• romero'nun bu sefer kurtarılmaya değer olup olmadığımızı sorguladığı klasik politik zombi filmilerinin sonuncusu.

    aslına bakasanız her şeyin başlangıcı değil bu film, her şeyin başlangıcını görmüyoruz sadece zombilerin güncesini insanların gittikçe zombileşmelerini, zombilerin insanlaşmalarını izliyoruz. sebepsizce şiddeti izliyoruz. zombilerin sebepsiz insanlara saldırışlarını değil sadece, insanların zombilere hatta insanlara olan şiddetini görüyoruz. romero benim açımdan en karanlık filmine bu filmle imza attı.

    bir de

    --- spoiler ---

    "zenginler çoktan ortadan kaybolmuştu, dünya korsanlara ve bize kalmıştı" cümlesiyleyse beni benden aldı film.

    --- spoiler ---

    diğer yandan bütünüyle bir "film" olmayı "amatör bir film" olmayı başarmış bir film bu. bazı yerlerde fazla prof kalıyor; bazı yerlerde oyuncuların performansı yetersiz kalıyor ve diyaloglar bağlamdan kopuyor fazla film kalıyor ama kadı kızındaki kusur diyebiliriz bunlara da.

    sonradan hatılanılan edit: ve bu filme cloverfield'in ya da rec'in açılımı olarak bakmak fazlaca yersiz kalır kanımca. bu üç filmin de yakın dönemlerde çekildiklerini düşünürse toplamda senaryo yazım aşamaları şunları bunlarıyla yakın dönemlere denk gelirler ve kaldı ki toplamda bunlara blair witch türevleri diyebiliriz belki. ki bu film bence onlara yakın ama bir başka kulvarda koşuyor.

    gene sonra hatırlanılan bir edit: bir de romero koşan zombilere çok kıl olmuş olmalı ki filmin başında epey laf sokuyor hatta zombilerin koşmaması gerektiği konusunda bilimsel açıklamalar da bile bulunuyor. ayak bilekleri esas noktaymış. *
  • tüm filmden akılda kalan andrew maxwell (scott wentworth) repliğidir ki filmden bir adım öndedir;

    "sabahlar ve aynalar sadece yaşlı adamları korkutmaya yarar"
  • ilk filmden beri romero'nun umudunu her geçen gün daha da kaybettiğinin resmidir, pardon, filmidir.
  • --- spoiler ---

    "i thought the amish were friendly folks!" filmin doruk noktasıdır.

    --- spoiler ---
  • ufak bir kısmı n93 ile cekilmiş film.herkes bilir ki n93 ve diger nokialar son model de olsalar gece iken o kadar guzel video cekemez.
  • el kamerasıyla çekilmiş filmler içinde, tekniğin atmosfer yaratmaktan çok anlatıma katkının sağlandığı film. altını çizerek dediği şey, mercekten geçmiş görüntüleri izleyen insanlar nasıl duyarsızlaşıyorsa aynı şey bu görüntüleri çekenler için de geçerli. bu 3 kişinin öldüğü bir 3. sayfa haberini yapan spiker kadar, magazin basını ve mainstream haber kanalları için de geçerli.

    --- spoiler ---

    romero tüm filmlerinde insan doğasının kötülüğünden bahsediyor. burada da, jason'a çok az önce, hayatta kalmaya razı olmalısın diyen debra, filmin sonunda jasonla hem fikir oluyor. filmin açılışındaki kameramanın yaptığı gibi, sorumluluk doğru olanı kaydetmek ve onu en geniş kitleye sunabilmek.

    askeri eleştiri bu kez day of the deadden daha hafif olmuş ve aslında erzakları çalan askerler, silahlara dokunmayıp sıradan hırsızlar olarak tasvir edilmiş.

    medyanın her şeyi abartıp olan şeyleri korkunç olarak gözterdiğini düşünen tony'nin filmin sonunda kamerayı alması tekrar basın ahlakına gönderme yapıyor.

    tüm tracey geyiği ve texas göndermelerini anlamadım.

    bir zombi filmi olarak day of the deadde de romeronun zombileri, kararlı ancak yavaş modelden. bu filmde ise numara, insanların hepsinin ölünce zombi olması (hava yoluyla bulaşan virüs?), yani neymiş ölen herkesi kafadan vurmak gerekiyormuş. tabii ki zombilerin ısırdığı insanlar da vakitle ölüp yavaş ritim yürüyüşe başlıyor. efektler gayet iyi, ama özellikle gündüz sahnelerinde, micheal jackson'ın thrillerından çıkmış gibi duruyor bazen, zombi yürüyüşü olayı artık korkutucu değil bence.

