• çok güzel bir gitarı olan şahısmış. küçük les paulu varmış. her türlü sesi alabiliyormuş.
  • görüp görebileceğiniz en samimi insanlardan biri; ikircikli oynamıyor, bu sanırım en sevdiğim özelliği. nadiren somurtkan ve sessiz bir moda bürünür, böyle zamanlarda kendi haline bırakılması akıllıca bir davranış olacaktır. ayrıca bu adamın ne kadar anlayışlı biri olduğunu da belirtmek lazım; o kötü sesimle söylemeye çalıştığım sayısız yesterdays denemelerinde, gitarı ile bana eşlik edip, üstüne üstlük sesimin iğrençliğini yüzüme vurmamayı ondan başka kim başarabilirdi?*

    bir kusuru vardır; o çok iyi çalışan kafasını bazı gereksiz ayrıntılara o kadar çok takar ki, mavi ekran vermek durumunda kalır. meraklanmayın, geçicidir.

    her halükârda, dost diye tabir ettiğim ve sayıları en fazla iki elin parmakları kadar olan kişiler arasına kafadan girer bu adam*.
  • kubur kelimesinin şirin olduğunu savunup ikna edemeyince "ama bak çok güzel bi kelime, bi kuburcum de, çok güzel di mi?" diyen ve tulum peynirini kaşıkladıktan sonra patlamış mısırla karnını doyurmaya çaılşan adam. ayrıca o da bi suat park kahramanı.
    bir diğer suat park kahramanı için,
    (bkz: jacks smirking revenge)
  • uzun zamandır sözlükte görünmeyen yazar. askerden de döndü. ne bekliyor bilmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap