• gerçekten çok beğendim. almadovar o kadar güzel, o kadar ince işlemiş ki... godard'ın serseri aşıklar filminin bir hayranı olarak imgeler ve sözcükleri izledikten sonra çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım. sanatçının iyi yaşlanması da böyle oluyor demek ki.

    oyuncular, görüntü, renkler, müzik, her şey çok güzeldi.

    --- spoiler ---

    çektiği acıyı bile o kadar iyi anlatmış ki hiç canınız yanmadan karakterin ne hissettiğini görebiliyorsunuz. yere yastık koyarak eğilmek eylemi gerçekten ince bir nokta olmuş.

    --- spoiler ---
  • yarım kalmış hesaplar, sorulamamış sorular, söylenememiş sözler, iki taraf da istemediği halde biten ilişkiler vardır ya, bu onun filmi. belirli bir yaşı geçince 20, 30, 40 senelik hesaplar daha çok gelir insanın aklına. bazen bir telefon açıp nasılsın demek o hesabı kapatacaktır ama insanın eli bir türlü gitmez. yine de hayat bizle dalga geçmeyi sever, en çok düşünüp de en çok yüzleşmekten çekindiğiniz anda karşınıza o kişi çıkar, ve siz kaldığınız yerden hiç ara vermemiş gibi devam edersiniz. yaşamanın ve yaşlanmanın getirdiği acınız biraz azalır.
  • bir insanın yıllar geçtikçe verdiği kararlar nedeniyle yalnızlaşması ve vucudunun da, kararlarının da altında ezilmesini anlatan bir dram.

    --- spoiler ---

    önce annesini madrid'e yanına almaması, sonra sevdiği adamı kaybetmesi ve en sonunda da oyuncu arkadaşı ile bağları kopartması bu savıma mükemmel örnekti. daha sonra annesi ile olan diyalogu, filminin başrol oyuncusu ile iletişime geçmesi ve eski sevgilisi ile evinde yüzleşme sahnesi hep bu pişmanlıkların dışa vurumuydu.

    --- spoiler ---
  • uzun zamandır beklediğim filmdi. o kadar naif bir filmdi ki izlediğimiz salonda film arası verilmediği halde 2 saatlik film nasıl bitti anlamadık. hatta bir ara climax'de olduğu gibi yazılar filmin ortasında mı geçiyor diye düşündüm. almodovar her zaman olduğu gibi hisleri çok ama çok güzel anlatmış hiç yormadan gerçekçi dokunaklı asla abartılı değil.
    --- spoiler ---

    filmin sonuna doğru annesinin yaşlı halinin gösterildiği sahnede kadının gözlerinin renkli olmasını farketmemle almodovar nasıl böyle bir hata yapar diye inanamadım. film sonunu görünce almodovar'a hayranlığım bir kez daha arttı.

    filmde görsellik ve dekor yine çok iyidi salva'nın evinin mükemmeliği ve tabloların ihtişamını kıskanmamak elde değil.

    annesi ile konuşurken tam olarak hatırlamasam da şöyle bir cümle geçti:
    "kendim olduğumdan dolayı seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim." bu diyalog filmin en güzel sahnelerinden biriydi.
    --- spoiler ---
  • dün milliyet in haftasonu ekinde yazısını okuyup, akşamında kadiköy sineması nda soluğu aldıran almodovar filmi. banderas'ın döktürdüğü ve inatla yaşlanmadığı, tüm samimiyetini aksettirdiği yapım. kaçırmayın derim.
    ımdb anlık puanı : 7.7
  • pedro almodovar sinemasının zirvesidir bu film bence. almodovar'ı izleyip bilenler ve üslubuna aşina olanlar için film ekstra dokunaklı fakat ilk defa izleyenlerin bile kalbine dokunmayı başarabilen bir eser olmuş bana kalırsa. kendisi de 70 yaşına ulaşmış yönetmenin veda duruşu tadında.

    --- spoiler ---

    bir hayat sona ermiş, sanatla dolu bir ömür geçmiş ve bu hayattan geriye kalan hem acı hem de zafer.

