• çok büyük bir hız ve plansızlıkla büyüyen ilçe.

    kötü yönleri:
    - kiralar çok arttı. istanbul'un gözde ilçeleri kadar değil ama bence buraya fazla. 1000 liradan 5000 liraya kadar değişiyor kiralar. merkezde güzel bir 2+1 iki bin liradan aşağı yoktur. sitelerde artar fiyatlar.
    - doğapark dışında doğru düzgün bir park yapmamışlar. daha yeni yapılanan, 15-20 yıllık bir yerde bu nasıl düşünülmez anlamıyorum. herhalde, "arkamız orman, oraya gitsin insanlar." diye düşünmüşler.
    - hadi ülkede park anlayışı yok, onu düşünmediler de, okulları nasıl unuttular onu hiç anlamadım. çok az okul var. ilkokul ve ortaokullarda sınıflar çok kalabalık. ortalama 50 öğrenci falan var sınıflarda. şimdi merkezde neredeyse hiç boş yer de kalmadı, nereye okul yapacaklar anlamış değilim.
    - merkez caddeleri, başka ilçelerin sıradan caddeleri gibi, albenisiz.
    - çıkıp rahat rahat yürüyebileceğiniz, geniş bir çarşısı, meydanı yok. kısacası plansız-programsız büyümüş ve büyüyor.

    iyi yönleri:
    - zemini sağlam. galiba istanbul'da depreme en dayanıklı ilçe.
    - merkezdeki şahinbey caddesi hariç nispeten sakin.
    - insanları az yobaz. yobaz değil diyemiyorum maalesef.
    - arka taraflar hep orman falan, havası güzel.
    - ulaşım açısından iyi bir noktada. hem 1. hem 2. hem de 3. köprüye ulaşımı rahat.
    - metro bitti, marmaray'a bağlandı.
    - avrupa yakasının farklı farklı yerlerine giden 5-6 otobüs var. anadolu yakasının neredeyse her yerine direkt otobüs var.
    - alışveriş merkezlerini seviyorsanız yakınlarda güzel 3-4 alışveriş merkezi var.
  • üsküdar ümraniye çekmeköy sancaktepe metro hattı'nın bitmesiyle birlikte çok farklı bir yapıya bürünecek ve şehir merkeziyle olan bağları daha da güçlenecek olan istanbul'un yaşam alanı. bu ilçenin tarihi ise 'arazi mafyası', 'çarpık kentleşme', 'uydu kent', 'rant' ve 'mutenalaştırma' keyword'leri ile doktora tezi yazacak biri için harika bir örnek olsa gerek.

    1990'lara kadar deyim yerindeyse olmayan bir yerleşim birimi, şimdilerde istanbul'un en hızlı gelişen bölgelerinden... 30 yıl önceye kadar istanbul'un anadolu yakası'ndaki ormanları içine sıkışmış bir köy olan 'çekme köyü', ki hababam sınıfı uyanıyor'u izleyen bilir, çalışkan ahmet'in köyü burasıydı ve hababam buraya köy okulu yapmıştı.

    aynı köy, 1990'lara kadar istanbul'da işlenen cinayetlerin sonuç kısmına ev sahipliği yapardı. o günlerin gazetelerinde bir araştırma yapılırsa eğer, "çekmeköy'de ceset bulundu", "kesik baş çekmeköy'de çıktı" gibi haberler sık sık denk gelebilirsiniz.

    bölgedeki tek yapılaşma, o zamanlar 23. motorize piyade tümeni olan ve şimdilerde 23. piyade alayı'na dönüştürülen askeri birlikti. samandıra bölgesinde hava üssü ve sarıgazi'de de hava savunma okulu ve eğitim merkezi komutanlığı yer alırdı. askeri birliklerin varlığı, yıllar sonra askeri lojmanların yapımına da yol açacaktı elbette.

    ama o konuya gelmeden evvel, bir 80'lerin sonuna gelelim... şöyle geçmişe bir baktığımızda 1979 yılında çekmeköy'e kaçak kimya fabrikalarının kurulduğuna denk geliyoruz. 8 yıl sonra bu fabrikaların sayısı 100'ü aşıyor. her ne kadar kartal belediyesi -ki o zamanlar çekmeköy kartal'a bağlı- bunları yıkmaya kalksa da, fabrikalarda çalışan ve anadolu'dan istanbul'a göç eden halk, bunlara engel oluyor.

    halkın gücü kadar, çarpık kentleşmenin önündeki bir diğer engel de ülkücü mafya. karadenizli müteahhitlerle işbirliği yapan ve bunların 'taşeron güvenliği'ni üstlenen ülkücüler, tapusuz arsaları halka peşkeş çekiyor, ateş pahasına inşaat malzemesi satıyor, sonra halkın diktiği gecekondulardan da tapu alıyordu. 87 yılına geldiğimizde 15 bin kişilik bir yerleşim birimi ortaya çıkmıştı çoktan...

