• bushido bir savaş sanatı değildir. savaş sanatlarıyla uğraşanların "ahlak yoludur"...
    "oolum var ya! karate öörenenlere yemin ettiriyollarmış; sokakta kimseyi döömesinler diye!" şeklindeki yaklaşımların kaynağıdır...
    fakat aslında yemin yoktur. ahlaksız birisi zaten yeminini bozmakta sakınca görmeyecektir... o ahlaka sahip olabilmiş birisi için ise zaten yemine gerek yoktur.*
  • samuray iç hizmet kanunu
  • savascinin yolu anlamina gelir. savascinin yolu peki ne anlama geliyor diye dusunuldugunde ise bu sorunun cevabinin herkes icin farkli ama sonucuna bakildiginda ise ayni yola ciktigi gorulur.(en azindan benim gordugum bu belki ileride fikrim degisir) soyle ki ilk bakista herhangi bir savasci icin temel amac yenilmez olmak gozukse de temel amac savascinin kendisi ic dengesi ile mucadelesi ve mukemmellesmek uzerine dir. savasci bu fikre kendini adar ve hayatinin temelini bunun uzerine oturtur.(bkz: savasci/@ugurcan) sonucta yenecek dusmani kalmayinca savasci yenilmezligini ilan etse de kendisinden baska rakibinin olmadigini gorecektir. boylece kendi hatalarini nasil duzeltecegi konusunda calisip kendini ileriye tasiyacak kendi sinirlarini zorlayacak, analiz edecek kendini daha iyi taniyacaktir. isin farkli bir farkli boyutu ise (gene kendi fikirlerimden yola cikarak) bir kisinin bushido'ya gonul vermesi icin herhangi bir savas sanati yapmak zorunlulugunun olmamasidir. ancak kisinin sectigi yolun bushido olarak tanimlanmasi icin onu hobi olarak degil bir yasam felsefesi olarak gormesi ve kendini bunu adamasi gerekmektedir. bu herhangi birsey olabilir istenirse karate do, dagcilik,futbol,tiyatro hatta origami bile olabilir yeter ki amac kisinin kendi ile mucadelesi, sinirlarini tanimasi ve onlari gelistirmeye yonelik calismasi olmalidir.
  • "savaşçı*nın yolu"..
    bir dovuş sanatında ustalaşmış bir kimsenin bu ustaligini hayatindaki her hareketinde de gostermesi gerektigini,
    yapilan 100 dovusten 100'unu de kazanmis olmanin en buyuk yetenek olmadigini, en buyuk yetenegin dusmani savasmadan alt etmek oldugunu ifade eden bir yaklaşımdır. kavgayi baslatanin asıl kaybeden kişi olduguna inanilir.. insanin inanilmaz bir bilgelige sahip olmanin degil, kendi iç varliğinin farkinda olmanin peşinde olmasi gerektigine, zira gerçek ilerlemenin ancak boyle saglanabilecegine isaret eder..

    bushido'da 7 temel erdemden söz edilir: dogru karar (gi), deger (yu), iyilik (jin), saygi (rei), dürüstlük (makoto), onur (meiyo), sadakat (chugi).

    buna bagli olarak "her nefeste yaşam"in içerdigi bushido felsefesi nezaket, sinirlarini bilmek, zihni sadelestirmek (kime) ve serbest birakmak (mushin), odaklanma gucu, aciyi dusunmemek ve korku ile dost olmak gibi ulvi yaklaşımlar üzerine kuruludur.

    bushido'da savascinin zihin gucunun "dusunerek" hareket etmeyisinde oldugu, yani zihnin kullanılmayip, yerine "içgudusel hareket prensibi"nin esas alindigi, dolayisiyla teknigin efor sarf etmeden, serbest bir zihnin yarattigi özgür bosluktan içgudusel olarak yukseldigi uzerinde durulur. ve bu yaklaşım sonucu, "içgüdüsel bir bilgelige" ulaşilabilineceği ve olagan insanlarin olaganüstü şekilde hareket edebilecegi öngörülür..

    bushido'nun kanji'deki yazılışını
    http://fc02.deviantart.net/…_by_takeshi_takatsu.jpg
    adresinden bulabilirsiniz.
  • japonya'da samurayların ve bugün günümüzde samuray ruhunu taşıyan duyarlı insanların benimseyip takip ettiği bir yaşam ve savaş felsefesidir.

