• yaşları 15 ila 18 arasındaki kızların bir manga yürüyen ego tarafından aşağılandığı ve psikolojik şiddete maruz kaldıkları programdır. ece temelkuran'ın, can dündar'ın, perihan mağden'in yazılarını takip ediniz. henüz yazmadılarsa, yeterli veri oluşmadığı içindir.

    edit: sonunda tepki fatih altaylı'dan geldi.
  • kızların en azından yarısının türk kadınlarının büyük kısmından farklı yapıda* vücutları olması nedeniyle şöyle bir konuşmaya neden olabilen yarışma :

    -sevgilim yaa bunlar pek sıska küçük popolu filan, oryantal starı aç da kendimizi bulalım!
  • bölüm sonu canavarı olarak yarı$macılara axl rose'u ayartma görevi verilmesi beklenen program.
  • yarışma kısmı bahane, deniz akkayaya yalakalık egosunu şişirmek şahane olan yarışma.
  • 15- 16 yaş grubu bebelerinin manken olmaya ne kadar hevesli olduklarını bize kanıtlayan yarışmamsı birşeyler.
  • şahsiyetin biri eleştirmiş belli ki programı. baştaki hatun (deniz akkaya) yorum yapıyor: "programın konuşulması başarıdır..." şeklinde.
    reklamın iyisinin de kötüsünün de iyi olduğuna dair inanç ne vakittir var bilmiyorum ama birilerinin "etik" kavramını hatırlatması lazım bu zatlara. karşılarına maksimum 23 yaşında kızları almışlar ve "mikrofon kimdeyse güçlü odur" şiarından hareketle boyuna eleştiriyorlar.( ha apolitikler, tikinin önedegidenidirler, ne dense hakediyolardır; bunlar çok ta umurum değil. otoriteryanizm karşısında politik adam istemez; ürünler işte, etraftaki bir alay çocuk gibi. olana bakalım o vakit) empatiden alabildiğine uzaklaşmışlar; birilerinin birileri tarafından ezilmesi durumunda, memleketim insanının seyir gücünün arttığı bilinciyle. bir dakika önce "kimseyle anlaşmak zorunda değilsin" diyen armağan çağlayan adlı şahıs bir dakika sonra "sen nasıl böyle birşey söylebiliyorsun" diyerek saldırıyor çocuğa birileriyle anlaşamadığından dem vurup. tuhaf! akil insanların da arada gözlerinin takıldığını yoksaymamalı bence. alır oturturlar yoksa o ettiğiniz lafı bir yerinize. bir başka jüri üyesi kızın tekine sırf "uzun boylu" olmasından mütevelit "kazulet" demiş. anlamı sorulduğunda "uzun" diyor. sizin izlediğini düşündüğünüz kitle bunu bilmeyebilir ama gözü takılan kitle haberiniz ola sizi ayıplıyor.
    o bu değil de en kötüsü, birileri birilerini süregen eziyor, kendi geçmişlerini temize çekercesine. ayıpladıkları ama yaptıkları davranışları, birilerinde görünce -kendi geçmişlerini değerlendirip temizleyemediklerinden belki- annesine doğrultulmuş bir silaha verdikleri tepkinin aynını veriyor. farkındalık düzeyi sadece "kimi delilerin ısrarla üzerinde durduğu" bir ütopyaya dönüşüyor. yurdum insanlarına acımak her geçen gün biraz daha kolaylaşıyor.
    ha izleyip bu denli yorum yazmak ta nesi deniyorsa: bilmediğim bir şey üzerine hiç te oturmuş olmayan verileri gaipten yazmak yerine, önümdekini düzeltme derdindeyim, der, geçerim!
  • cok eglenceli bi manken yarismasi olup pazar aksamimi senlendirmistir. kizlardan bi tanesi, diger kizlarla kavga ederken yineleyip durdugu "nasi sayyosun nasi sayyosun" vurgulu sozcuk obegini programda kendisini elestiren juriye savunmasini yaparken de tekrarlayince koptum.

    juri: kavga neden cikti
    kiz: ben yururken laf attilar bana. nasi sayyosun nasi sayyosun, birkiuc die mi sayyosun dediler

    o an anladim kizimizin "nasil sayiyosun" cumlesindeki i harfini yuttugunu.

    bi baska kizimiz ise hayattaki amaclarindan birini koca parasi yememek olarak ozetledi. eglenceli program valla. kimse kizlara laf etmesin, onlar kendi bildikleri gibi, onlari yetistirenler ne egitim verdiyse onu sergiliyorlar. ustelik her ne kadar belleri olmasa, incecik bedenleri kalas gibi inse de gunumuzun makbul manken vucudu anlayisi boyle artik. izleyip sonra da unutulasi bir program denebilir kisaca
  • deniz akkaya'nın bir guru edasıyla takılıp zen hikayeleri anlattığı program
  • cengiz abazoğlu hariç, kalan herkesin, özellikle zeynep tunuslu'nun mastürbasyon yaptıkları yarışma programı. daha kişiliği oturmamış küçücük kızları ezerek, aşağılayarak, şimdiki hasta psikolojiye sahip mankenlere takviye yapacak olan tv programı.. yılan deveye boynun eğri demiş atasözümüzü en iyi açıklayan da deniz akkaya oluyor bu bağlamda..
  • hiç seyretmediğim geçenlerde televizyonda reklamını izlediğim ve şaşkınlıkla karşıladığım program. nedense bünyem bir türlü kabul edemiyor böyle programları. çocuk yaşta kızları saçma sapan vaatlerle kandırıp, onların üzerinden ego tatmini yaşadıkları ve reyting kazandıkları aptal birşey bu.
    devam edilsin bu programlara. ağzının suyu aka aka seyreden erkeklere 31 malzemesi çıksın. zayıflık hastalığına yakalanmış sağlıksız genç kızlar dolsun etrafımıza ve o kızlara yaranmak için karaktersizlikle yoğrulmuş, sahip oldukları tek özellikleri modifiye arabaları olan beyinsiz erkekler türesin. kayıp hanesine bir nesil daha eklensin.
hesabın var mı? giriş yap