• 10 günlüğüne halkın erişimine açılmıştır. şuradan ulaşılabilir. (132 mb)

    sadece sonuç kısmı: https://docdro.id/ds46bte (541 kb)
    10 gün sonrası erişmek için: https://docdro.id/w7g5ppv (100 mb)

    sonuç kısmına hızlıca gözatınca görünen:
    21 madde'de kısa/uzun vadede olumsuz etki.
    istihdam, konut/arazi fiyatları, yerel ekonomi, sosyoekonomik statünün yükselmesi (ay götüm) olumlu etki öngörülmüş.

    konut/arazi fiyatı ve yandaş doyurmak için istihdam maddeleri akp için yeterlidir. 1595 sayfaya gerek yokmuş...

    büdüt: raporu hazırlayan çınar mühendislik müşavirlik a.ş. kamudan 24 milyon tl tutarlı 42 ihale almış, sahibi ise botaş yolsuzluk operasyonunda yargılanmış. (kaynak) - @yataginda silgisiyle uyuyan adam gönderdi.

    başlığa dair geciken edit: başlık kanal istanbul'un çed raporu iken bu abuk başlığa taşınmıştır. benim ile alakası yoktur.
  • imamoğlu'nun kanal istanbul karşıtı açıklamalarından sonra işi hızlandırdılar. rant büyük, ihaleler büyük. paçaları tutuşuyor. bir üretim fabrikası yapmak yerine halkın parasını rantçılara peşkeş çekenleri bu tarih ve millet affetmeyecektir!
  • o raporda imzası olanlar bu çevre felaketinin vebalinden kurtulamaz.

    bu bakımdan tarihe geçeceklerdir
  • cnn turk dun " gemiler bogaz girisinde 3 gundur bekliyor yaziktir " minvalinde girisimlere baslamistir, hayirli olsun.
  • 1600 sayfa sizi korkutmasın. 1600 değil 10 bin sayfalık rapor da yazsanız, dünya ticaretinin para vermeden geçtiği bir güzergahı yani dünya ticaretine ait olan , kendine ait olan bir güzergahı seçmek yerine neden sizin kazdığınız topraktan size ait bir kanaldan gemilerini geçirmeyi seçeceğine dair cevap veremezsiniz. cevabı yok.

    - o kanaldan hiç geçiş yapılmasa dahi ve o kanal sadece "seyirlik" olsa dahi biz bu kanalı kazacağız. milyonlarca yılda üst üste binen maddeyi, toprağı biz hesaplanabilen bir bedeli olan enerji ile şekillendireceğiz.

    bu bedel hesaplanabiliyor. çünkü sonsuz akışkan olan likidite bugün veya vadesinde, ama yaşamın her alanındaki bireysel ve bireylerden ibaret örgütlenmelerin tüm hesaplamaları ile iç içedir.

    "bizim marketten her sene alışveriş sepetine bir tane daha eksik koyduğumuz, koymak zorunda olduğumuz ürünün bireysel hesabı ile bize ait bu toprağın kazılıp başka yere aktarılmasının maliyet hesabı iç içedir. "

    - raporun "neden?" sorusuna cevabı şudur:

    "yeni türkiye 'nin gelişim/kalkınma yönünü /hedefini biz belirliyoruz çünkü bu ülkeyi biz yönetiyoruz"

    bedeli hesaplanabilen bu enerjinin "işe" dönüşmesinde bu toplumun, bu medeniyetin kısa orta uzun vadeli fayda sağlaması ancak bizim bu topluma ve geleceğine dair vizyonumuz içinde değerlendirilebilir.

    yani refahın nasıl yaratılıp kime nasıl paylaştırılacağına biz karar veriyoruz.

    - ve mecburiyetler meselesi. "biz" bunu yapacağız. çünkü "biz" bunu yapmaya mecburuz.

    eğer biz kaynaklarımızı toprağı şekillendirmek için, bir yeden alıp başka yere koymak için kullan(a)mazsak başka alanlarda yapacağımız yatırımların geri dönüşü uzun sürebilir, biz elle tutulur bir icraat yapamadığımız ve bu icraati iyi pazarlayamadığımız taktirde seçmenimizi çalıştığımıza ikna edemeyebiliriz, oy oranlarımız düşebilir ve gelecekte de iktidar kalma şansımız düşebilir.

