• o dersi geçmekten daha zor oluyo bazen.
  • lanet bi olaydır. hayır dersi seçerken ki internet işkencesini geçtim, sınıftaki herkesin -en tembelinden en ineğine- dersler hakkında abuk subuk söylemler vermesi ve bu söylemlerin biz ortalama öğrencilerin **kafasını fena halde karıştırması olayıdır efenim. şöyle örneklendirmek gerekirse: "abi felsefe niye aldın? çok sıkıcı be olm.", "psikolojiyi napçaksın sana ne yararı olcak ki?" gibi söylemleri günde 324*defa duyunca insanın cinnet geçirmemesi mümkün değil. tedavisi için hepsine aynı cevabı vermek yeterlidir.

    (bkz: sana ne be .....)*
  • insanı gereksiz yere strese sokan durum. öğrenci kişisinin aklında deli sorular bırakır. bir de bölüm dışı ders seçecekse ve kontenjan çok azsa stres daha da artar. dersler çakışacak mı, bölüm dışı ders alabilecek miyim, alttan kalan dersi geçebilecek miyim gibi sorular insana bir süre sıkıntı verir. çalışılmak istenen ana dalla ilgili hoca ders açmazsa bu sefer de hangi dersi seçeceğim ben amk. endişesi başlar.
  • şubat ayında aynı başlığa yazarken, tam 1 yıl 7 ay sonra aynı konuda tekrar entry gireceğim, başlığı ağlama duvarına çevireceğim aklımın ucundan geçmemişti.

    arkadaş bu nasıl bir işlemdir ki öğrenci için zulüm, hoca için ızdırabın resmi. bana ızdırabın resmini çizebilir misin abidin? salı günü odanın girişine sayaç taksaydım şu an anadoludaki herhangi bir avmnin hafta sonu giriş sayısına erişmiştim. bir öğrenci de "dertsizim tasasızım, sizi ziyarete geldim" diyerek girmiyor odanın kapısından. her gelen "hocaaaaaaam ders seçimini yapamadım, sizin bilgisayardan yapabilir miyim?" teklifiyle geliyor. aslında evinin konforunda hesabına girip yönergeleri okusa sadece kendi derslerini seçmez, arkadaşlarına brifing bile verir. işgüzarlık yapıp seçimi hoca nezaretinde yapmak ne kadar doğru bilmiyorum. hayır, öğrenci böyle davrandıça ders seçmeyi öğrenemiyor, her sene odaya destursuz gelmeye alışıyor. ben de öğrenciyi geri çeviremediğimle kalıyorum. yahu yıl 2013 oldu, fakat üniversitelerin öğrenci işleri ve bilgi işlem daire başkanlıkları şu ders seçimi işine bir türlü çözüm getiremedi. ama hiçbir şeye derman olmayan işler için kafa patlatmayı iyi bilir bunlar. hepsini sözlük aracılığıyla kınıyorum.
  • istenilen bütün derslerin inatla aynı zamanda olduğu ve bu nedenle mütekerrir olarak sinir ve hüsrana sebep olan proses. öf be öf...
  • ders seçme anı geldiğinde panik olma durumu...
    ör:
    -dempsey...
    -ne var...
    -olm nasıl seçiyoz bu dersleri?
    -olm her zamanki gibi...
    -olm yardım et ben hep kayboluyorum bu sitede...
    -...
  • öğrencilerimin hayatları hakkında çeşitli çıkarımlar yapabildiğim enteresan iş. hem öğrenci hem danışman için katmerli ızdırap.

    bir bayan öğrencimin neredeyse tüm dersleri ff. aralarda şartlı geçer'e sahip sadece birkaç dersi var. okumak bu öğrencim için bir hobi, belki de askerlikten kaçma vesilesi. hazır atılma da kalktı, askerliğini 30'undan aşağı yapmaz... bir başka öğrencim harç parasını yatırmamış. okula, derse, lavaboya elinde bmw arabasının anahtarıyla giden, arabasını her seferinde okulun tam girişine park eden bu öğrencimin ya parayı bulamadığı ya da özel bir üniversiteye geçiş yaptığı kanaatindeyim. birinci öğretimin 114 tl'lik harcı çok gelmiş de olabilir... bir başka öğrencim ise seçmeli ders kavramına yeni bir boyut getirmiş. sistemin zevzekliğinden yararlanmış olacak ki, kendisine sunulan hiçbir seçmeli dersi beğenmeyip teee güzel sanatlar fakültesinden almadık ders bırakmamış. gaza gelip oradaki zorunlu dersleri bile seçmiş, üst kredi limitini ikiye katlamış. içinde gerçek bir tiyatrocu, agresif bir hamlet olduğuna inanıyorum. yarın kendisine telefonla ulaşıp kutlayacağım.

    her şeye rağmen ders seçmenin iyi bir tarafı var aslında. o da benim için yarın bitecek önümüzdeki eylül'e kadar gelmeyecek olması.
  • itude internet uzerinden yaptirildigi ve her seferinde saatlerce ugrasmayi gerektirdigi icin iskenceye donusen olay
  • itü'de gerçekleşiyor ise oldukça lanet olduğunu bildiğim eylemdir.*
hesabın var mı? giriş yap