    (bkz: laz muteahhitler beton timleri)

    fakat bu yerleşim birimi sadece çekmeköy'e ait değil. sancaktepe, samandıra, çekmeköy, alemdağ yolu gibi çeşit çeşit tepelerin üzerine konuşlanan fabrika kenarı mahalleler. büyümesine ise maalesef siyasi nedenlerden dolayı göz yumuluyordu. bedrettin dalan'ın suçlamalarına göre, bu çarpık kentleşmenin en büyük nedeni anap'tı, çünkü anap buradaki halkı "tapu vereceğim" vaadiyle kandırıp, oy istismar etmek niyetindeydi.

    gel zaman git zaman askeri lojmanların da kurulmasıyla bu şeytan üçgeni daha da büyüdü. 1990'ların başlarına geldiğimizde "sarıgazi köyü, çekmeköyü - istanbul" minibüslerinin kalktığını hatırlıyorum. şehirden o kadar uzaktaydı ki... 1992'de ise ilginç bir olay yaşanmıştı. önce buradaki askeri birlikten çıkan bir askeri servise pkk tarafından ateş açılmıştı, (iki rütbeli yaralandı) sonra da 1500 kişinin yaşadığı askeri lojmanın içme suyu şebekesine 50 litre siyanür, 50 litre de potasyum karıştırıldı. niyet, 1992 nevruz'undaki kanın intikamını almaktı tabii.

    (bkz: 1992 cizre newrozu)

    ancak suyu şebekeye pompalayan motopompların çalışmaması ve suyun üzerindeki köpüğün askerler tarafından farkedilmesi üzerine analiz yapıldı ve gerçek ortaya çıktı.

    neyse konumuza geri dönelim, 1990'ların sonuna doğru -aslında gölcük depremi'nin ardından- toplu konuta girişildi ve oradaki gecekondular teker teker yıkılarak, büyük yaşam alanlarına, toplu konutlara çevrildi. tabii zamanında orayı çok kelepir bir fiyata çeviren karadenizli arazi sahipleri ve ülkücü mafya bunun ekmeğini iyi yedi. (dsp-mhp-anap koalisyonu sağolsun)

    peki nüfusu hızla artan bu bölge ne zaman belediyesine kavuştu? ta 2009'da anasını satayım! yani bu zamana kadar görmezden geliniyordu ki, ne zaman akp, buradaki gelişmeden iyi rant çıkabileceğini farkettiğinde...

    fakat anladığım kadarıyla hesaplar kitaplar iyi yapılmadı. çünkü çekmeköy'e eklenen köyler artı ümraniye'den koparılarak yamanan mahalleler sayesinde çekmeköy'de ezici bir akp üstünlüğü olması lazımdı ama nedense arada çok küçük bir farkla (340 oy olması lazım) akp öne geçti. (ha bu arada ümraniye çöplerinde chp mühürlü oy çuvallarını unutmamak gerek) chp sonuçlara itiraz etti ama nafile!

    şu aşamada nüfusu o kadar hızlı artıyor ki bu ilçenin, yakalayabilene aşk olsun! misal 2009 seçimlerinde nüfus 154 bin iken, 2011'e geldiğimizde 183 bin gibi bir rakam çıkıyor karşımıza. şimdilerde ise nüfus 200 bini aştı. bu da yeni seçmenler, yeni tercihler demek.

    bildiğim kadarıyla belediye başkanı ahmet poyraz'ın yolsuzluk iddialarından halk bıkmış usanmış. hatta muhafazakar/mütedeyyin seçmen bile "tek özelliği rize - çayelili olmak" dediği poyraz'dan rahatsızlığını gizlemiyor. duyduklarım ise bu sene partinin poyraz'ı tekrardan aday göstermeyeceği yönünde bir tercih kullanacağı.

