çok eskiden rastlaşacaktık
-
o: bir gun biri cikar karsinizda oylece durur. sadece dursa gene iyi, hayallerle, vaadlerle, eteginde baharla gelir.
sen: belli ki hayatin sularina kapilip bi yerlere vurmus* orda kendine yeni bi hayat kurmussun, belli ki mutsuzmussun.
nedir: kurulu duzen dediginiz emekle ilmek ilmek islediginiz o hayati didik didik edip elinize veriverir...
kurulu duzen dedigin adi ustunde bozulmamak icin direnc gosterir, hayatin icinde bu duzenin devamini saglayan mekanizmalar da buna yardimci olur. sanilanin aksine bozulmaz, bozdurtmazlar...
sonuc: sen oyle bakakalirsin kedinin cigere baktigi gibi elin bogrunde... ha iste o zaman dersin cok eskiden rastlasacaktik...* -
(bkz: artık çok gec)
-
-
bir turkan soray kirpigi.
-
(bkz: bir bahar akşamı)
-
(bkz: daha önceleri neredeydiniz)
-
bir aşkın iç çekişi. siyah beyaz bir türkan soray'ın ağzından süzülür..
aynı zamanda kara kitap'ın en guzel ve akildan cikmayan epigrafı.
orhan pamuk un lütfü akad 'in muazzam kült filmi vesikali yarim'den bu cumleyi süzebilen dikkati takdire şayandır. -
"hiç görülmeyecek güzel bir rüya"ya agit..
görülmeyecektir, bu yüzden hiç bilinmeyecektir o rüyanin "belki de en güzeli" olup olmadigi.. -
orhan pamuk tarafindan kara kitap da epigraf olarak kullanilmis, popüler kültüre böylece kazandirilmis bir sözdür, hatta ne sözü, güzelinden bir dizedir.
-
(bkz: ucurtma ipi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap