• horizontal döner.
  • edit:
    yoğun istek street view den tortum şelalesinden yola çıkıp ilerledim, konumu buldum. işte burası:

    https://www.google.com/…c_ocgl2a!2e0!7i13312!8i6656

    diğeri de olur'a çıkan yokuşun olduğu kavşaktaydı sanırım, street view çalışmadı maalesef, emin olamadım:

    https://yandex.com.tr/…5790&whatshere[zoom]=19&z=19

    kullanılan et, hazırlanma şekli ve pişirme yöntemi ile kendine has bir lezzet barındıran yöresel üründür. aslı erzurum'un kuzey ilçeleri ve artvin yusufeli'ne dayanmaktadır. bunlar zaten benzer coğrafyalardır ama hepsi kendine sahiplenir. canları sağolsun.

    normal dönere benzetmek biraz cahilliktir. gastronomi bilmem, gurme de değilim ama döner ve cağ kebabı bilirim. hem yaparım hem yerim ikisinide. cağ kebabı tam pişmez. etin üstü kızarır altı ise hafif pembe kalır.

    tortum şelalesinden çıkınca olur'a (olur erzurum'un uç bir ilçesi, artvin yolundan olur a çıkan yokuşa saptığınız yerde de cağ kebabı yapan köylü bir amca daha var) doğru sağa dönüp aşağı indiğinizde solda çardaklar göreceksiniz. bir kaç sene önce eşimle mini bir doğu turu yaparken keşfettik burayı bir tavsiye üzerine. hayatımda gördüğüm en salaş yerlerden biriydi. ocakta kebap vardı ve abi biz girince ateşi harladı. önümüze birer cağ koydu. yanına da yan bostandan aldığı domates ve soğandan da salata verdi. hayatım boyunca yediğim en güzel cağ kebap ve en güzel domates oradaydı. hatırası hala aklımdadır. eğer cağ kebap yemek istiyorsanız bunu köylerde ve bu tarz yerlerde yiyiniz. erzurum'un bilindik merkezi lokantaları bu salaş yerlerin eline su dökemez. hem yerli insanlara destek olursunuz hem doğal ürünlerle enfes tatları elde etmiş olursunuz.
  • lezzetlidir. balonu keşke baban çüküne geçireydi vaktinde kardeş.
  • öğrenciyken evimizin yanında istanbul'un en meşhur cağ kebapçısı vardı. erzurumlu bi arkadaş bize bu kebabı anlatırken 'sen garsona dur demeyene kadar durmaz, getirmeye devam eder' demişti. öğrenci halimizle o kadar sefildik ki, dur diyince duruyor bilgisini almamıza rağmen korkudan gidememiştik.

    tv'deki gezi programında hunharca götürürlerken hatırlayıp 'bu kebap niye bu kadar pahalı diye' sorarken uyandığımdır. değilmiş.
  • ilk yediğimde neden ardı arkası kesilmiyor diye içimden geçiriyordum. ne güzel işte porsiyonları fazla diye 7 şiş yemiştim. sonra anladım ki bizim dur dememiz gerekiyormuş.
  • tanım: etin, en az malzeme ile en muhteşem terbiyelerinden birinin adıdır.
    alışkın olmayanlara biraz yağlı ve tuzlu gelebilmekle beraber; tadı efsanedir.

    kemal koç tarafından icat falan edilmemiştir. kendisi, tortum civarında "orta malı" olarak tabir edilen, 4-5 babayiğitin bir araya gelip yediği ve pişirme parası ile oğlak ya da kuzunun canlı olarak ederinin pişiren ustaya ödenmesi yoluyla yapılan cağ kebabını erzurum şehir merkezinde cağ başına para alma usulü ile ilk kez satan uyanıktır.

    röportajlarına dikkat edildiğinde mucit kelimesinin anlamını ya bilmediği ya da bilmemezlikten geldiğini düşünüyorum.

    cağ kebabını bölgede bilinen ilk ve en güzel yapan yer -eski adı ile ahpusur- aksukapı'dır.
  • bunun, dönerin yan yatırılmış hali olduğunu iddia edenleri yan yatırıp enselerine şaplak atarak kendilerine getirin. karnınız açken iyisine denk geldiyseniz kendinizden geçip gözünüz dönebilir, çokca yedikden sonra şişler gelmeye devam ettikçe "allahım!! biri beni durdursun artık" diye düşünebilirsiniz.
  • ustaya dur demedikçe masanıza yeni şişler gelir. raconu budur bu yemeğin. size gelen şişler geri alınmaz, hesap için sayılmak üzere masanızda bekler.. yemeğiniz bitip ayağa kalktığınızda masadaki şişleri görüp "oha ulan bu kadar nasıl yedik" diye ufak çaplı bir şok yaşarsınız. ama değer be!
  • erzurum'un oltu yöresine ait kebap çeşidi. erzurum deyincede akla gelen ilk şeylerden biridir. lakin erzurum şehir merkezinde tortum cağ kebabı diye geçer ve satılır. zamanında tortum ilçesinden insanlarda almış, yapmış ve tortum cağ kebabı demiş.

    köyünden şehir merkezine doğru cağ adedi başına 2.5 tl'den 7 tl'ye kadar çıkmaktadır. hepsinden yiyen biri olarak diyebilirim ki tad anlamında çok büyük bir fark yoktur. 2.5-5 köy fiyatları olurken 5-7 şehir merkezi fiyatları oluyor. gram olarak da 50-70 gram arası değişiyor. merkezde genel olarak kongre caddesi'nde yaygındır. elbette diğer yerlerde de vardır. ama yoğunluk ordadır. sebebini bilmiyorum (genelde kuyumcular bir yerde, rent a car'cılar bir yerde, ayakkabıcılar bir yerde, tekstil yerleri bir yerdedir erzurum'da. aynı meslek grupları bir aradadır.)

    ama sanıldığı gibi sadece dönerin yan yatırılmış hali değildir. bir kere sığır etinden normal döner vurulabilirken, cağ kebabı küçükbaş hayvan etinden yapılır. et öncesinde soda veya su ile bir gün suda bekletilir sonra arasına baharat ve soğan katılarak yapılır. tabi bu kabaca hazırlanışı, elbette detayı vardır. kesimi de basit görünmesine rağmen ustalık gerektiren bir iştir. ince ve düz kesmek gerekir. genel olarak erzuruma has lavaş ekmek ile tüketilir. dığer lavaşlara göre oldukça ince ve lezzetlidir. yedikten sonra eliniz ve kıyafetleriniz et kokar, yanınızda parfüm falan bulundurmanız yararınıza olacaktır.

    ortalama bir kişi 4-5 cağ ile doyabilir. lakin 35 tane yiyenini de görmüşlüğüm vardır. kendisi insandı, bildiğiniz kulakları falan vardı. büyük cağ kebap restoranlarında rekor cağ yiyenlerin sayısı falan vardır. hatta rekoru kırandan para alınmayacağı da söylenir.

    ilk bakışta pahalı ve kebap olduğu için sıradan görünse de, aslında farklı ve hak eden bir yiyecektir. yemek isteyen dostlara mekan konusunda da yardımcı olabilirim.
  • bunu yemeye gidilen yer ne çok kalabalık ne de çok tenha olmalı. tenha olursa kesilip beklemişini, kalabalık olursa aceleye getirilmiş hızlıca pişirilmiş sert bir şey yersiniz. bu tavsiye döner için de geçerlidir.
hesabın var mı? giriş yap