    ancak ne olursa olsun 2014 yerel seçimleri, çekmeköy bazında büyük bir rekabete sahne olacak kanısındayım. her ne kadar 2011'de akp'nin 105 bin oydan 52'binini (yüzde 50'ye tekabül ediyor) almayı başarsa da, kararı toplu konutlardaki seçmenler belirleyecek.

    not: nereden nereye gelmişim amına koyayım ya, bir ilçe hakkında bu kadar yazı yazılır mı? okuyanı siksinler kusura bakmayın :(
  • 2019 yerel seçimlerinde chp'nin çekmeköy'de inanılmaz sevilen hüseyin avni sipahi'yi aday göstermemesi, sipahi'nin de buna kızarak dp'den aday olması üzerine akp'ye hediye ettiği istanbul'un en önemli ilçelerinden biri.

    akp: 43
    chp: 31
    dp: 22

    tebrikler. istanbul'un yeni beylikdüzü'sünü rant krallığına teslim ettiniz.

    not: chp'ye kızıp oyları bölüp, çekmeköy'ü akp'ye teslim eden hüseyin avni sipahi hala chp beşiktaş ilçe yönetiminde.
  • hayatımın büyük kısmı kartal bölgesinde geçti, bir dönem kadıköy'ün en tatlı yeri kuyubaşı'nda yaşadım, antalya'da hurma, ışıklar sonrasında şehrin en ciks yeri lara'da yaşadım, arada kısa bir süre de rize merkez var ama ben burası kadar bir yere ait hissetmedim lan kendimi st.petersburg harici. koca st.petersburg'a ihanet gibi olacak da oraya aşıkken sanatçı triplerim ağır basıyordu. şu an emlakçı ya da galerici mi olsam diye düşünüyorum. vizyon değişti.

    çekmeköy aynı ben; varoşlukla modernlik arası ve her yere ulaşımı rahat. spotify'da aynı playlistimde; ismail yk, cankan, sagopa kajmer, blue öyster cult, apocalyptica, ekin beril, billie eilish, billy idol, serdar ortaç, metallica, rihanna falan var. benim bu yelpazem gibi çekmeköy de; bir yerleri var böyle villalar orman içinde dolu, bir tanesi 3-5 milyon falan-orada aşırı okumuş, zengin ama şehrin keşmekeşinden bıkmışlar oturuyor; bazı yerleri var götünü kestirmeden çıkamazsın, bazı yerleri var müteahite verdikleri modern evlerinin önünde kadınlar hala asfalt üzerinde halı yıkıyor falan. ne bir dengesi var memleketin ne bir düzeni; benim de hayatımın en düzenli dönemi dediğim dönem 1 sene falan sürüyor maksimum, kasıtlı bozmasam kadersel bozuluyor. *

    yalnız yaşamanın keyfini en çok burada çıkardığım için de buraya bağlanmış olabilirim bilemiyorum ama burda pek kötü anım da yok belki ondan. yine ayrılacak olsak, belki hiç geri dönmeyecek olsam da yerin hep ayrı olacak be çekmeköy! en çok 9k'yı özlicem.
  • biraz sonra köy zamanlarındaki hali ile kanal d'de yayınlanmakta olan hababam sınıfı'nda (hababam sınıfı uyanıyor) gözükecek olan beldedir. ilkokulu da çekme köyü ilk okulu olarak gözükecek.
  • anadolu yakasında aşağı yukarı 15 senedir yaşıyorum. çamlıca, ümraniye ve çekmeköy'de yaşadım, yaşıyorum.

    bundan on sene önce ümraniye'nin yavaş yavaş zıvanadan çıkmasıyla alternatif arayışlarına girmiştik aslında. gel zaman git zaman ümraniye, yaşamayı geçtim soluk alınamayacak bir yer haline gelince çekmeköy tarafına direkt geçiş yaptık. öncelikle şunu bilmeniz lazım, eğer ne aradığınızı biliyorsanız ve istanbulun lüks semtlerinde yaşayacak gelir seviyeniz yoksa, çekmeköy hala iyi bir alternatif. hala diyorum, zira çok değil beş sene önce çok daha sessiz, sakin ve huzurlu bir ortam vardı. mevcut durumda elbette daha kötü bir halde, ancak bir sancaktepe, dudullu gibi anası bellenmiş bir halde de değil.