    ölüm gerçeğini ve yaşamanın bizatihi kendisini bir türlü kabullenemeyen biri olarak bu film beni derinden etkiledi. böylesine bıçak sırtı bir konu, eserlerini tamamen duygusal bir zemine oturtan almodovar'ın elinden çıkınca insan gerçekten koltuğa mıhlanıp kalıyor. boğazımda bir şeyler düğümleniyor. diyorum ki eserleriyle gurur duyan bir yönetmen var elimizde. tüm yatırımını sanata yapmış ve evini de hayatını da akıl almaz güzellikte bir müze gibi döşemiş. buna rağmen o da geri kalan herkes gibi yaşlanıyor, o da ağlıyor, o da yapayalnız uyuyor günün sonunda. ve ölümsüz eserler bıraksa da ardından, o da ölüyor ve o da ölmek istemiyor bizler gibi. böyle bakınca her şey anlamını yitiriyor.

    sahnelenmemiş bir öykü sahneleniyor, yarım kalan o resim sahibine ulaşıyor, vedalaşılmamış o özel kişiyle vedalaşılıyor ve denenmemiş son merak deneniyor; hayat bitiyor nihayetinde. bir yandan tüm olmamışları oldurduğu için çok anlamlı ve bir zafer tadında, öte yandan oldurabildiğimiz sadece o üç beş şeyden ibaret olduğu için alabildiğine acı bir deneyim hayat dediğimiz şey. çok zor bu gerçeği kabullenebilmek. bu filmden bu kabullenişin/kabullenemeyişin buruk tadını aldım ben.

    --- spoiler ---
  • okudugum yorumlardan ve sinema cikisi izlenimlerimden filmi begenmeyen tek kisiyim sanirim. kucumserken kendini yucelten bir adam biyografisi izledim. kendinden samimi olarak ortaya koydugu ne vardi ? hangi gercek zaaflari ve gercek korkulari ? annesinin gozunden yetersizligi samimi gelmedi nihayetinde. hayal kirikiligina ugradim. hikayesi kotu, renkleri iyi bir katologtu. ( ve sinema salonunda film bittiginde yonetmenin kendi gozunden kendini anlattigini anlamaktan uzak bir kisi ben kendi cocuklugu sanmistim dedi ) izleyenlerde bunlar.
  • almodóvar'ın son filmi. film için almodóvar'ın en iyisi diyemem en azından bana göre ama izlemeye kesinlikle değer.

    --- spoiler ---

    filmi genel olarak beğendim ama izlediğim diğer filmlerine kıyasla temposu düşüktü, daha dingindi. sürekli "şimdi ters köşe olacağım" hissi yoktuç mesela julieta'da da böyle bir dinginlik vardı nispeten. kırmızı yine en modern, en can alıcı haliyle salvador'la* birlikte gözümüzün önünde bizimle beraberdi. ilişkilerin en "olağanından" "çapraşığına" kadar her türlüsünü diğer filmlerinde az çok gösterdiğinden bu filmde ilişki kısmının biraz daha arka planda kaldığını gördüm. belki de ununu eleyip eleğini asmış bir yönetmen havasını verdi böylece (filmde bahsi geçen hastalıklara girmiyorum bile), hem salvador için hem de almodovar için diyorum bunu.

    --- spoiler ---

    müzikler yine alberto iglesias'tan, hayranıyım zira almodóvar'ın filmlerine baştan can veriyor adeta kendisi. filmden belki ilk izlediğimde çok etkilenmedim ama etkisi zamanla ortaya çıkacak sanırım. genelde sonradan daha çok anlam yüklüyorum almodovar'ın filmlerine.

    bu arada antonio banderas sen harika bir detaysın, bu rolün senin için yazıldığı belli.

    son olarak banderas ve almodovar'ın variety'de film üzerine yapmış oldukları röportaj var belki okumak istersiniz. yazdıklarımın çoğu oradan.

    banderas ve almodóvar
  • her zamanki gibi keyifle kendini izleten bi almadovar filmi olmuş.
    hepsi de bu sanırım. kendi sineması içinde bile yeni bi şey sunmuyor ne yazık ki. keyifle izletiyor ve yarın aklınıza bile gelmiyor. öyle bi film olmuş. iki saatimize elbette yazık değil, hatta güzel bi iki saat ama başka - yeni bi şeyler de görmek istiyorsanız benim gibi; boşuna beklemeyin.
  • banderas ödülü kapmış ve hala yakışıklı. penelope’yi hep sevdim. bu filme gidilmez mi? almodovar’ın en iyi filmi diyemem.

    --- spoiler ---

    annesinin köyünde ölmeyi isterken hastanenin yoğun bakımında ölmesi beni ağlattı.

    okuyabilmek için papaz okuluna gönderilmesi, sanatsal yeteneği, her yaşadığıyla kendine bir şey katması, marcusla tekrar görüştükten sonra eroini bırakması, mükemmelliyetçiliği, çocukluk resmini satın alması, ilk vuruluşu ve bağımlılıkları...
    --- spoiler ---

    seyirlik bir anılar dizisidir.
hesabın var mı? giriş yap