• evde yapabilirsiniz. vergi falan da yok. 350 litreye kadar da sağolsun akp sayesinde legal.

    malzemeler
    1 bardak ince bulgur (köftelik)
    1 çay kaşığı kuru ekmek mayası (küçük yuvarlak parçacıklar halinde)
    15 bardak su
    1/2 kilo şeker

    bulguru büyük bir düdüklü tencereye koyun, 15 bardak suyu ekleyin, düdük öttükten sonra 15 dakika daha ateşte bırakın. biraz soğuyunca kapağı açıp el blender'ı ile iyice inceltin (tane kalmasın, hamur gibi olsun). 30 dereceye kadar soğumasına izin verin. içine toz şekeri atıp eriyene kadar karıştırın. bu sırada bir bardağa bir kesme şeker miktarında şeker ve 30-35 derece sıcaklıkta su koyun (bardağın yarısı kadar koyun, maya köpürüyor). içine de bir çay kaşığı mayayı ekleyip karıştırın. 15 dakika kalorifer peteği gibi fazla sıcak olmayan ılık bir yerde ağzını kapatarak bekletin. (ben çay tabağı kapatıyorum). ardından bu mayalı şekerli suyu erimiş bulgurun içine boşaltın. düdüklü tencerenin kapağını yeniden kapatın.

    bu tencereyi 30 derecede sabit tutabileceğiniz bir yere koyup bekleme işine geçiyoruz. maya 20 derecenin altında çalışmayı bırakır, tatil moduna geçer. 37 dereceden sonra anomali göstermeye başlar. 30 derecenin biraz altı ya da biraz üstü olabilir, ama bu uç noktalara dikkat edin. arada merak edip düdüklünün kapağını açarsanız yeni bardağa dökülmüş bira gibi köpürerek gaz çıkarttığını görebilirsiniz ama çok da merak etmeyin. habire açmayın (ilk zamanlar merak edebilirsiniz, ama ürünü bozarsınız).

    niye tencerenin ağzını hiç açmıyoruz, hep kapalı bırakıyoruz? efendim bu mayadan elde ettiğimiz bakteri kültürü buğdayı yeme işine giriştiği zaman ortada oksijen olmamalı. bakteriler oksijen elde etmek için şekeri parçalayıp karbondioksit ve etil alkol üretirler. bir süre sonra bu karışım dengeye ulaşır, bakteriler artık o kadar alkol üretirler ki kendileri de yaşayamaz ve çoğalamaz hale gelirler.

    uygun sıcaklıkta 3 gün sonra alkol kokusunu almaya başlarsınız. 4. günden itibaren içilebilir seviyeye gelir. bir haftada ise sağlam bir alkollü içkiniz olur. evde yapılan bu tür biralarda %20 alkol görmek yaygındır. çok da bekletmeyin. süzmeden boza gibi içebilirsiniz ama süzünce daha iyi oluyor.

    edit: ludovico'nun da iyi tarifleri var, ısrar edin, mesaj atın. elmalı cider'ını beğendim (henüz fikren).
  • ne mutlu ki 3m migros ve carrefour'un bulunduğu bütün şehirlerde (yani türkiye'nin 70 şehrinde) bu biralardan bulabiliyoruz.türkiye'nin %90'ında weihenstephaner-hoegaarden-paulaner-erdinger'in en az 3 tanesi bulunuyor.edirne'den van'a,sinop'dan hatay'a,çanakkale'den diyarbakır'a bu biralar satılıyor.bazı insanlar farkına varmasa da bu sessiz sedasız gerçekleşen bir devrim.

    kayseri'de bile bu biraların tamamını bulmak ,olağanüstü bir olay.
  • seri reklam yapan bir abimizin topağacında denediği biraymış... weissebier ve weihensptenhaner başlıklarına da kombolamış ki duymayan kalmasın
  • %100 buğday maltından yapılmazlar, yapımında bir miktar buğday, bir miktar arpa maltı kullanılır. hatta yulaf kullanılan biralar bile var. aromasız olanlar dışında portakal kabuğu-kişniş gibi narenciye aromalarının baskın olduğu çeşitleri de var. her damak tadına hitap etmeyebilir ama tür olarak bence en iyi biralar buğday biraları.

    (bkz: weissbier) (bkz: hefeweizen) (bkz: witbier)

    düşünceme göre türkiyede satılan en iyi buğday biraları şu şekildedir;

    1. weihenstephaner ve hoegaarden

    3.blanche de namur

    4. paulaner

    5. hacker pschorr

    6. blue moon

    7. erdinger

    8. pera 5

    9. schöfferhofer

    10. krombacher

    not: bu entry unutulan biralar hatırlandıkça ve yeni biralar tadıldıkça kendini yenileyecektir.
  • yoğun lezzet... birayı içiyormuş gibi değil de, sanki yiyormuşsunuz hissine kapılabilmeniz muhtemel bir bira türü...
    doyurucu, tatmin edici...
  • türkiye'de "gusta ne yaaa, bok gibi" deyip, bayern'e vs. gelince hemen ilk is olarak icilen bira cesidir. gusta ve bayern bölgesinin yerel biralari aralarinda tabii ki bir fark var ama kanimca gusta cok kötü bir bugday birasi degil.

    bir de bence en büyük hata bunu siseden icmek. dök bardagina aradaki farki gör.
  • kronik her şeyi bilme sendromu bu konuda da kendini göstermiş. hakkında verilen kesin yargıları bir kenara koyun. içenlerin bir kısmı hiç beğenmez ama buna karşılık bazıları da çok sever. ben elimde görüp soran olunca bence süper ama herkes beğenmiyor diyorum. markaya göre de değişiyor tabi. geçen edinberg içtim misal 2 lira daha verip duvel içeydim keşke dedim. buna karşılık iki ucuz yollu bira içeceğime bir tane weihenstephaner içmeyi tercih ederim daha güzelini bulana kadar. şu daha güzel lan keriz diyenler bilgilendirme yapabilir. zerre bağnazlığım yoktur yiyecek içecek konusunda.
  • hakkında olumlu cümle kurulurken bombok diyen adama ağzına dök bak billah beğeneceksin denmiyor. burdaki bombok lafını tabiri caizse sallamadan deneyin deniyor üçüncü şahıslara. merak ediyorsanız alın marketten bir adet deneyin. beğenmezseniz de kimse karalar bağlamaz.
  • tansaşta gusta denen markanın ilk örneklerini bugün itibariyle gördüğüm ve deneme amaçlı 6 şişe kaptığım bira. kötü bile olsa çeşit olması açısından güzel bi gelişme bence.
  • eğer buğday birası seviyorsaniz size tavsiyem mutlaka ama mutlaka franziskaner'i deneyin. beğenmezseniz de gelin beni dövün. ama öyle böyle dövmek değil. eşşek sudan gelinceye, deve ebesinin nikahına gidinceye kadar... haşince ve birbirinden farklı saiklerle... ehem neyse deneyin lan işte.
hesabın var mı? giriş yap