    çekmeköy'de zenginler ve beyaz yakalar beraber otururlar. zenginler site içerisindeki villalarda, beyaz yakalar ise sitelerdeki apartman dairelerinde ve kaliteli yapılmış cadde üzerindeki apartman dairelerinde yaşarlar. aslında sadece bu iki insan tipi olsa çok daha nefes alınabilir bir yer olması işten bile değil. ancak burada bütün olayı bozan bir grup daha var. 30-40 sene önce buralarda yaşamaya başlamış gecekondu sahipleri. elbette günümüzde bu gecekondular kalmamış, yerlerine modern apartmanlar dikilmiş. ancak o gecekondularda yaşayanların çocukları vs. o yeni yapılan binalarda yaşıyorlar. ve bu çok ciddi bir eğitimli nüfus ve kalite düşüşüne sebep oluyor.

    çekmeköy'ün ara sokakları kelimenin tam anlamıyla vasat bir hava veriyor. kaldırım kenarlarına park edilmiş arabalar, sabah sekizden akşam sekize dışarı salınan veledler ve onların eğitimsiz aileleri… ancak site duvarlarından içeriye girdiğinizde kalitenin arttığını görüyorsunuz.

    şimdi kısaca bu ilçenin artıları ve eksilerine bakalım.

    - ulaşım

    konum olarak anadolu yakasının en dış yerlerinden biri olan çekmeköy, bu uzaklığını bir avantaja dönüştürebiliyor aslında. metro ve otobüs hatları gayet işlek durumda. özellikle metro hattının üsküdar'a kadar gitmesi, oradan marmaray'dan direkt karşıya geçebilmeniz gayet zaman kazandıran şeyler. bir artısı da kuzey marmara otoyolu'nun çekmeköy'de yaşayan biri için bazı durumlarda aşırı avantajlı olması. elbette bu yol paralı, ancak zamanınızı ciddi oranda kurtarabiliyor.

    ulaşımda eksisi ise şile otoyolu dediğimiz hayvan kadar uzun yola bağımlı olması. burada günün sabah saatlerinde ümraniye istikametine, akşam saatlerinde ise çekmeköy istikametine doğru hayvan gibi bir trafik var. eğer işiniz ümraniye taraflarındaysa ve arabanızla gidip geliyorsanız geçmiş olsun, her gün iki saatiniz yolda geçecek demektir.

    - altyapı

    fiber internet vs. gayet yaygın durumda. sitelerde zaten var, ancak son zamanlarda ara sokaklara da gelmeye başladı. elektrik kesintileri sık olmuyor ve genel olarak temiz bir ilçe. yolları bir dudullu kadar çukur ve bozuk değil.

    - market, mağaza sektörü

    bu ilçenin önemli bir kısmı beyaz yaka olduğundan, -özellikle taşdelen mahallesi öyle - her türlü süpermarket hizmet vermekte. koçtaş, migros, happy center, mopaş, file, üç harfli marketler hepsi var.

    eczaneler gayet modern, keza fırınlar öyle. eski mağazalar çok yok. zaten yeni bir ilçe. ancaaaaaak, bir haftasonu çıkalım, alışveriş yapalım, üzerimize üst baş alalım falan derseniz öyle bir olay imkansız. metrogarden alışveriş merkezi hariç bir alternatifiniz yok. zaten burada yaşayıp avm'ye falan gidecekler, üst baş alacaklar genelde ümraniye'ye geçerler. malum orası bütün anadolu yakasının en aşmış lokasyonu olabilir o manada.

    - şehircilik

    geçin abi burayı. şehircilik namına bir bok yok. sitelerde oturmuyorsanız soluk alabileceğiniz tek yer doğa parkı, o da zaten aşırı kalabalık. iyi bir apartmanda oturun, dairenizin içini kendinize göre düzenleyin. yapacağınız en iyi yatırım o dur bu ilçede. tabii bu arabanız yoksa geçerli, eğer arabanız varsa riva, ömerli, polonezköy ve şile'ye kimselerin olmadığı kadar yakınsınız. basıp istediğiniz lokasyona gidebilirsiniz ve gayet de iyi bir hafta sonu geçirirsiniz.

