• dream team 3 1996 atlanta olimpiyatlarını kazandıktan sonra charles barkley'e bir röportajda şu soru sorulur:
    "diğer takımlardan en çok hangi oyuncuyu beğendiniz?"
    barkley, "bodiroga, evet en iyisi bodiroga'ydı" diye cevap verir.

    çocukluğunda basketbol okuluna gitmiş olanlar bilirler. o okullarda fundamental adı verilen hareketler topluluğu, yani top sektirme, pas verme, basit feykler, stance'e oturma, şut atma vs. öğretilir. ancak gerçek maçta bu hareketler (en temelleri yani top sektirme pas verme filan hariç) pek işe yaramaz, sadece çocuk topla haşır neşir olsun eli alışsın diye öğretilir. gerçek maçta her pozisyon için özel hareketler vardır, ve her oyuncu kendi stilini geliştirir, kendi feyklerini yaratır.

    bodiroga'yı izlerken, hep bir gariplik vardır. diğer oyunculardan öyle farklıdır ki o... basketbol okulunda öğretilen hareketlerle oynar*... her maçında rakibin en iyi savunmacısı tutar onu. ne hızlı adamların drivelarını durdurmuş, ne güçlü skorerleri sindirebilmiş savunmacılar... ama bodiroga gelir kardeşim, sağa gidicekmiş gibi bi feyk atar topu sola çeker, savunma bi anda pazar olur... izlerken "e bunu ben de yaparım" diye düşünürsünüz.

    "niye böyle oluyo kardeşim? aynı feyki x atıyo olmuyo, nice amerikalı gard nice handling gösterileri sunuyo savunma tınmıyo...". ben artık bunun özel bir yetenek olduğunu düşünüyorum... bodiroga bir basketbol profesörü.

    herşey öyle yerli yerinde ki onu izlerken; crossover yapamaz ama tam zamanında öyle bir yere çekiyo ki topu, iyi zıplayamaz ama 4 numara oynadığı maçlarda öyle bir zamanda kalkıyo ki ribaunda, ayakları hızlı değil ama öyle bir yerde duruyor ki savunmada...

    bütün bunların yanına, dünyanın en clutch oyuncularından da biri o... 2002 dünya şampiyonası finalinde arjantin'in elindeki kupayı nasıl da çaldı. o üçlükler... evet biliyorum hakem de yardım etti o maçta yugoslavlara ama arjantin son 2 dakikaya 10 küsür sayı farkla girmişti. 4 5 tane süper kritik atış soktu bodiroga.

    aktif oyuncular içinde dünyanın en büyük basketbolcusu. gerçek bir efsane
  • tam anlamıyla bir winner. zeljko obradovic'in avrupa'nın bir numaralı koçu olmasının en önemli sebeplerinden. bogdan tanjevic - gregor fucka ilişkisi gibi. biri nereye gitse öteki de oraya gidiyor. fiziksel özellikleri bir kenara karşı takımın psikolojisini bu kadar bilinçli bir şekilde alt üst eden bir oyuncu daha görmedim. 20 saniye canavar gibi müdafa yap. ikili sıkıştırmanın üstünden ona bir cross pass atılsın. sen hasbel kader ona yetiştiğin anda o bir fake gösterip köşedeki boş şutörü bulacaktır. adam ruh hastası.
  • nba'de peygamber olabilirdi. ama o avrupa'da kalıp tanrı olmayı seçti. ha, kötü mü yaptı hayır tabii. yıllarca, efes'in ülker'in amına koysa da, sevdik bağrımıza bastık.
  • yıllar sonra bulduğum videosunda basketbol zekasının ne demek olduğunu, aklın fiziği nasıl yenebileceğini gösteren basketbolcu. unutmadan, karşısında carmelo anthony var;

    http://www.youtube.com/…dqezmpkdqt4&feature=related
  • garip garip top sektirmesi ile türkiye'de bir çok koçun bu adamın fundamentalı yok diye takıma bile almayacağı ancak gerçekte avrupa basketbolunun belki de tüm zamanlarının en iyi basketbolcusu. hatta oyun zekası bakımından avrupa'nın gelmiş geçmiş en iyi basketbolcusu. 2-3 sene sonra basketbolu bırakınca kendisine özel para verilip hidayet türkoğlu'na oyun zekasını aşılamak için antrenör olarak tutulması gereken insan.
  • herkesin oynadığı basketbolu değil adeta herkesçe dalga geçercesine kendi basketbolunu oynayan insan. efsane. gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncularından biri.
  • birden aklıma geldi. ne adamdı be.
    karizmanın avrupa basketbolu haliydi.
  • kk zadar'da oynayan bir genç iken yunanistan'a gidip kresimir cosic'in çalıştırdığı aek ve olympiakos'la antrenmanlara çıkmışlığı vardır. ancak yunan kulüpleri yabancı sınırlamasını aşmak için kendisini yunan vatandaşı yapmaya yeltenince bunu kabul etmeyip bogdan tanjevic'in koçluğunu yaptığı trieste'ye gitmiştir.
  • forma giydiği her maçta 40:00 oynayarak* insanı şaşırtan basketbolcu.

    her ne kadar kendisini sevmesem de maç içinde kendini dinlendirir, öldürücü orta mesafe şutlarını ne zaman kullanacağını bilir. rakip savunmanın çok iyi olduğu anlarda bilerek son saniyelere bırakırdı şut şansını, ve o giren basket rakibi psikolojik olarak çökertirdi. çok akıllı bir basketbolcu çok.
  • beşok kardeşlerin** yıllar önce kaybolan kardeşleridir.*
hesabın var mı? giriş yap