• kendimde bir tuhaflık olduğunun farkındayım yıllardır. kişinin kendi kendine teşhis koyması saçma belki ama bu başlık altında yazılan yüzlerce entry bana hiçte yabancı gelmedi. kendimden oldukça fazla kesitler buldum. sosyal değilim, ama bu seçimimdir. istediğim vakit anında ortamlara girip deli muhabbetler yapabiliyorum. gözlerin üstümde olmasına bayılıyorum. herkese eleştiri yaparım. narsist davranışlar sergilerim. hiç bir kız arkadaşımdan tam ayrılamadım. hala yıllar geçsede üstünden görüşürüz. seks bağımlısıyım. kendi zevkimi düşünmüyorum partnerim orgazmı benim orgazm olmamdan daha çok tatmin ediyor beni. kibar,beyfendi görünürüm piskopatlık seviyesinde kavgalarım olur. kız arkadaşımı merkezim yaparım. çünkü herkesi sevmektense tek kişiye herkese duyulan sevgiyi veririm. ayrılıklardan sonra toplanmaları zor olur ilişki yaşadıklarımın. çünkü başka erkekler böyle ilgi manyağı yapmaz onları. terkedilme korkum vardır. muhakkak yedekte başka bir kız arkadaş bulunur. giderse yanlız kalmayayım diye. yanlızlıkta çok korkutur beni. hayaller kurarım. inanırım bu hayallere. kendim inandığım için karşımdakine anlatırken yalanda olsa vicdan azabı çekmem çünkü bana gerçek gelir. biri bugün çok iyi en ufak hatasında yarın çok kötüdür benim için. sonra da akşam yatağa yatıldığında düzelmek istenir ertesi gün için dualar edilir ama olmaz. birde terkedildim. ilk defa başıma geldi. garip düşüncelerdeyim umarım yolun sonunda değilimdir.
  • (bkz: nusret kaya) 'nın teorisine göre :

    erkeklerde altbeyinin ana rahminde yaşamasından dolayı ve kastrasyon probleminden dolayı
    kadınlarda rahim ve klitoris sinirlerinin aşırı uyarılmış olarak devrede olmasından dolayı oluşan kişilik bozukluğudur.

    fakat kitaplarında "borderline kişilik bozukluğu" diye janjanlı bir kelime yok.

    daha detaylı kaynak için kendisinin kitapları okunabilir. benim man kafamın kitaplarından anladığı bu kadar.
  • borderline kişilik bozukluğunda kişi kendisini güzel, başarılı hissederken birden değişkenlik göstererek kendisini çok önemsiz biri olarak algılayabilir.
    borderline kişilik bozukluğu, genç erişkinlik döneminde başlayan, kişilerle olan ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımda tutarsızlıklar ve ani dürtüsel davranışlarla karakterize bir durumdur.
    tam tamına 7 sene sonra eski sağlık karnemi karıştırırken öğrendiğim durum. bir de üstüne bipolar tip ıı var imiş ki ohh tadımdan yenmez artık kıps.
  • ilgi manyağı tipler can sıkıcı ve zararlıdırlar.

    eğer izin verirseniz enerjinizi emer, mesainizi çalarlar. bu tipler son dönemde ilgiyi toplamak ve -herhangi bir konuda-sıkıştığı zaman götü kurtarmak için psikolojik yönden sıkıntılı oldukları havası yaratıyorlar. en azından bir kısmı.

    genelde seçtikleri hastalıklar da(evet seçtikleri) modern çağın psikoloji temelli hastalıkları. bu seçimin birkaç sebebi var.

    karizma: kendilerine karizma vs kattığını düşünüyorlar sanırım. çok fazla sienbisie dizisi izlemekten oluyor galiba.

    sıkışınca götü kurtarma: türkçe yazalım, salağa yatma, deli taklidi yapma, ben psikolojik yönden sorunluyum, dengesizim ayakları. kapasite yok, sıkışınca kaçmak için fırsat sağlıyor.

    ilgi çekmek: bunu yazmayayım artık.

    daha gider böyle. bu tiplerin yüzünden kurunun yanında yaş da yanıyor. gerçekten bu tür hastalıklardan muzdarip kişilere de istemeden atar yapıp, bu tiplerle aynı kefeye koyuyoruz. zararlıdırlar demiştim.

    bir de böyle bedavadan antidepresan türü şeyler tüketip daha da mallaştırıyorlar kendilerini. tabii hepsi birer stacey ve troy, olaylar da kuzey holivut'da geçiyor zaten monaco.

    löpçük: bir takım ilgi manyağının oyuncaklarından olan bozukluk.

