• işleri incelemek, anlamak kuvvetini, lüzumsuz yerlerde kullanmak, ukalâlık etmek, gereksiz aklî yorumlarda bulunmak. hikmetin aşırısı.
  • (bkz: demagoji)
  • eskilerin ifadesi ile "batılı hakk; hakkı da batıl gösterme icraati" zaten eski bir ifade değil mi?
  • yalan söylemeden doğruyu kıvırtarak gerçeği saklamak
  • bir anlamı da, eleştiri maksadıyla bir kişi, kurum, grup veya zümrenin içinde mevcut olan ve problemli gözüken bir noktayı nazara vererek mezkur kişi, kurum vs. hakkında olumsuz yorumda bulunmaktır. bu durumun inanç noktasındaki boyutu ise, kafasına takılan bir şüphe veya cevaplayamadığı veya bir türlü anlam veremediği bir fiil karşısında kişinin o inancı tümden reddetmesidir.

    önce ilk noktadan başlayalım. mesela, bir insan veya bir topluluk çok başarılıdır bir mevzuda. dolayısıyla birçok kişinin takdirini kazanmıştır. ancak birisi çıkar ve o kişi veya topluluk içerisindeki ufak bir kusuru büyütür, habbeyi kubbe yapar ve en nihayetinde o kişiyi karalar. o kişinin pek çok iyi yanını söyleseniz de o bir türlü tesirinden kurtulamadığı ve büyük ihtimalle de kötü zannettiği başka bir özelliği sürekli olarak ön plana çıkarır ve o kişiyi kötüler. bazen oluyor ki, bir kurumun yaptığı işin çeyreğini yapmaya gücümüz yetmediği halde, o kurumun yaptıklarını çok rahatlıkla tenkid edebiliyoruz.

    inanç noktasında ise, kişi bazen karşısına 100 delille gelen kişinin getirdiği delillere bakmaz da, aklına takılan ufak bir mevzudan ötürü o inancı eleştirir ve iman etmez. 100 kapılı bir binanın bir kapısının kapalı olması o binaya girişimizi imkansız kılmayacağı gibi, inanç noktasında aklımıza takılan bir şüphenin veya yanlış uyulandığına inandığımız bir eylemin varlığı da (ki o eylemin yanlış olduğunu düşünen bizizdir) inancın hakikatine gölge düşürmez.

    birkaç müşrik hz. ömer'e gelip, peygamber'in neden mucize getirmediğini sorarlar ve arzu ettikleri bazı mucize türlerini sıralarlar. hz. ömer'in cevabı ise harikuladedir:

    "dürüstçe söyleyin. peygamber, dediğiniz mucizelerin hepsini veya bir kısmını gerçekleştirecek olsa ona inanacak mısınız?"

    bazen peygamber (sav) veya islam'la alakalı olarak eleştiride bulunup sürekli aynı mevzuyu tekrar tekrar gündeme getirenlere sormak isteyip de kalplerini incitmekten ötürü soramadığım soruyu bu vesileyle burada sorayım:

    "eleştirdiğiniz konu, dediğiniz gibi çıkmasa veya hiç gerçekleşmeseydi peygamber'e ve islam'a inanacak mıydınız?"
  • arapçada aldatma, hilekarlık gibi anlamlar taşımasına rağmen, türkçemizde beceriklilik anlamını alarak, anlamı farklılaşan kelime.
  • girginlik, kurnazlık anlamlarına da gelmektedir.
  • (bkz: gürbüz) (bkz: gülsüm)
    (bkz: ceres/#128173558)
  • hîlekârlık, kurnazlık.
  • güzel konuşma.
    beceriklilik, girginlik.
    kurnazlık, hilekarlık.

    "aldıracak bir şey olmadığını cerbezesiyle tekrar etti." yahya kemal beyatlı

    (bkz: cerbezeli)
hesabın var mı? giriş yap