• öğrencilik zamanlarımda bir abimiz kenara çekip klasik "ünide karı var mı lan" muhabbetiyle girip şöyle bir nasihatte bulunmuştu;

    "karılarla çok içli dışlı olan jigololuğa başlıyor, ondan da zevk alamayan ibne olur. karılar ibneliğe götürür adamı, götünüzü kollayın"

    adam hayatta okeye dönüyormuş.
  • teoman'in zamparanin olumu adlı şarkısında geçen erkeklerin kulağına küpe olması gereken,zamanla doğruluğu anlaşılan şarkı sözü. (bkz: tecrubeyle sabittir)
  • "kadehte yansımama baktım ayaklı bir kanıttım
    kadın dergileri testlerinde her soruya yanıttım."

    dizeleriyle bütünleştirilmesi gerekir.
  • bir 31'ci atasözüdür.
  • herakleitoscu bir yaklaşımla ele alındığında "varlık ve yokluk aynıdırlar; herşey vardır ve gene de yoktur" felsefesine karşılık gelen; kendi içinde, kendisi için üretilmiş bir öz cümle.
  • bir sarki sozu.
    sevme egilimi gosteremeyecek erkek profilinden bahseder. cok kadinla birlikte olmustur. o kadar cok ayni tadi almistir ki farklisi da olsa bir oncekine benzetmektedir. tanimadik bisey bulamaz. daha bikmadan uyari niteligindedir. gun gelecek, bakacaksin hic sevilmemissin. buyuk kayip. hangi sevisme, birlikte dinledigin muzikten aldigin keyfe, sectigin film izleyecek zevke ortak olmaya, okudugun kitabi dinletecek hazzi vermeye degecek ki? ve cok dahasi..
  • hayat içerisindeki kullanım alanına göre çok kadının tek kadından farklı olmadığını öneren cümle olarak algılanabilir.
  • "tekbir kadın tek bir kadın demeyecekti keramet mumi keşke memiş efendi. daha kaç kadın tanıyacaktı acaba yeterince kadın tanımış olmak için? kaç kitap okuyunca alim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olunurdu ki?

    kaç olunca çok, kaçta kalınca azdı rakamlar?

    şimdilik bir yeterdi ona. biri binle böler, kıtlıkta kuraklıkta eksilte eksilte, bollukta berekette çoğalta çoğalta çarpardı bini birle. zaten o rakamlardan bir'i fevkalade bulurdu..."

    "adem ile havva, yasak elmanın tadına varınca, farklılıklarını gördüler ilk defa. utanıp incir yapraklarıyla örtmek istediler çıplaklıklarını. ama birinde bir, ötekinde üç incir yaprağı vardı. sayı saymayı da öğrenince bi daha hiç aynı olamadılar..."

    "pek güzelim pek latifim
    az soğanlı bol etliyim
    börek olsam beni yerler
    lafa daldım dibim tuttu
    gönül bu hemen unuttu"

    (bkz: mahrem)

    kimbilir kaç hezimetten sonra bezgin olanın deyişi...
  • ancak bir bar filozofunun ağzından dökülebilecek cümledir.
  • daha ziyade

    işte o kadın > çok kadın > hiç kadın > yalnızlık duygusu

    şeklinde formülize edilmesi gereken gerçeği anlatmaya çalışan ama yanlış anlaşılabilen sözdür.
hesabın var mı? giriş yap