    haaa, sen şimdi aşk acısı da çekiyorsundur, o değnekli doktorun dizisindeki gibi vaykodin verem yer misin?
  • bunları yazarken dahi zorlanıyorum..
    aslında bu konuda konuşmaktan, okumaktan, yazmaktan kaçıyorum ya da kaçıyordum.
    tam 5 senedir borderline'ım.
    daha öncede tanı koyulmuştu ciddiye almadım.
    bir süredir psikotik ataklarım öyle sıkıntılı bir hal aldı ki görmezden gelemez oldum.
    bu zor, bunu anlatmak zor yaşamaksa imkansız.
    biri var, o siz değilsiniz bazen de tamamen sizsiniz.
    öyle öfkeli ki hayata.. her şeyi yakıp yıkabilir, herkesi silebilir, zaman tanımaz insan ayırmaz..
    her daim gırtlağınızda eli, ne zaman boğacak beni tekrar diye tetikte olmaktan yorgun düşmüşsünüz.
    boğuyor da sık sık, ama öldürmüyor kelimenin tam anlamıyla süründürüyor.
    bir kelime, bir bakış, bir fotoğraf bile yetiyor karşınızdaki insandan nefret etmenize.
    temelinde kaybetme korkusu var..
    öyle korkuyorsunuz ki sevdiğiniz birini kaybetmekten, kaybetmemek için varınızı yoğunuzu ortaya koyuyorsunuz. oysa bazen kimsenin gittiği falan olmuyor. paranoyalarınız sizi avucunun içine almış adeta esir ediyor..
    zihniniz bildiği tüm işkenceleri uyguluyor üzerinizde..
    kafanızda hep aynı şey ''uyursam geçecek, içersem geçecek''..
    kaçmaktan başka hiçbir yolunuz yok gibi, tüm evren bomboş gibi..
    çığlık çığlığasınız ama kimse duymuyor gibi.
    ne kadar para, başarı, kalabalık olursa olsun bu yetmiyor..
    öyle çok duyulmak istiyorsunuz ki dinlemeyi unutuyorsunuz.
    o kırgınlıklar, üzüntüler öfkeye dönüşüyor.
    benim ağzımdan mı çıktı bunlar - bunu ben mi yaptım diyeceğiniz şeyler söylüyor ve yapıyorsunuz.
    pişmanlık duyuyorsunuz, gerçek sizi buluyorsunuz derken fısıldıyor kulağınıza o elin sahibi..
    ''ama seni sevse şöyle yapmazdı, hak etti - canı cehenneme''
    az önce özür dilemişken birden kin kusar hale geliyorsunuz..
    karşınızdaki şaşkın, üzgün, yorgun..
    ne olur anlayın, ne olur dinleyin bizleri..
    evet zor, evet yorucu ama sadece şunu kendinize hatırlatın ''bizler sevilmek isteyen çocuklarız..''
    bizler siz bizi sevin diye her şeyi yapabilecek olanlarız..
    tedavisi zor ve uzun bir süreci kapsıyor..
    yakınlarım bendeki dengesizliğin farkındalar ve ellerinden geldiğince yardımcı olmak istiyorlar..
    her gün iki kişi uyanmak ve kimin ne zaman neye nasıl tepki vereceğini bilmemek öyle zor ki.
    tek istediğim sizler gibi uyanmak.
    geçmişi arkada bırakmak,
    insanlara kızmamak,
    kendimden daha fazla ödün vermemek,
    kaçmak için değil de dinlenmek için uyumak..
    başklarından bağımsız biri olmak, sizler gibi biri olmak.

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var
  • gerçek doktorlarla çalışıldığında düzeltilebilir, en kötü ihtimalle yontulabilir olan bozukluk. yalnız gerçek doktorlar dedim dikkat edin, insan müsveddesi demedim.

    kimin ne dediğine, hatta burada yazanlara bakmayın. evet, hepsi sizi tanımlıyor fakat bu bir şey ifade etmez. artık ne olduğunuzu biliyorsunuz, buna göre yaşamaya çalışın. elinizden geldiğince.

    ayrıca, borderline kişiliklerin ciddi derecede şizofreni eğilimleri gösterdiği bir gerçek. bu da üzerinde duracağınız konulardan biri olsun.

    kimsenin hayatını karartmayın; başta kendinizinkini. borderlinelar hakkında abuk subuk konuşanların da allah başına en okkalısından bir borderline versin. bye.
  • kendinin ne oldugunu bildigi halde, hastalığının ne menem bi zıkkım oldugunu bildigi halde, tedavi görmeye yeltenmeyen hastalarının da olabildiği sadece kendine diil, çevresindekilere de hayatı zindan eden boktan hastalık. tek iyi yaninin istendigi takdirde tedavisinin kolay olabilmesi. ne yapin edin, tedavi olun arkadas. ben böyleyimciinsan tipine bürünüp de hayatı boktan bi sekilde idame ettirmek neyin kafası?

    şurada 2 sktir boktan cümle kurarken bile edit akbayram'ı çağırıyorum ya ağzımı kiriyim. edit yapıp gitti amca sagolsun.
  • her şey kontrolüm altında.....
    sadece buraya gelmekten kendimi alıkoyamıyorum.
  • kaybetme korkusu.
    ilişkilerde dengesizlik.
    hissi değişkenlik.
    yoğun kaygı.
    neşesizlik.
    saldırganlık.
    hayatın merkezinde korkuların olması.
    gerçek dünyanın, gerçek kişilerin önemsiz olması.
    utanmama.
    sevgi ve şefkat duymama.
    çevresindekilerin arasını bozmada, nefret ve kargaşa yaratmakta ustalık.
  • bir insana ve yahut bir şeye aşırı derecede ilgi gösterip aniden soğuyan tiptir. ona ayak uyduramazsınız.
hesabın var mı? giriş yap