    genel manada böyle. nüfus kalitesi itibariyle ne bir ümraniye, sancaktepe kadar rezil halde, ne de istanbulun lüks semtleri gibi aşmış halde. her iki kesimden de bolca insan var. şile otoyolunda range rover, audi, mercedes vs.'de sık sık görürsünüz, fiat, renault gibi arabaları da sık sık görürsünüz.

    anadolu yakasında bireyselciliğe önem veren, çevreyle pek işi olmayan, kendi konfor bölgesinde mutlu, orta halli ve zengin insanlar için ideal bir ilçe diyebiliriz.
  • ümraniyeye bağlı 1994 yılında belde statüsü kazanmış yerleşim birimi. jandarma bölgesidir. merkez, mimar sinan, hamidiye, çamlık ve mehmet akif mahallerinden oluşmaktadır. burada yapılan inşaatlar geçen sene ve bu sene patlama yapmıştır. zeminin sağlam olması, ormana yakın olması ve yeni şile yolu ile ulaşımının rahat olması sebebiyle en çok emlak talebi gören yerlerden biridir. bunu çok iyi değerlendiren inşaat şirketleri burayı site cennetine çevirdiler.

    yeni şile yolundan şile yönüne gidişte sol tarafta kalan kısmı merkez mahallesidir. buranın iç tarafı mimar sinan mahallesidir. duduludan gelen yol ile şile yolunun kesiştiği yerin sol tarafı ise hamidiye mahallesidir. madenler durağının olduğu bölge ise mehmet akif mahallesidir. en son kısmı ise kışlaya komşu olan çamlık mahallesidir. rant olarak bakıldığında mimar sinan mahallesi siteleriyle göze çarpar. dumankaya evleri, öğretmenler sitesi, ağaoğlu my country gibi siteler bu mahallede bulunmaktadır.

    buraya çok güzel siteler yapılmıştır ama yapılan orman yağmasını da es geçmemek lazımdır.
    özellikle doksanlarda yapılan ve neredeyse tamamı ruhsatsız kaçak olan yapılar bulunmasına rağmen su, elektrik ve doğalgaz gitmiş bir yerdir. devletimiz o kadar iyidir ki onun toprağını izinsiz alırsın bi de üstüne sana her türlü hizmeti getirir. bir diğer orman katliamı mekanı çavuşbaşı ile benzer özellikler göstermektedir.
  • ormanlar yok olduktan sonra gitti. geç meç buna da şükür. buraya ilk taşındığımda otobüsten inince orman kokusu çekerdim içime. şimdi ise trafik keşmesesi ve beton. o kadar. ama düzelecek. elveda yiyici başkan.
  • arabasız gül gibi yaşadığım semt. 24 saat otobüs, 12 saat dolmuş seferleri işleyen, çayırova ile arasında çok afedersiniz eşşeğin ziki kadar mesafe (aşağı yukarı 65km) olan, arabasız halimle istiklal caddesine, levente, üsküdara, kadıköye falan taş çatlasın 30 dakikada gidebildiğim semt.

    bir dönem yaşadığım ve çok sıkı dostluklar edindiğim bağcılar-başakşehir-florya semtlerindeki arkadaşlarımı görmek istediğimde taksimde buluşuveriyorum. olmadı en fazla 1 saat içinde istediğim yere ulaşıyorum. ablam avcılarda oturuyor, 1saatten fazla yolculuk yapmıyorum ulaşmak için. (bkz: 522st) (bkz: zincirlikuyu) (bkz: metrobüs)

    dünyanın öbür ucunda olmayan, bineceğin otobüsü bildikten sonra yolluk hazırlamana gerek olmayan semttir.

    alternatifleriniz:
    (bkz: 11üs), (bkz: 14), (bkz: 14a), (bkz: 14şb), (bkz: 14çk), (bkz: 19s), (bkz: 122m), (bkz: 522a), (bkz: 522b), (bkz: 522) ve kadıköy ile üsküdardan kalkıp, şile yolunu kullanarak gelen sarı dolmuşlar.

    not: 522 için yolluk hazırlayabilirsiniz*

    edit: 23sifiralti uyardı, 9üd'yi unutmuşum. teşekkür ediyorum kendisine.
  • kadıköyden halk otobüsüyle 1 :10 dak. özel oto ile 25- 30 dak. sürer.her defasında "abi izmit e gittiydim buraya gelene kadar" dediğim, villa ve site yapımının coştuğu bir yerdir.
hesabın var mı? giriş yap