    aile draması tadında. amishamcanın orak kullanması gerçekten şık

    --- spoiler ---

    neticede medyaya yapılan eleştiri, her iki kutupta da (kodaman basın holdingleri vs bloggerlar) gayet açık belirtiliyor.
  • karakterlerin olaylara tepkileri yeterince gerçekçi olmadığı gibi, sık sık izleyeni filmden koparacak kadar abesleşebilen filmdir.
  • oyuncularından çok haber okuyan seslerini merak ettiğim film olacak. şöyle bir kadroya sahip zira:

    wes craven newsreader (voice)
    stephen king newsreader (voice)
    simon pegg newsreader (voice)
    quentin tarantino newsreader (voice)
    guillermo del toro newsreader (voice)

    kaynak: http://www.imdb.com/…tle/tt0848557/fullcredits#cast
  • zombi filmlerinin ustasından son zamanlarda çekilen el kamerası mamülü korku filmlerini (cloverfield, blair witch, rec), "infected" ibaresinin yardımıyla tazılaştırılmış, çağa ayak uydurmuş zombileri (28 days later, 28 weeks later, rec) ve ağırlıklı olarakta herşeyi kameraya çekip akabinde bunları yayınlama hastalığımızı eleştiren yapım. medya eleştirisi yerinde olmakla beraber oldukça havada kalmış. karakterlerin odunluğu, diyaloglardaki kütüklük ve kameranın oryantal zühre gibi her an sağa sola sallanıp titremesi (hand held kaynaklı...) de sanırım bu eleştirinin daha da belirginleştirilmesi amacını güdüyor.

    --- spoiler ---

    örnek: kızımızın 2 saat önce "sonsuza kadar onunla olacağım" diyerek bahsettiği sevgilisi bir zombi tarafından ısırılıp ölmüştür. kızımız sevgilisinin önünde yatmakta olan cesedine bakar ve frankenstein'ın yaratığı edasıyla, sakince şunları söyler:

    -neden öldüğünü anlayamıyorum, sadece bir ısırıktı. kim küçücük bir ısırıktan ölür ki?

    çıkarılabilecek sonuçlar:
    1-) romero; "kadınlar kütüktür, güvenmeyin. zombi tarafından ısırıldığınızın ikinci dakikasında bu tip abuksamalarla oyalanırlar " demek istiyor.
    2-) romero'nun senaristlik hatta diyalog yazarlığı alanlarında belgrad ormanlarındaki herhangi bir kütükten hiçbir farkı yok. veyahut oyuncu seçimini ve yönetmenliğini chewbacca yapmış. iletişim sorunları yaşanmış.
    3-) romero ilgiyi kameranın önünde olanlara değil, kameranın olanları kaydediyor olmasına yönlendirmeyi amaçlamış.
    4-) ölen sevgilisinin ardından ancak bir aralar discovery channel'da gösterilen, "yağmur ormanlarından yapılan son masanın açık artırmada satılması" konulu bilinçlendirici reklamın objesi kütükten beklenebilecek cinsten olan sözkonusu cümleyi kurarak kişiyi zıvanadan çıkaran hatun taş gibi. sarışın filan... canım benim...

    bir an için 4 numaranın çekimine kapılmış olduğum gerçeğini yadsıyamam fakat seçimim 2, hiç olmadı 3 numaradan yanadır. 1 bile olabilir olabilir.

    --- spoiler ---

    ek olarak filmin salt bir korku filmi olması maksadıyla çekilmemiş olduğunu da unutmamak lazım. yani, "über bir korku filmi izleyeyim, altıma sıçayım" düşüncesinden hareketle izlenmemeli. aslında hiç izlenmese de olur. hiç gerek yok. çıkın dışarıda firizbi oynayın daha iyi.
  • romero'nun bildiğimiz eleştirel bakış açısının sığ olmanın ötesine geçemediği bir filmle karşı karşıyayız. film, akılda kalıcı yeni bir şey söyleyemiyor maalesef. mesaj kaygısı gütmesi, bunu göze sokarcasına yapması filmi banalleştiren temel unsurlardan biri. sinematografik anlamda yakalanan mtv estetiği hem bezdirici bir yavanlık, hem ucuz bir porno tadı bıraktı damakta. ama gore efektlerine söylenecek söz yok. diyaloglar standart; cnbc-e dizilerindeki gibi önceden tahmin edilebilir, dolayısıyla sıkıcı, oyunculuklar da yeterli değildi haliyle. öyle görünüyor ki romero, gerçeklik ve global köy mevzularına biraz kafa yormuş, baudrillard ve mcluhan'dan referans alarak böyle bir işe girişmiş, fakat, üstesinden gelememiş. kült bir yönetmenin bu denli banal ve akılsızca bir iş kotarması, sinema hakkında artık söyleyecek bir şeyleri olmadığının kanıtı olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap