• sorunlu bir koleksiyonculuktur.
    en çok sıkıntı çeken koleksiyoncular
    dergi biriktirenlerdir.
    dergiler ağırdır
    ve çok yer kaplar.
    ağırlık
    kitaplığın raflarının
    yamuk olmasına neden olur.
    kitap biriktirilmesine
    göz yumanlar tarafından
    aynı zamanda fazlalık gibi de görülürler
    (koleksiyoncunun birinci dereceden
    akrabaları tarafından).
    dergileri saklamak zordur,
    özellikle büyük boyutlu olanları:
    bu noktada fol gibi uç örnek bile var,
    standart hiç bir raf bu dergiyi kabul etmez.
  • dergilerin bir süre sonra odanızın/evinizin gerçek sahibine dönüşmelerine ve "sizi yavaştan dışarı alalım" şeklindeki tavırlarına sebep olabilir. ayrıca (bkz: 11'e 10 kala)
  • dergi saklamak kolay değildir, hele taşımak hiç kolay değildir. bu nedenle “vay be insanlar nasıl güzel evlerde yaşıyor” diye bakıp şaşırdığım bazı dekorasyon dergileriyle yollarımı ayırdım, ama bazı dergiler var ki bir defa okumakla bitmiyor, arada sırada enfes makaleleri tekrar okumam, eşsiz kapaklara hayranlıkla bakmam gerektiğinden nereye gittiysem benimle birlikte geldiler. bazı dergiler sadece kapaklarıyla bile güzel, bazıları özel dosya konularıyla, tasarım, fotoğraf ve içerikleriyle dolu dolu oldukları için çok değerli benim için. koleksiyonun eksik sayılarını tamamlamak ise kendi başına bir macera. yana yakıla aradığım bazı özel sayılara henüz kavuşmuş değilim.

    fol
  • lise ve üniversite yıllarımda uzun süre yaptığım eylemdi. karikatür dergilerinin aylık sayılarının yıllarca biriktiğini düşünün. mükemmel bir koleksiyondu. fakat sonra çöp oldu maalesef…
  • çekilin şurdan ben sandık müteahhitiyim.*
    şaka bir yana, okuması da biriktirmesi de ayrı güzel. ilk başlarda biriktirme gibi bir niyetle başlamadım. bir akrabamız çocukken tübitak'ın bilim teknik dergisini yollardı. güzel yıllardı. gel zaman git zaman, süreli yayınlara pek el sürmedim. ara sıra kitabevlerinden ilgimi çeken başlıklara ait dergileri satın alıp okudum. son birkaç senedir "popular science, all about history, history war, how it works, all about space, milliyet arkeoloji, atlas dergisi, ot, kafa..." türkiye'de bulunduğum taktirde her ay düzenlice toplarım. masa'nın son sayılarına yetiştim. onlarda elimde anı olarak kaldı. annem bazen evime geldiğinde kitapların ve dergilerin çokluğundan yakınıyor.

    sanırım "biriktirme" hususunda beni en çok motive eden şey kitap ve dergilerin, antika koleksiyonun, değerli eşyaların ileride çocuklara, torunlara, birilerine miras kalacağı...

    heyyyttt beee bizim baba/dede ne fantastik adammış, desinler ve değer bilsinler yeter.*
  • ben memleketten ayrılı ayrılmaz annemin "toz tutuyor" bahanesiyle attığı 5 yıllık leman, lemanyak, pcworld ve frp&magic dergilerimden sonra bıraktığım hobim. bir daha bir şey toplamadım.
  • önemli bir hastalık çeşidi. ilk önce heyecanla, yayınlanan her ilgi alanı dergisine saldırılır. hele ki bu edebiyatsa vay aman halinize.. sonra bunlardan zamanla işe yaramaz bulduklarınız elenirken, diğerleri kalır. daha az çeşit dergi daha sadıkça biriktirilir. kaçırılan sayılar olursa sahaflarda aranır.
    bir de sizden öncekileri bulmak vardır. ki asıl hastalık da budur. "yeni çıkmış dergiyi neyleyim bana yeni derginin, cehennemde bir mevsimin yazko edebiyatın gergedanın tüm sayıları lazım" diye hastalıklı düşünen benim gibiler için gerçekten çileli bir süreç. tüm sahaflara telefon bırakılır, şu sayı gelirse bana ayırlar, şunu bulursan haber verler gelir. bir de tabi ev süreci var. nereye sığacak bu kadar dergi. ilk olarak bir oda kütüphane yapılır, sonra gittikçe sızar o kütüphane salona, diğer odalara, bir gün bir bakmışsınız tüm evi sarmışlar. bekarsanız ne gam, ama evliyseniz eşinizin ruh eşi olması bile bazen sıkıntıları önlemeye yetmez.
    alakalı hastalık çeşitleri için ayrıca bakınız: yayınevi takip etmek, kitap kararsızlığı
  • gun gelir eksiksiz sandiginiz dergilerin bazi sayilarinin olmadigini anlarsiniz. yaptiginiz arastirma, inceleme ve sorgulama sonunda validenizin temizlik esnasinda dergilerinizden faydalandigini ogrenirsiniz. basinizin hemen ustunde beliren baloncukta, annenizin dergilerinizle camlari sildigi, un dokulmesin diye sofranin etrafina dizdigi vs. gorulur. ilk defa hayatinizda eksiksiz birsey yapmistiniz o da annenizin temizlik sevdasina kurban gitmistir. vah zavalli her boy vah. hic bir iste muvaffak olamadin. dunya gozuyle bi siki tam yaptigini gorseydik.
  • internetin henuz olmadigi zamanlarda ozellikle yabanci muzik ile ilgisi olan bircok insanin yaptigini tahmin ediyorum. kaset dinlenip dergi okunurdu. zaman zaman aralardan secilen eski sayilari yuze yapistirip koklanirdi. gecen seneye kadar dergileri biriktirirdim. artik evi bosaltmaya baslayinca onlar da gitti. bir de bilim teknik dergisi vardi. her on sayida bir de cilt verirdi ve o on sayi onun icinde ciltlenmeye gonderilirdi.
hesabın var mı? giriş yap