• charles baudelaire'in "ustası ve dostu" theophile gautier'ye adadığı ünlü ve önemli eseri. "sıkıntı ve ideal", "elem çiçekleri", "isyan", "şarap", "ölüm" adlı bölümlere daha sonra 1861, 1866 ve 1868'de ilaveler yapmıştır. "isyan" bölümünden önemli ve uzun bir şiirinin baş kısmı:
    şeytanın vaazları
    ey sen, meleklerin en güzeli ve en bilgesi
    kaderin ihanetine uğramış, övgülerden yoksun tanrı,
    ey şeytan, acı büyük sefaletime !
    ey haksızlığa uğramış, sürgünün prensi
    ve mağlup, en çok yardım edilen

    çeviride memnuniyetsizlik sürecektir; jacques prévert, paul eluard gibi şairlere göre daha zordur baudelaire'in ruhunu kavrayıp şiir çevirisi gibi -tartışmalı- bir işi denemek.
    ama yukarıdaki çeviri, bu satırların yazarı tarafından iyi niyetle denenmiş, eleştiri ve tepkilere de açıktır mutlaka...
  • satanik okulun fransız temsilcisinin en güçlü eseri...okuduğum ingilizce çevirileri arasında en iyi olanıysa richard howard'a aittir, çok iyi bir atmosfer yakalamayı başarmıştır. örnekse:

    semper eadem

    "you're like some rock the sea is swallowing-
    what is it that brings on these moods of yours?"
    nothing mysterious: the ordinary pain
    of being alive. you wouldn't understand,

    though it's as obvious as that smile of yours:
    an open secret. nothing ever grows,
    once the heart is harvested...you ask
    too many questions.no more talking now,
    my prying ignoramus, no more words,
    however sweet your voice. you call it life,
    but death is what binds us, and with subtler bonds...

    come here. the only lie that comforts me
    is the refuge of those lashes-let me sink
    into the silent fiction of your eyes!
  • yağmurlu bir izmir gecesinde, kapanmaya yakın bi kitapçı dan neden aldığımı bilmediğim ama her karıştırdığımda değişik şeyler bulduğum duygu düğümü.
  • hemen bir kuple copy/paste edelim:

    ey ölüm
    yüce kaptan
    haydi vakit gelsin
    demir alalım
    bu ülke sıkıyor beni
    yola çıkalım

    öyle korkunç yanıyor ki
    o ateş beynimizde
    atlamak istiyoruz
    uçurumun dibine
    cennet cehennem ne farkeder
    yeniyi bulmak için
    bilinmeyenin derinliklerinde...

    karanlık bir soğuk
    komşu mezarlığın
    solgun sakinlerine
    herkese ölümlülük
    üşüyen bir hortlağın hazin sesinden...
  • aynı zamanda, la fleur du mal* adıyla beyazperdede claude chabrol'a esin olmuştur bu eser.
  • pek çok şairin bazı bölümlerini haklı olarak taklit etmeye çalıştığı, ''böyle şiirlerim olsun 100 milyar borcum olsun'' diye düşündüren muhteşem eser. (evet haklı olarak; çünkü bu kitaptaki şiirlerde baudelaire'in yarattığı imgeler ve onları kullandığı şiddetin düzeyi çoğu şairi kıskandıracak, hatta kıskançlıktan çatlatacak boyuttadır.)

    ''yazık! yazık! ey mum gibi solgun kadınlar siz;
    çirkefe yem oldunuz, çirkefle beslendiniz.
    sizin de el değmedik, erden kızoğlankızlar
    kanınızda ananıdan kalıt hayasızlık var ''
  • albatros,insan ve deniz,kedi gibi mükemmel siirlerin olduu baudelaire yapiti..
  • t.s. eliot'un modern şiirin herhangi bir dilde yazılmış en önemli eseri olarak nitelendirdiği bu eser, açıkça ifade edilmiş lezbiyen aşk, cinsellik ve aşk bağlantıları, sürekli ironisi, şehir hayatının tatsız yanlarını cesurca kutlaması ile 19. yy fransız edebiyat çevrelerini tabiri caizse şoke etmiş, kontrpiyede bırakmıştır.
    1857, 1861, 1866 ve 1868 yıllarında genişletilerek tekrar basılan bu kitap ayrıca şiirlere dair uzun açıklayıcı notları ve 1940'lara kadar yasaklı kalacak altı adet şiiri de içermektedir.
  • bütün versiyonları, şiirlerin fransızca ve ingilizceleri, ses kayıtları ve daha birçok şey için:
    http://www.fleursdumal.org/index.php
hesabın var mı? giriş yap