    - kanal istanbul/istanbul kanalı inşaat kalemlerinin tümünde harcama başlatılması, yavaşlamanın durdurulması için bir vesiledir/bir senaryodur.

    spekulasyon piyasasına dönen borsa gibi, yani şirketlerin ve projelerinin artık toplum/medeniyet için ilerleme yaratmasının amaç olmaktan çıkması ve spekulasyon/rant için kullanışlı ve yeri anında doldurulabilen birer araca dönüşmesi, bir figurana dönüşmesi gibidir.

    beklenti yaratmak için elle tutulur, inandırıcı bir senaryo gerekir ve sermayenin bu beklentiye para girişi sağlaması için şirketler/projelerin geleceğe dair projeksiyonları kullanışlı bir hikayedir. buradaki en büyük sermaye tüm aktörler karlarını alıp çekildikten sonra tplam maliyeti en son tahlilde sırtlanacak olan biziz. yani devletin hazinesi.
  • dünya ticareti boğazdan geçiş hızını/oranını/miktarını boğazın izin verdiği ölçüde zaten belirliyor. yani istihap haddinin üstüne gemiler/lojistik firmaları istese de çıamıyor, güvenlik gerekçesi ile koordinasyonu biz sağlıyoruz. kimin ne kadar bekleyip hangi hızda geçeceğini biz belirliyoruz.

    yani marmarada ve karadenizde geçiş sırası bekleyen gemiler bu boğazın izin verdiği ölçüde değişen trafiğe bağlı zamanı bekleyerek tüketmek zorunda. gelecekte ticaret yükü bu rotada artarsa , ki kesin değil çünkü ticaretin şekli ve üretim metodları hızla değişiyor, gemiler bugün 2 gün bekliyorsa yarın 4 gün bekleyecekler. ama eşşek gibi bekleyecekler. yani bizim için değişen hiç bir şey yoktur.

    1. biz dünya ticaretinin artmasını tek başımıza ülke olarak finanse edemeyiz. dünya kendi ticaretini gerektiği oranda marmara 'dan karadenize geçirmek için kendi çözümlerini bulmak zorundadır. bizim boğazı ev sahibi olarak korumamız gemilerin geçmeyeceği bir kanal/hafriyat işi için mazeret olamaz.

    2. gemileri geçişe zorlayamadığımız bir kanal ancak seyretmeye ve boğaza alternatif bir manzaralı imar/arsa ile inşaat rantı yaratamaya yarar.

    daha önce küçük müteahitlerin yapay venedik vb. projeleri ile aslını taklit etmesine benzer şekilde "mega yapay boğaz manzarası" üretme projesidir.

    arabın çaresizlikten yokluktan "var olan parasını" verip çöle kendi estetiği ile şekil vermesine benzer. gezegende milyonlarca yılda oluşan bir güzelliği siz 100 milyar tl değil trilyon da harcasanız elde edemesiniz.

    ayrıca arapta var olan para bizde yok, biz borçla işe girişmeye kalkıyoruz. borcu neyle ödeyeceğimiz henüz açıklanmadı. ödeyemezsek ne teminat vereceğimiz açıklanmadı.
  • okumaya başladığım rapor. evet işsizim.

    ilk bilgiler şöyle;

    -kanaldan tek taraflı ulaşım sağlanacak.
    -275-350 metre uzunluğunda, max 49 metre genişliğinde ve su üstünde max 58 metre yükseklikte araçlar geçebilecek.
    - istanbulun 25 günlük su ihtiyacını karşılayan sazlıdere barajı iptal edilecek.

    not: okudukça bilgileri güncellemeye devam edeceğim.

    edit1:

    -rezerv yapı yaklaşık 350.000 dönüm ve yarısı imarsız. diğer yarısında ise sit alanları, yerleşim alanları ve istanbul havaalanı var.

    - kanal daha önce terkos gölünden geçerken daha sonra doğuya kaydırılarak son şekli verilmiş. bu demek oluyor ki terkos gölüyle olan fiziki bağ kesilecek

    -elektrik dağıtım hatlarıyla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamış. daha sonra yapılacağı belirtilmiş.

    -gezi tekneleri, balıkçı tekneleri, turizm tekneleri, küçük yat tekneleri ve feribotlar tehlikeli olması nedeniyle proje kapsamından çıkarılmış.

    edit2:

    -karadeniz konteyner limanı projesiyle denize dolgu yapılarak gemilerin yanaşması içim rıhtım yapılması planlanıyor.

    -avcılara 631 bin metrekarelik alanda bir konteyner limanı daha planlanıyor. yine dolgu yapılarak oluşturulacak.

    -kanal istanbulun yine kuzeyinde 17 milyon metre karelik bir lojistik merkezi kurularak hem havaalanı ile hem kanalla entegre hem de yapılması planlanan hızlı tren hattı ile ilişkili olarak büyük bir hinterland alanı planlanıyor.

    -marmara girişine yine bir yat limanı planlanmış. yaklaşık 189 bin metrekarelik.

    edit3:

    - küçükçekmece gölü tamamiyle iptal olacak.

