damlamak
-
bir kişinin beklenmediği, davet edilmediği bir yere aniden gelmesi.
-
sıvı bir maddenin cok yavaş bir şekilde dökülerek gercekleştirdiği eylem.
ayrıca (bkz: sözlük logosu) -
"yağ yere damıncaya kadar." fethiye'den bir deyiş. anlamı, yağ yere damlayıncaya kadar; yani hiç boş durmuyorum, aralıksız koşuşturuyorum veya çalışıyorum.
"dım dım dım damlamalı suların.."
dım dım damlamak köy söyleyişi. ama nasıl sahici. demek milletin efendisi bunu da deneyimlemiş. veya uzun, çalışmadan geçen kış geceleri boyunca hayallenmiş, düşlemişler. (bkz: dım dım/@ibisile)
(bkz: damlatmak), damlama
(bkz: damlalık), damlalı, damla/@ibisile
(bkz: damlalar)
(bkz: damlama noktası)
(bkz: damızlık)
(bkz: gıdama) -
sis veya bulutta var olan nemin yaprak, çim vs. üzerinde yoğunlaşması ve oradan da damla olarak yere düşmesi.
(bkz: ortamlara akmak)* -
(bkz: damlatmak)
-
pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. pit.. gibi bi ses çikarir. müdahele edilmedigi sürece sürer gider..
-
mesela, o* şimdi damlar derler, istemezler o kişinin gelmesini...ardından, aha damladı, hoşgeldin * derler.
-
beklenen,gelecegi hissedilen birinin gelmesi fiiline verilen diger isim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap