• dün gece saat 00:10 itibariyle hayatıma damga gibi oturan fikret kızılok şarkısı. eski sevgiliye yazılmış ve aşırı dozda hüzün ve yalnızlık içermesine rağmen benim için geleceğimin mihenk taşlarından biri olmuştur. ağlatır ama hüzünden değil.
  • sibel sezal da güzel söylemiştir:
    https://www.youtube.com/watch?v=nyny08qacru
  • dünyanın en çok acıtan şarkısı olabilir bu şarkı
  • unutmuyor,ama zaman icerisinde hatirlamak icin sebep de kalmiyor.
  • yayında olduğu döneme ve danışmanlığını yapan kişilere bakıldığında bir yetmez ama evet dizisiydi.
    o değil de, keşke güzelim şarkının adını karıştırmasalardı bu işe.
  • yaşıyorum boşluğunda bu kalp seni unutur mu? yaşamak denirse tabi, büyümeyi reddetti o kalp, o günde kaldı, unutmuyor, unutamıyor, unutmak istemiyor, büyümedi, büyümüyor, büyümeyi de reddediyor. çarpmayı kestiğinde de unutmayacak biliyorum, o boşlukta yaşamayı sürdürecek, uğruna yapmadık, edilmedik bırakmayacak biliyorum. bana aşkı veren sendin, bu kalp seni nasıl unutsun?
  • sonsuza dek mutlu yaşadılarla biten masallardan birine konu olacaklarını düşünen lakin masalların asla gerçekte olmadığının anlaşılmasının üstüne yollarını ayıran kişilerin yollarını ayırsalar da artık bir olan kalplerini asla ayıramayacaklarını çok güzel bir şekilde anlatan fikret kızılok şarkısı.
  • bir rutin olarak beni herhangi bir noktadan alıp kemerburgaz'a götüren okul şoförünün açtığı radyoyu dinliyordum arka koltukta sessiz sessiz, sonra bu şarkı başladı ve birden boşluğa düştüm sanki otoyol ve yemyeşil ağaçlar akıp giderken. o kadar uzun süredir dinlememişim ve o kadar güzel bir kadın sesi (gökçe kılınçer) ile hayat bulmuş ki bu şarkı, zamanın dışına çıktım sanki ve gözümün önüne gelen yollar, caddeler, çektiğim fotoğraflar, vakit geçirdiğim insanlar, bir sürü güzel anı ve beni ben yapan her şeyi teker teker hatırladım, mutlu oldum ve geçmişte dinlediği her şarkıya bir hikaye yazan, sokak lambasının loş ışığından bile inanılmaz etkilenebilen o şapşal insanı özledim biraz. insanı çok mutlu eden bir şarkıdır bu, içinizi kıpır kıpır yapar hafif bir melodram yaşattığı halde.
  • fikret kızılok'un muhteşem şarkısının yanı sıra epey eski zamanlarda show tvde aynı isimle bir de dizi vardı. baya da iyi gibiydi hatırladığım kadarıyla, "solcu"ların yaşadıkları baskılar, işkenceler üzerinden yürüyen bir diziydi. ama uzun ömürlü olmadı, hatta bitmesin diye imza kampanyaları yapılmıştı... melis birkan da vardı kadroda...
  • unutmaz. iki üç gündür gözüm telefonda, sanki biri beni arayacakmış gibi heyecanlanıyorum. bu his o kadar belirgin ki, ne konuşacağımı bile kurdum kafamda. birden fazla senaryom var, ne söylerse ne söylerim, şunu hatırlatırsa ne derim, öfkeliyse arayan sakinleştiririm vs vs vs. bir sürü senaryo, hepsi de saçma sapan. bu his kalbime oturdu oturalı bu şarkı da arka planda çalıyor gibi sanki, lakin sözlerini bir türlü hatırlayamıyordum, senaryo yazmaktan. az evvel dedim ki kendime, eh be aç şarkıyı da dinle, ne sözlerini hatırlamaya çalışıyorsun ki?

    döngüdeşimdi. her döngüde anlıyorum ki, ne senaryo kurarsam kurayım, kendimi ne kadar hazırlarsam hazırlayayım o telefon gelirse, hepsi uçacak. kekeleyeceğim. boşuna tüm bu hazırlıklar, biliyorum.

    evvelden kalp kalbe karşıdır diye düşünürdüm, öyle olmadığını biliyorum şimdi. keşke öyle olmasaydı, bu kalp unutmayacak, onu da biliyorum. hiçbir doğru yoktu, doğru zaman, doğru kişi, doğru ben. doğru ben, hayatının hiçbir döneminde doğru olamamış ben.

    geçmiş, geçmeli. kalp de unutmalı; ama isyankâr işte. unut demekle unutmuyor.
hesabın var mı? giriş yap