    7 madde halinde tek tek açıklayacak olursak;

    gi (dürüstlük ve adalet): samuray insanlarla ilişkilerinde mutlaka dürüst olmalıdır. adalete inancı tamdır, gerçek bir samuray için, dürüstlük ve adalet konularında grinin tonları yoktur. tek bir doğru ve tek bir yanlış vardır.

    yu (destansı cesaret): bir kaplumbağa gibi kabuğuna saklanmak hiç yaşamamak demektir.samurayda bir kahramanın cesareti olmalıdır. samuray tüm tehlikelere rağmen cesaretini kaybetmedikçe hayatını tam olarak, dolu dolu ve harika bir biçimde yaşayabilir. destansı cesaret, zeka ve güçle beslenir, gözü karalıktan uzaktır.

    jin (merhamet): aldığı eğitimin sonucu olarak samuray hızlanır ve güçlenir, yetenekleri gelişir. sıradan biri gibi değildir. ancak farklılığı herkesin yararına olmalıdır. geliştirdiği gücü pozitif olarak kullanmadıkça bir hiçtir.şefkatlidir. diğer insanlara her fırsatta yardım eder. kılıcını kan dökmek için amaçsızca kınından çıkarmak samurayın ruhunu da katanasındaki kan gibi kirletecektir.

    rei (kibarlık-nezaket): samurayların gaddar olmak için hiçbir nedeni olamaz. güçlerini ispatlamaya ihtiyaçları yoktur. bir samuray düşmanına karşı bile saygılıdır. saygının bu dışa vurumu olmadığında, hayvanlardan farkımız kalmaz. bir samuray sadece dövüşteki gücü yüzünden saygı görmez, diğer insanlara davranış biçimiyle de saygı görür.

    makato (katıksız içtenlik): samuray bir şeyi yapacağını söylemişse, o şey olmuş demektir. yapacağım dediği şeyi tamamlamasına hiçbir güç mani olamaz. söz vermesi ya da vaatte bulunması gerekmez. sözlü olarak söylemesi bile o şeyin yapılmasının başlangıcını oluşturur. söylemek ile yapmak arasında hiçbir fark yoktur.

    meiyo (şeref): samuraya göre şerefsizlik bir ağaca musallat olan hastalığın yarattığı izlere benziyordu, zamanla iyileşmez aksine giderek genişlerdi. samurayın onurunun tek yargıcı kendisi, şerefinin tek terazisi kalbidir. verdiğin kararlar ve bu kararların nasıl uygulandığı gerçekte kim olduğunun bir yansımasıdır. kendinden saklanamazsın.

    chu (görev ve sadakat): samuray için, bir şeyi yapmak ya da bir şeyi söylemek, o şeye sonuna kadar sahip çıkması demektir. bundan ve bunun ardından gelecek tüm sonuçlardan sorumludur. bir samuray üstlerine müthiş sadık, sorumlusu olduğu kişilere karşı son derece hakikatlidir.
  • adi ustunde bushilerin yoludur. budizm ile zenden kaynak alan bir yoldur. budizm`in "surekli ruhunu dingin tutarak herseyi kadere birakmak" gibi bir dusunce sistemini samurailarin yasantisina sokmasi bu yolun temel taslarindan birisidir. "kacilamayan kadere dingin, durgun bir sekilde itaat etme" seklindeki stoik felsefeyi samurailarin yasantisina ve dusunce sistemlerine sokan budizm ile sekillenen bushido ozellikle edo doneminde askeri sinif*in guclenmesiyle birlikte iyice oturmaya baslamistir.
    en buyuk kendo ustalarindan bir tanesine iliskin bir anektod bulunmaktadir. "yagyu munenori" denilen edo doneminin en onemli savascisi kilic tekniklerini ogrettigi ogrencisine "benim ogretebileceklerim buraya kadar, gerisini zen ogrenerek gelistirebilirsin" demistir.
    kolayca anlatilabilecek kadar sig olmayan, derine inildikce daha da bir karmasiklasan dusunce sisteminin gunluk yasantiya uygulanma bicimidir bushido.

    daha ayrintili bilgi edinmek isteyenler icin, inazou nitobenin "bushido" isimli bilingual books yayinlarindan cikan ingilizce-japonca kitabi tavsiye edilir. yukaridaki bilgiler de soz konusu kitaptan araklanip dilimize cevrilmistir.
  • buşido; japonca "savaşçının yolu". ingilizce'de "bushido" olarak yazılan kelime.
    (bkz: bushido)
  • mutsuzluğun yanılgı ve yanlış anlaşılmaların bir sonucu olduğunu söyleyen japon yaşam sanatı..
  • almanya da ünlü repçi bushido (bkz: alles verloren)
hesabın var mı? giriş yap