• orta sınıf ailelerden gelen çocukların, anne babaları tarafından çeşitli dilsel ve kültürel becerilerden oluşan bir birikimle donatıldıklarını, bu yüzden okulda işçi sınıfından gelen çocuklara göre daha başarılı olduklarını öngören sosyolojik kavram. pierre bourdieu ortaya atmış ilk.
    türkiye'ye göre bazı uyarlamalar yapmak da gerekebilir.
  • sermayeyi bir birikim olarak gören dimağların, külterel birikim ile özdeşleştirdiği tanımlamadır. keza anne baba ve cevreden kazanılan ve pek de parayla ilişkisi olmayan karakteristik özellikler insanoglunda cevreden kazanılmış bir know how ve bir takım intangibles yaratır. işte buna kültürel sermaye demekte bir zarar görmüyorum.
    bu sermaye yoruma açıktır. örneğin sevgili yazar arkadaşlar sayesinde ecevit turkcesi yani sonradan olusturulan ekleme kelimeler ve israrla tek alternatif olarak kullanılan kelimeler kullanarak gayet gayriihtiyari basladıgım tanımlama da artı bir birikim gibi anlasabileceği gibi sonradan dondugum kendi tarzım cumlelerle devam edilen turkceyi kullanma bicimim de bir takım cevrelerce bir birikim olarak gorulebilir. sonuc itibariyle birikim denilen sey yorumlayana göre değişir. siyasi yapı barındırır. genelleme yapanlar hep kendine yakın kelimeli, cumleli paragrafları edebi bulur. ornegin bir kısım charles bukowski ye buyuk yazar derken bir takım insan da edebiyat dısı der. orneğin ben yukarıdaki bir takım arkadaşlar gibi konusmaya basladıgımda onlardan, onlara ters cumleler kurdugumda bunlardan olabilirim. sonuc itibariyle kulturel birikim görecelidir, değerlendirene göredir.
  • mağara kaynaklı sermayedir efendim. duymayanlar buraya:

    "mağaranın duvarına
    hayvanları taştan oydum
    kükrediler karanlıkta
    türkülerle karşı koydum

    karanlıktı mağara
    ışığı taştan oydum
    üşüyordum
    bir de güneş koydum

    aşk oydum mağaranın duvarına
    aşk oydum
    ağrıdı taşlar
    yarıldı mağara"

    bülent ecevit

    * evet, hayvanım...

    ..ve bu başlığa şu gülücüğü kondurmak istiyorum: http://www.yenisayfa.com/imgv/a/l/dcwrb.jpg
  • entellektüel işsizlerin sahip olduğu yegane sermaye
  • serbest çağrışımınızın hızlı olmasına yarar. bunun üçüncü dünya ülkelerindeki karşılığı da arkadaş toplantılarında tabu oynadığınız vakit iyi bir skor yapmaktan öyete gitmez.
  • diğer tüm sermayelerin kapısını açma potansiyeline sahip olan ve sonradan kazanılması pek de mümkün olmayan birikim.
    orta sınıf bir aile, en kaba tabirle, "evladım yırtsın" diye onu iyi okullara yollar, yabancı bir dil öğretir.
    gelecekte bu sermaye başka sermaye kapılarını açsın diye.
  • bourdieu nun sermaye türlerindendir. bu sermaye türü kişinin entellektüel biriki ile alakalıdır. yani o güne kadar ailesinden başlayarak okuduğu okullar, girdiği sosyal ortamlar ve burada edindiği kültürel, entellektüel birikimlerdir. günümüz dünyasında kültürel sermayeniz ne kadar yüksek olursa olsun bunu kullanabilmeniz için diğer sermaye türlerinizinde güçlü olması şarttır. zira sembolik sermayeniz yoksa. söz gelimi araba kullanıyorsunuz ama ehliyetiniz yoksa, üniversiteyi birinci bitirmiş ama diplomanız elinizde değilse, mühendisten daha çok elektirk bilsenizde diplomanız yoksa yani sembolik sermayneiz yoksa kültürel sermayeniz belirli bir ölçüde işinize yarar.zira aynı şekilde sosyal sermayeniz yoksa. yani tanıdıklarınız milletvekili ,bakan , yüksek bürokrat tanımıyorsanız.arzu ettiğiniz şekilde kültürel birikimizi iş bulma ve diğer alanlarda kolaylıkla kullanamazsınız.
  • (bkz: iktisadi sermaye)
    (bkz: toplumsal sermaye)
    (bkz: pierre bourdieu)
    bu üç sermaye grubunu x,y,z eksenlerine dagitin, nerede oldugunuzu isaretleyin sonrasinda hangi sporla ugrasabileceginiz veya hangi ickiyi iceceginiz ya da hangi sanat daliyla ugrasabileceginizi göreceksiniz.
hesabın var mı? giriş yap