• ortaçağın sonunda 1348-1349 yıllarında kara ölüm adıyla adlandırılan veba salgını .bu hastalığın ingiltere’ye avrupa’dan büyük farelerle taşındığı bilinmektedir. bu salgın en büyük etkisini nüfus üzerinde göstermiştir .5 milyon civarındaki nüfus salgın sonrası 2 milyona kadar düşüş göstermiştir .
  • kimilerinin yanlış anlamış olabileceğini düşündüğüm film. birincisi film fantastik değil, fantastik ögeler de içermiyor. ikincisi hristiyanlık propagandası yapmıyor; aksine hristiyanların karşılaştıkları veba salgınının nedenlerini necromancer'lara yükleyen cahilliklerinden dem vuruyor. inanç uğruna gösterilen kahramanlıklara ciddi bir eleştiri var. ancak hristiyanların aptallıklarından söz ederken, paganlar yine kötü olarak resmedilmiş. bu bakımdan tek taraflı, batı hristiyan taraftan bakıyor yine.
  • filmi götüyle izleyenlerin yorumlarına aldanmayın efendim, hristiyanlık propagandası falan yok ortada.

    --- spoiler ---

    paganlar kendi halinde mutlu mesut yaşarken hristiyanlar gelip köyün içine sıçıyor. bu mu olm propaganda?

    hele ölü diriltme numarası o kadar barizdi ki, filmin sonunda cadının salağa anlatır gibi bunu açık açık izah etmesini gereksiz bulmuştum. fakat bu açıklamaya rağmen hâlâ anlamayıp "paganlar ölüleri diriltiyor!!" diye eleştiri getiren varmış. of off, çok vahim.

    --- spoiler ---
  • avrupa'da rönesans, reform, aydınlanma gibi süreçlerin kapısını açan salgındır. "ne alakası var?" demeyin zira black death insanları öylesine canından bezdirmiştir ki tanrı'ya olan inanç ciddi oranda azalmaya başlamıştır yani avrupa'daki ilk sekülerleşme bu salgın vesilesiyledir. sekülerleşme ve katolik kilisesi'nin zayıflaması da doğal olarak rönesans-reform-aydınlanma üçlüsüne zemin hazırlamıştır. direkt neden olarak söylemek belki yanlış ama dolaylı olarak etkisi olduğu kesin.
  • sean bean reyizin döktürdüğü lakin genele baktığımızda ortalamanın altında kalan film.
  • bu eski dönem filmlerini izleyince genelde "barbar"lara olan bakış açıları nedeniyle öfkeleniyorum. özellikle avrupa'da geçenler nedense daha fazla bu klişeye hizmet ediyor**. halbuki amerika kıtasında veya avustralya'da yerli-sömürgeci ilişkisi daha net olduğundan mıdır nedir orada geçenler benim açımdan daha tatmin edici oluyor.

    neyse efendim bu film de benim için istisna olmadı. ben daha çok dönem filmi tadında birşeyler beklerken karşıma aptal saptal bir konunun peşinde koşan ve vebayı sadece arkaplan olarak kullanan bir film çıktı. paganlara hıristiyanların ettiği zulmü haklı bulmasından geçtim, zira filmin sonunda cadı denilen abla resmen dini inançların saçmalığını gösteren* bir konuşma yapıyor ama buna bizim tıfıl rahibin cevabı tüm yerleşik dinlerin tarihinde olduğu gibi tanrısına daha da bağlanarak cadı avına çıkmak oluyor. yani bu filmde konu olarak "radikal" dindarların mallığı işlenmiş diyebilirim.

    tarihselliğe gelirsek benim filmden beklentim büyüktü bu konuda. adını kara ölüm koymuşsun ama film boyunca tanrıdan gelen ölümden başka bir kelam etmiyorsun. ki bu veba illeti senin o çok sevdiğin "avrupa uygarlığı"nın tarihini belki hayal edemeyeceğin ölçüde etkilemiş. ayrıca hıristiyan kanı akıtarak vebadan korunmak da ayrı bir mantıksızlık. yani demem o ki bu film ne tarihsel perspektif açısından doğru ve mantıklı bir yerde duruyor ne de onun dışındaki senaryo, karakterler gibi unsurlarıyla tatmin ediyor. yeni izlemiş olmanın da verdiği öfkeyle benim notum 1/10.
  • görece ağır ilerleyen (en azından aksiyon filmi hızında değil) fakat bu ağır ilerleme abuk subuk boş sahneler falan içermediğinden sıkmayan, zamanının atmosferini insana bence gayet güzel hissettiren bir film.
  • kan gövdeyi götüren bir film beklerken, son derece ağır tempolu, güzel konuya sahip bir filmle karşılaşmak hoş bir süpriz oldu. sanırım film bir yarım saat daha sürseymiş anlatmak istediğini daha iyi anlatabilirmiş. bazı şeyler hafif havada kalmış gibi. fordist üretim modeliyle çekilen, birbirinin aynı filmlerden gına gelmiş bir bünyeye çok iyi geldi.
  • --- spoiler ---

    osmund'un filmin sonunda" karanlık taraf"'a geçişi, tavırları ve saç şekliyle daha önce belirtilen juan oliver'den çok anakin'i anımsattı bana. ayrıca ortaçağ savaşçısı rollerinde sean bean'in üstüne adam tanımıyorum.çok yakışıyor herife.

    --- spoiler ---
  • orta çağ avrupası’nda bir çok insanın ölümüne sebebiyet veren “black death”(kara ölüm) denilen hastalığın aslında vampirlerin işi olduğuna inanılmasıdır.

    “black death”, pireler ve farelerden yayılan bir çeşit vebaydı ve 1300’lü yıllarda avrupa nüfusunun neredeyse 1/3’ünün ölmesine neden olmuştu.o zamanın insanları nasıl olduysa bu ölümlerden bir çoğunu vampirlerin yaptığı fikrinde birleşiyorlardı. belki de vebanın vampirlerden yayıldığını düşünmüş olabilirler. bazı durumlarda ise ölen bir akrabanın geri dönüp bir kurban aldığına inanılırdı (aslında vebadan ölen bir kurban). bir diğer şekilde ölü bir düşmanın vampire dönüşmüş halde geri dönüp birilerini öldürebileceğine de inanılırdı. bu yüzden bir çok mezar kazılmış ve vampir olduğundan şüphelenilen insanların vücutları tekrar öldürülmek üzere çıkarılmıştır.
hesabın var mı? giriş yap