• milyon demeyi bırakıp lira ve kuruş hasabını başarabilen dolmuşçular bile bu yola d-100 demezler.

    - abi d-100'den mi gidiyo bu.
    - yok kardeş e-5'ten.

    bundan beridir ben de e-5 derim hem ağza daha iyi oturur.
  • kalbimizde hala e 5 olarak yaşatıyoruz.
  • edirne kapıkule den başlayıp doğubeyazıt'ta biter.
  • bu yola d-100 ya da e-5 demek yerine güney çevreyolu demek mantıklıdır. istanbulda bulunan iki çevreyolundan güneyde bulunanı olduğu için kuzeyde bulunan temle karıştırılma olasılığı azalır.
  • onun ben amına koyayım.
  • silivri kısmı acaip boktan olan güzel yol. lüleburgaz - çorlu arası ise tepelik olmasına rağmen bal dök yaladır. hele ki çorlu taraflarında güvenlik şeridi o kadar geniştir ki, sağa tır çekip, tırın solunda piknik yapabilirsiniz. tabii o kadar da olmasa bile bisikletle seyahat eden binlerce kişinin ekmeğini yediği ücretsiz yol. bu yolda dünyanın her yerinden insanla tanışabilirsiniz. silivri rampasını çıktıktan sonra (istanbul istikameti) dalıp giderseniz, avrupa otobanı'na bağlanırsınız. sağa dönerek küçük bir sahil kasabası görmek suretiyle, şehrin göbeğinden sola dönerek sahil yolunu takip edebilirsiniz. orada yol yine güzelleşerek, güvenlileşiyor. ama işin bütün büyüsü büyükçekmece'den sonra bozulmaktadır. zira çakma alexander platz'a tırmanmak gerekiyor. bu sırada güvenlik şeridi biraz daralır. trafik artar. yol büyük ve küçük araçlar için ikiye ayrılır ve eğer büyük araç kısmını tercih ederseniz, daha az enerji harcarsınız ve daha düşük trafik hızında seyahat edersiniz. sonra bir anda bakarsınız ki beylikdüzü'nde solda metrobüs, sağda dolmuş yükselirken güneş batıyor. sıçtığınızın resmi olan bu durumda çıktığınız yokuşu yardıra yardıra bir süre indikten sonra tekrar tırmanırsınız. küçükçekmeceden sonra direk yeşilköy'e yan yoldan yardırıp trafikten sıyrılmalısınız. bir müddet böyle gittikten sonra vatan caddesi, kennedy caddesi taraflarına gelirsiniz ve kafanız kısmen daha rahat eder. şimdi binlerce kez pedallayarak aşındırdığım yola şöyle bir baktığımda neden bir route 66 olmadığını anlayamıyorum. tamam, dolmuş, metrobüs olabilir, ota boka korna çalan magandalar dolu olabilir. ama berisi için bir şeyler olmalı diye düşünüyorum. örnek;

    eğer batıda bisikletle pedallamak istersen,
    benim yolumu seç, d-100'ü en iyisi.
    d-100'ün tadını çıkar.

    rüzgar çatalca'dan kumburgaz'a,
    200 kilometreden uzun bu yol.
    d-100'ün tadını çıkar.

    şuan beylikdüzü'ne gidiyorsun,
    küçükçekmece, avcılar.
    ve sefaköy gerçekten çok güzel.
    yenibosna'yı görürsün...

    evet, olmuyormuş.
  • d-100 dediğinizde hönk tepkisi almamak için ' yani e-5 ' diyerek ekleme yapmanız gereken yolun ismidir.
  • havaalanindan buyukcekmece istikametine giderken, tum seritlere ve yolun pek cok noktasina 70 km/s hiz siniri koyan embesillere agir kufurler ettigim otoyol. zaten yolun buyuk kisminda trafik nedeniyle 30 km/s ile gidebiliyorsun, biraz acilan noktalarda ise hiz siniri. o direkler, kameralar var ya, ne diyeyim.
  • en sol şeritte kamyonların cirit attığı, orta ve sağ şeritlerin bozuk olduğu yol. düzensiz ve denetimsiz.
  • böyle bir grup var idi efendim vaktiyle.. boğaç kökbaş, cüneyt avdan ve serhat sözeri'den mürekkep idi.. üstelik, kırmızı evin hüznü isminde çıtı pıtı bir albümleri de olacaktı hatırlarım.. hey gidi..
hesabın var mı? giriş yap