• kuramsal fizikçi de gayet iyi bilir ki, su bardağına sürahinin tamamını boşaltamazsın. bir sene beklemekle tıp fakültesi kazanmak sanki fırında beklersen sıcak ekmek alırsın gibi bi durum değil. kimi 10 yılda beklese değişen birşey yok. yine de şahsi yorumum, tıp kazanmak, okumak yada mesleği icra etmek. hangisi daha kolay bilemedim ama biri kolay olacaksa o da fakülte sınavını kazanmaktır.
  • doktorluğu kasaplıp ve para sayma makinası olarak gören yazar beyanatı.

    sonrasında özel hastanelerde para kazanmak için gereksiz mr röntgen çekimleri , ameliyat istekleri. devlet hastanalerinde azarlayan aşağılayan doktorlar , insanların canı size çok tatlı bir şekilde para olarak geldiği için zorunuza gitmiştir(sözüm meclisten dışarı , milyonları hak eden doktorlarda var). ama en yüksek maaşı bir ülkede öğretmen alamıyorsa zaten böyle mezun eğitimsizlern çıkması gayet normal.
  • öfff yine bir 'üni sınavında sadece drlar yüksek puan alır ve sadece drların yaptığı iş çok zordur' yapısındaki beyin çıkarması
  • yeğenim 4 sene kimya okudu, üstüne yüksek yaptı. yetmedi bi de kimya mühendisliği okudu. yani bi pratisyen hekimden çok fazla okudu mesleğinde. üstelik de notları da çok iyi idi.

    iki - üç ayda iş buldu diye de sevindik. evet ama koskoca mühendise en çok 2.300 tl verdiler bu memlekette. öyle deneme, giriş maaşı falan değil. işine gelirse maaşı. doktor hayat kurtarıyorsa, bizimki de günde on saat patlama ve yangın tehlikesi altında, hayatını riske ederek çalışıyor. çok kaza olmuş, hele eskiden. kimsenin gıkı çıkmamış. biz de, buna rağmen bir işi var diye bayram ettik.

    sonra geçen bir gazetede gördüm ki patronu ülkenin ilk bilmem kaç zengini arasında. nasıl olmasın ki? işçiye asgari ücret, mühendise de okuduğu için resmen küfret! malını satarken ise fiyatlar dolarla. tabi bu kadar zengin olur.

    yanlış anlaşılmasın, doktorlara lafım yok ama, şu kesin ki okuyan adamın kıymeti yok bu ülkede. iyisi mi, doğru koyun gütmeye oğlum.
  • doktor olmayıp 3000 tl'den fazla maaşa isyan etmek diye açılsa daha güzel olurdu sanki yani demek istediğim az olana herkes isyan eder, çok oldu mu isyan etmek saçma sanki. yani eğer illa ironi yapılmaya çalışılıyorsa daha hoş olur sanki. şöyle izah edeyim matematiksel olarak "doktor olmayıp" dediğimiz takdirde önümüzde iki ihtimal var. genel olarak bunlara doktor olmanın iyi ya da kötü birşey olması durumları diyebiliriz. yani doktor olmak ya iyi birşey ya da tam tersi kötü birşey. ancak iş bununla bitmiyor "doktor olmayıp" dediğimize göre değilini yani tersini almamız gerekir bu durumda iyi ise kötü kötü ise iyi olur.
    şimdi benim anladığım büyük ihtimalle doktor olmak iyi birşey. bu durumda biz ne elde etmiş oluruz? kötü birşey. çünkü dediğim gibi değilini almamız gerekiyor.
    bu durumda eşitliğin öbür tarafında ne olması gerekiyor. tabiki iyi birşey. neden çünkü biz okuyucuyu şaşırtmak istiyoruz. kötü birşeyin karşılığının kötü olması tabiki okuyucuyu şaşırtmaz. bu nedenle eşitliğin karşısında iyi birşey olması gerekir. ironi bunu gerektirir. peki 3000 tl'den az maas nedir? bilindiği üzere maas iyi birşeydir. ne kadar ekmek o kadar köfte. paranın kötü olduğu bir durum günümüz dünyası için söz konusu olmaz bu durumda maaşın azlığı ile karşılaşıyoruz iyi birşeyin azlığı nedir? kötü. yani eşitliğin öbür tarafında kötü elde etmiş olduk. halbuki ne elde etmek istiyorduk? iyi. çünkü okuyucuyu şaşırtacak ironi yapacaktık. ama yapamadık. kötünün karşılığı kötü oldu. bu çok sıradan bir durum. o halde ne yapmamız gerekiyor? 3000 tl'den fazla maas dememiz gerekiyor.
  • tabii her tip doktoru isini layiki vechiyle yapiyor efem derdi ersoy bulent, katilmamak isten degil
  • düşük puanlı bölüm ve üniversitelerden mezun olanların ortak özelliği.
  • vaziyet alın, ortalık karışacak.
hesabın var mı? giriş yap