• ingiliz yapımı, çok esaslı lezzette, neredeyse 200 yıllık kaliteli bir hardal markası. hardal sevip de, henüz denemeyenler için ivedilikle tadılması tavsiye olunur. piyasanın bilinen hardalımsıları ile kıyas götürmeyen bir taddır. marketlerde veya bu tip cins (ama hoş) gıdaları satan ekzantirik şarküterilerde 170gr.lık cam kavanozda bulmak mümkündür. eşgali ise, sarı zemin üzerinde kırmızı harflerle "colman's mustard" etiketi ile tarif edilir.
    ilk defa deneyecek olanlar bilinen piyasa mallarından edindikleri tecrübe ile asla hareket etmemelidir. mesela;
    --ohhh hacım!.. şimdi şu sosisi bi daldırayım, sapsarı bulayıp yiyeyim...
    bu tip bir davranış, colman's'ın geniz-burun taraflarında napalm etkisi göstermesine neden olabilir. önce göz yaşarması, ardından önlenmesi imkansız bir öksürük. bu durumda ağızdaki sosis partikülleri heryere saçılacaktır. kaşıkla hardal yemek gibi fantaziler de colman's'a işlemez.

    tarif editi:
    minyatür teneke kutuda satılan toz halindeki türü daha ekonomik ve size kendi tadınızı yakalamanız için fırsat veriyor. yaklaşık sigara paketi ebadındaki bu kutuda 57 gr. toz hardal var. basit formül şöyle;
    2 tatlı kaşığı (tepeleme - silme arası) colman's
    2 tatlı kaşığı su
    1 çay kaşığı elma sirkesi
    yarım çay kaşığı tuz
    bunları uygun bir kapta karıştırıyoruz ve hepsi bu kadar. formülü kendi zevkinize göre değiştirebilirsiniz. bir gece beklerse daha da acılaşıyor. böyle ufak miktarda hazırlayıp bittikçe tazelemesi daha da mantıklı bence.
  • normalde 500 gr.lık hardallar her ne marka olursa olsun 3-6 ytl arasında iken bu markanın 170 gr.lık hardalı 15 ytl'dir. buradan hesabı siz yapın.

    edit: gittim aldım ben bunu ve çok afedersiniz götüme benziyo tadı. insan etiketi görünce mükemmel ötesi bişey sanıyo ama yok öyle bişey.
  • çizgi filmlerde hani acı bişey yenince kulaklardan dumanlar çıkar ya, işte bunu yiyince de öyle oluyosunuz kaçarı yok ama mikropları öldürmek için bire birmiş öyle diyolar.
  • salata sosları için ideal bir hardaldır. balla ve zeytinyağıyla karıştırıp enfes lezzetler yaratabilirsiniz. marketlerimizde neredeyse yurtdışından 10 kat daha pahalıya satılmaktadır. haksızlıktır muz kabuğudur.
    bir de bu var (bkz: dijon)
  • rafta fiyatları kıyaslamadan aldığım hardal. fişte 16 lirayı görünce kalbim sancıdı kriz yaptı. zelletli mi zelletli.
  • eğer bu, hardalsa bizim yediğimiz nedir? pınar mınar? eğer evde hardal tohumuyla kendiniz yapamıyorsanız, piyasada (türkiye'de) bulabileceğiniz en iyi hardaldır bu meret.
  • sinüsleri açar.
  • geçen gün dijon yerine farklı birşey deneyeyim diye bunu aldım.

    dündü sanırım; yaptım etimi, makarnamı koydum yanına, bir çorba kaşığı da colman's ekledim aralarına. dijon yemeye alışığım ya, "ingiliz hardalı ne olcak ki?" dedim ve bir çatal eti banabildiğim kadar hardala banıp ağzıma attım. yutana kadar biraz tuzlu olması dışında herşey şahane. yuttuğunuz anda cehennem gibi bir acı tufanı burnunuzdan dışarı fışkırıyor. üst solunum yollarınızı tamamiyle hissedebiliyorsunuz. ekürisi ise gözlerden dökülen yaşlar ve acıdan kasılan kaslar. "vay anasını buraya kadarmış demek; elveda ay, elveda feza..." seviyesine geldiğiniz vakit acısı geçiyor.

    sonuç olarak yediğim en baba hardallardan biri. meraklısına kesinlikle tavsiye ederim. sanırım, gelecek alışverişte beşer tane alıp stok yapacağım.

    http://upload.wikimedia.org/…olmans_mustard_jar.jpg
  • wasabi'nin sarı renklisidir, tadınca neden küçücük kavanozlarda satıldığını anlarsınız. yalnız bu tada alışınca eksikliği hissedilir, kolay bulunmayan bir yerde yaşıyorsanız tüpte wasabi alın, iki yaklaşık sonuç elde edersiniz. bir de şu var;

    (bkz: heinz english mustard)
  • hardalının toz şeklinde olanı da vardır. biraz su ile karıştırılıp mükemmel bir tad elde edilebilir. şişede olanına göre daha uzun ömürlüdür.
hesabın var mı? giriş yap