cafe crown

• iki kullanımlık hazır kahve diye kabaca tanımlayabileceğimiz gruba dahil kahve sunumları arasında ülker firmasına ait oluşuyla dikkatleri üzerine çeken bir diğer hazır üretilmiş gıda maddesi. madde dediysem doğada madde değil toz halinde bulunduğu için kafanız karışmasın diye kaşıkla karıştırılması gereken bu basitleştirilmiş prosedürü neskafe'nin üçübirarada'sıyla ve jacobs'un 2in1 konseptinin basitleştirilmiş versiyonu gibi tanımlandırmak yanlış olmayacaktır. konuya geri dönersek marka, ismiyle monarşiye, tadıyla da çöplüğe gönderme yaparken bize "iyi ki varsın neskafe" ya da "beterin beteri varmış", veya "bitter çikolota nası yiyosun sen yaa" dedirtmesiyle meşhur bir marka olmayı başarabilmiş olan bu kahveyi aslında anca eve sevmediğiniz bi misafir gelince "ay şekerim dur kahve yapayım" deyip mutfakta kendine mis gibi filtre kahve koyarken yüzüne "siktir git" diyemediğin misafirin fincanına bunun bi pakedinin yarısını boşaltıp üstüne de sormadan 5 kaşık şeker atıp götürmek şeklinde kullanabilirsiniz. ama sonra dikkat edin şeker masrafları artabilir, o şekerler cinsel kudrette artım yaşatabilir ve sonuç olarak hiç istenmeyen üzücü olaylar yaşanabilir. o yüzden dikkatli tüketmekte fayda görüyorum.
• reklam kokacak ama doğruları söylüyorum:
  
  kocaman çikolatalı muffin + sütlü kahve = 4,95 tl
  sınırsız internet
  hoş mekan
  etrafta güzel kızlar
  iyiymiş len.
• suadiye şubesinde, garsona bir küçük cafe au lait^* istiyorum dedikten sonra "sütlü mü sütsüz mü" cevabını aldığım yer. donup bir süre konuşamadıktan sonra nasıl yani sütsüz olur mu bu dedikten sonra da "sütsüz de olabiliyo" cevabını alıp tekrar dumura uğradım.
  
  ayrıca menüsü de şu şekildeydi:
  - filtre kahve
  - cafe au lait: filtre kahvenin sütle birleşimi
  
  demek ki garsonlara hiç ama hiç eğitim verilmeden, menüyü hiç okumadan çalıştırıyolar bravo.
  
  edit: niye kötülendi anlamadım, cafe crown yetkilisi ancak kötüler bunu.
• çalışanlar işlerini kolaylaştırmak amacıyla koyulan bilgisayarlarla uğraşmaktan müşterilerle ilgilenemiyorlar. ya makinalarda bir problem var ya da çalışanlarda. bir de çaylar sıcak gelmiyor burada.
• 'buradan aciniz' ibaresine ragmen hicbir zaman oradan acamadigim pakete sahip kahve seyi.
• (bkz: kafa kıran)
• sponsorluğu yenilememesiyle birlikte galatasaray basketbol takımı coşmuş ve euroleague'e katılma hakkı kazanmıştır. kendilerine desteklerini çektikleri için teşekkür ederiz.
• caddebostan şubesinde hesaba fazladan çay yazmayı adet haline getirmiş mekan.. itiraz edildiğinde de "hayır 2 değil 4 çay içtiniz" gibi absürd bir cevapla karşılık veriyorlar.. benim ne içtiğimi benden daha iyi bildiklerini iddia etmeleri yetmezmiş gibi yaptıkları yanlışlığı düzeltecekleri yerde surat asarak "kaç para hesap alıyoruz şimdi" diyebilecek kadar da pişkinler..
• tek kullanimlik hazir kahvelerinden 'kafeinsiz' olanini denemek icin aldim. sabah ofiste hazirladim, yerime geldim, masama oturdum ve onumdeki maillere bakarken kahveden bir yudum aldim. yerimden kalktim, mutfaga gittim, kahveyi doktum, yerime dondum. 'kafeinsiz kahve' demek selulit yapmiyor demek mesela ama bu urun kafeinsiz oldugu icin degil mutfaga gidip gelirken yapilan o yuruyus sayesinde selulit yapmiyor muhtemelen. hatta var olanlari da eritiyor olabilir bu sekilde. bir kahve dusunun, hem spor yaptiriyor, hem selulit yapmiyor, hem de yuruyus yaptiginiz icin uykunuzu aciyor. fena degilmis aslinda. agizda biraktigi o berbat tadi dis fircalayarak gecirebilirim diyenlere duyurulur ama ne yazik ki ben kahve keyfi denilen seyi tercih edenlerdenim. simdi gel de yeni tatlar denemeye acik ol.
• bagdat caddesindeki subesinde mescit ve abdestlik bulundurması sasırtan mekan. (bkz: ne yardan gecerim ne serden)