• w.f. ogburn tarafindan ortaya atilmis bir terim.
  • türkçe'ye kültürel gecikme olarak çevrilmiş sosyolojik bir kavramdır.
    sosyologların bir kısmı kültürel boşluk bir kısmı da kültürel gecikme olarak kullanırlar bu kavramı.

    william f. ogburn, 1950'lerde geliştirdiği ünlü "kültürel gecikme" (cultural lag) kuramında;
    kültürel değişmenin yol açtığı toplumsal gerilimlerin, kurumlararası değişme ivmesi farklarından ileri geldiğini savunmuştur
    (on culture and social change: selected papers, 1964: "cultural lag" için örneğin prof. emre kongar "kültür boşluğu" terimini kullanmıştır).

    kültürel boşluk kuramı ;

    ogburn'a göre; maddi kültürde ki değişme hızının, manevi kültürde ki değişme hızından yüksek olması durumunda oluşan sonuçtur.

    açıklaması (dilimin döndüğünce, teknik terim kullanmadan ve hiç bir kaynaktan copy-paste yapmadan yazmaya çalışacağım)

    karl marks ' göre kültür; doğanın yarattığı her şeye karşın , insanın yarattığı her şey kültürdür. teknoloji, devlet, aile, din, toplumsla kurumlar, siyaset, gelenekler, alet-edavat vb..

    maddi kültür ögeleri; teknoloji, mal ve hizmetler, alet-edavat, silahlar, çeşitli üretim araçlarıdır. örneğin ; kalem, bilgisayar, roket, saç tokası, araba, televizyon vb gibi üretim malları ve üretim biçimleri..

    manevi kültür ; sosyal değerler, sosyal algılar, davranış kalıpları,gelenekler, adetler, hukuk, din, inanç sistemleri, görgü kurallları, töreler, değer yargıları vd.

    ogburn' un geliştirdiği kültürel boşluk kuramını şöyle anlatabiliriz.

    sanayileşme sürecini hızlı yaşayan toplumlarda veya gelişmekte olan toplumlarda ;
    maddi kültürel ögelerde ki değişme hızı çok yüksektir.
    ancak manevi kültür ögeleri, maddi kültürde ki değişme hızına ayak uyduramazlar.
    manevi kültür daha yavaş değişir.

    bunun sonucunda maddi kültürün gerisinde kalan manevi kültür ve sosyal değerler bir süre daha etkinliklerini sürdürürler.

    ancak toplumsal yaşamda ki, maddi kültür ögelerinin yarattığı ekonomi kurumunda hızlı değişmeler gerçekleşir.
    bu durum toplumda hızlı teknolojik ve ekonomik değişmelerle diğer kurumlar arasında (aile, hukuk, din, sosyal değerler vb.)
    boşluğa yol açar.

    bu alanı ogburn "cultural lag" diye tanımlamıştır.

    örneğin; ülkemizde köyden kente hızlı ve kontrolsüz bir iç göç gerçekleşmiştir.
    bu göç sonrası, gecekondulaşma gelişmiş ve kırsal kültürden gelen insanlar hemen kentlileşememiş ve bu gecekondularda yaşamışlardır çoğunlukla.

    yapılan araştırmalarda, erkeklerin; kentin çalışma hayatına , giyim ve beslenme tarzına (maddi kültür), teknoloji kullanımına vb. birinci nesilden itibaren uyum sağlamakta zorlanmadıklarını ortaya koymuştur.

    buna karşılık ; kadınla ilgili yargılarında, inanç ve ibadetle ilgili davranışlarında, gelenek ve göreneklerinde (manevi kültür) direndikleri gözlenmiştir.

    hukuk, din, değerler, aile, evlilik, suç , ceza , adalet , gibi alanlarda kentli gibi davranma konusunda uyum gösteremedikleri,
    ama teknik alanlarda, ev eşyası, giyim kuşam, iletişim sistemleri kullanımı gibi alanlarda yüksek uyum gösterebilirler.
    işte bu durum kültürel gecikmedir.

    kültürel boşluk alanı ne kadar geniş olursa;
    o toplumda sosyolojik sorunlar o kadar çoğalır bu kurama göre.

    kültürel gecikme/boşluk olan toplumların yaşayacağı olası sonuçlar şunlardır;

    -radikal siyasal görüşlerin taraf bulması

    -dine dayalı örgütlenmelerin (cemaat, tarikat vb) geniş tabanlar bulması.

    -milliyetçilik akımlarının geniş kitlelerce kabul görmeye başlaması (örn kürt , türk veya arap milliyetçiliği vb.)

    -ırkçı görüşlerin yaygınlaşması (örn. almanya hızla sanayileşirken gelişen nazi ırkçılığı)

    - anomi (yabancılaşma ) süreçlerinin yaygınlaşması ve anominin yaratacağı buhranlar

    -kriminal olayların artması ; yeni suç çeşitlerinin ortaya çıkması, adalete güvenin azalması, devlete duyulan güvenin azalması.

    -sosyal buhranlar, değerlerin yozlaşması, gelenekle-modern değerler arasında gidip gelmeler.

    -fuhuş, dolandırıcılık gibi olayların oransal artışı

    -tampon kurumların devreye girmesi ( mafya tipi örgütlenmeler, çeteler vb)

    -halk ayaklanmalarının veya isyanların olması

    -dinsel veya siyasal terörizmin taban bulması ve güçlenmesi

    -ekonomik buhranların artması ve tüketim alışkanlıklarının değişmesi

    - iktidarın dayandığı felsefelerin değişmesi( demokrasi den teokrasi ye , teokrasi den demokrasi ye ya da diktatörlük rejimlerine varan değişmeler)

    -diğer toplumlara yönelik düşmanlık algılarının artmasına

    gibi pek çok sosyolojik sonuçları olan bir kavramdır kültürel gecikme kavramı.

    yukarıda yazılı sonuçların çoğunun son 30-40 yılda türkiye 'de görünür hale gelmiş olması,
    bugün bazı ortadoğu ülkelerinde ki ayaklanmalar/talepler, kuzay afrika ülkelerinde ki isyanlar,
    vd. pek çok toplumsal soruna kültürel gecikme açısından da bakmakta yarar vardır.
    (kuzey afrika'da olan ayaklanmalar elbette sadece cultural lag kavramına dayandıralamaz,
    ekonomik -siyasal konjoktörler ve kümülatif sorunlar vardır oralarda. ancak önemli sebeplerden biri de cultural lag' dır)

    sanayileşmenin ve iletişim teknolojilerinin değişme hızındaki yüksek orana rağmen,
    manevi kültürde ki değişme hızının yavaşlığı ve sonuçları ortadadır.
  • william ogburn'ün ortaya attığı bir kavram olmakla beraber herkesin anlayacağı bir örnek vermek gerekirse şunu verebiliriz;

    misal hayatında cep telefonu kullanmamış bir kişinin telefon aldıktan sonra topluluk içinde yüksek sesle konuşmak suretiyle, "görüyonguz mu layn benim telefonum var" demeye getirmesi bir çeşit kültürel gecikmedir. ya da sonradan zengin olan adamın çocuklarının, yeni cemiyetlerinin yaşam tarzını hemen benimseyememeleri, bunun ancak bir iki kuşak sonra mümkün olması buna bir örnektir.

    ayrıca piere bourdieu'nün kültürel sermaye kavramına bakmak isteyenleri de yönlendirelim.
hesabın var mı? giriş yap