    - sazlıdere barajının %60 ını oluşturan ana bölümü iptal edilecek.

    -raporda terkos barajının ana beslenme alanının gölün batısında yer alan ormanlık alan olduğu belirtilmiş ve kanalın geçtiği yerdeki havzanın küçük olduğuna değinilmiş. yani terkos barajının etkileneceği açık açık söylenilmiş.

    - en az kamulaştırma yapılması gereken alanın alternatif-4 olarak belirlenen son güzergah olduğu tespit edilmiş.

    -güzergahta en fazla olan tarım alanları, su kütleleri ve iskan alanları ilk 3 sırayı alıyor.

    -şamlar tabiat parkı da projenin etki alanında tehlikeli seviyede etkilenecek alan olarak işaretlenmiş.

    - belirlenen alanda 119 adet korugan ve tank, 10 adet sit alanı yer alıyor.

    - roma su yolu ve terkos su yoluyla birer kesişim bulunuyor.

    - proje doğal sit alanının içinden geçmektedir.

    edit4:

    - kazılar en kısa 4 yıl sürede bitirebiliyor. yaklaşık 275 milyon metreküp kazı yapılması gerekiyormuş. (oha)

    - günde ortalama 800-850 bin metreküp kazı, ve nakliye yapılması planlanmış.

    -en aşağı 400 kamyonun çalışması planlanmış.

    -proje en iyi ihtimalle en az 6 yılda yapılabileceği öngörülmüş. (bu demek oluyor ki 10 seneden önce bitmez)

    - yeraltı sularının tuzlanması riskinden bahsedilmiş ve önlem alınacağından bahsedilmiş. (melen barajını yapamayan insanların bunu nasıl yapacağı soru işareti)

    - terkos gölünden kanal kazısına yılda 50 bin metreküp su sızması bekleniyor.

    - kanal işletme döneminde su sızmasının yılda 30 bin metreküp olması bekleniyor.

    edit5:

    -197. sayfada kuşlar ve diğer hayvanlar için habitat kaybı olacağı net şekilde belirtilmiştir. bazı kritik önemde türlerin dahi kritik önemde etkileneceği belirtilmiş.

    - aynı sayfada leyleklere bir nevi uçak muamelesi yapılarak, kanal alanında bulunan meralar ve çiftliklere inemeyen kuşların, çatalca civarındaki açık alanları inmesi öngörülüyormuş. üstelik kuşların buralara sorunsuz ineceği öngörülmüş.

    - not: arkadaşlar 197 sayfa itibariyle okumayı kesiyorum. bu projenin yapılması dahi teklif edilemez. türkiye bunun altından kalkamaz. zaten sürekli öngörme ve tahmin üzerine kendini tekrar eden bir rapor. bence içimiz rahat olmalı. bu proje imkansız bir proje. yapılmaya çalışılsa dahi sağlıklı bir şekilde bitirilemez. daha kıçıkırık metroyu 2 sene planlayıp 5 senede açabilen insanlar 7 sene planladıkları yeri 20 senede açamazlar.

    kendinizi üzmeyin. bu iş olmaz.
  • eylül'de tekrar yep 2019 v2 versiyonu açıklanan, günlerce tv'lerde gazetelerde konuşulan, yandaş medyanın başta olma olmak üzere neredeyse tüm iş adamların adeta yarışırcasına övdükleri, açıklanınca 'ülke ayağa kalkacak coşacak' diye anons edilen, 'dolar yep ile düştü, borsa yep ile coştu' minvalinde beklentiler oluşturulan yep '2020 tasarruf yılı olacak' diyor ve tasarruflar için aynen şunları söylüyordu:

    "...ihalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacaktır..."

    bu cümlenin daha mürekkebi kurumadı.

    kanal istanbul'un ihalesi yapıldı mı? hayır
    ihalesi yapıldı ama henüz başlanmadı mı? e kesinlikle hayır

    demek ki neymiş yep mep hikaye imiş.
  • aslında 1500 küsür sayfa rapora gerek olmadığını

    “çevreye bir zararı yoktur” rte

    şeklinde bir sayfa raporun yeterli olduğunu düşündüğüm hede.

    şaka bir yana, bu projeye yandaşlıkta arşa çıkmış gazeteciler dışında kimse ikna olmuş görünmüyor. halkın yararına olan herhangi bir yanı yok.
  • bu başlığı hangi moderatör bu hale getirdiyse acilen aynaya bakıp utansın. eski haline getirin bu ne cehalet.

    doğrusu
    (bkz: kanal istanbul’un çed raporu)

    çed bir kurum değildir, raporun adıdır sayın cahil.
hesabın var mı? giriş yap