• sonunu düşünmeden eyleme geçme durumu. çocuklarda gözlenen bu sorun acelecilik,istekleri erteleyememe,söz kesme,olaylara aşırı tepki verme,fiil ve sözle yaşıtlarını rahatsız etme gibi davranışlarla kendini gösterir.
  • dikkat eksikliği belirtilerinden biri olarak tanımlanıyormuş. zaten dikkat, sabır ve konsantrasyonla ilgili bir problemim olduğu aşikardı. geçenlerde yine bir googledan kendime teşhis koyayım diye araştırıyordum da dürtüsellikle ilgili şöyle bir belirtiye rastlayarak, yıllardır var olan bir mallığıma tıbbi temel buldum:

    "dürtüsellik çoğunlukla yolda insanlara ya da evde eşyalara çarpma gibi küçük kazalara neden olabilmektedir."

    ben herhalde benim beyinciğimde bir sorun var diye düşünüyordum meğer dürtüselliğimde sorun varmış. ya da ben dürtüselmişim. bilmiyorum tam olarak nasıl deniyor ama dürtüsellikle ilgili bir problemim var işte sanırım. insan kapı kirişine çarpar mı ya? resmen tesadüfen yaşıyorum.
  • erteleme özelliği ile doğru orantılı olan özellik. erkeklerde kadınlara göre daha fazladır.

    (bkz: dehb)
  • insan eylemlerinin çoğu,bilinçli farkındalık seviyesinin altında işleyen zihinsel süreçlere dayandığı için dürtüseldir ve düşünmeden yapılır
  • içgüdüsel dürtülerin artması, benliğin (bkz: ego) zayıf kalarak dürtülerin önüne geçememesi durumunda oluşan gerginliğin yok edilmesi amacıyla olumsuz sonuçlarını düşünmeksizin bir eylem halinde bulunmak gibi tanımlayabiliriz. örneğin patolojik kumar oynamaktan yola çıkalım. kişi madden zor durumda olsa da sonuçlarını (kazanma/kaybetme) umursamadan o işi yapar. yanlış olduğunu bile bile yapar ve önüne geçemez. bunu nereden biliyorum, tabi ki kendimden. yapmaman gerektiğinin farkında olduğun şeylerde (bkz: süperego), içgüdülerin seni buna yapmaya zorladığı (bkz: id) ve egonun zayıf kalması durumunda karar alamamınızla beraber gerginliğin artması noktasında ne olacaksa olsun amk moduna almanızdır kendinizi. id - süperego çatışması şeklinde tanımlayabilir miyiz bilmiyorum yetkin değilim ben bu şekilde tanımlıyorum dürtüselliği.

    tedavisi genelde ilaçla yapılmakta. beynin ön kısmındaki prefrontal korteks bölgesiyle ilgisi vardır galiba bilmiyorum ama yorumlamam bu şekilde. o bölge karar verme konusunda önemliydi sanırım.
  • her zaman bir bozukluk ya da hastalık olmak zorunda değildir, bazen sadece kişilik ve kişinin tutum yapısıdır.

    (bkz: ritalin)
    (bkz: concerta)
  • kızım teog sınavında yüzde 1,5'luk bir sıralama yaparak istanbul'da iyi bir okula (al) yerleşti. derslerinde çok başarılı değildi ama (ilk ve ortaokulu özelde okudu) akıllı bir çocuktu. ergenlikte çatışmalarımız başladı. lise 9'uncu sınıf, özel okuldan devlet lisesine geçişte ilk yıl, o da biz de duvara tosladık. okulda en olmadık hareketleri yapıyor; en kriminal tipleri bulup onlarla arkadaş oluyor; öğretmenleriyle habire sorun yaşıyordu. bir ara disipline verilip okuldan uzaklaştırılması bile söz konusu oldu. okuldaki rehberlik öğretmeni, aynı zamanda psikolog, çocuğunuzda dürtü kontrolü sorunu var dediğinde sinirlerim tepeme çıktı. ne yani benim çocuğum psikiyatrik vaka mıydı? dürtüleri kontrol edememek de ne demek? adamın tanım ve adlandırması öyle ağırıma gitti ki, şiddetle itiraz ettim. bu entriyi yazma nedenim şu: tükürdüğümü yaladım. dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (bkz: dehb) aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve dürtüsellik olarak isimlendirilen üç temel belirti kümesinden oluşan nörogelişimsel bir bozuklukmuş. ve bizimki 3 belirtiyi de gösteriyormuş. istemeye istemeye, korka korka ilaç tedavisine başladık. (bkz: medikinet)
  • karar verirken, verilen kararların sonucu ve getirilerini dikkate almamak, değerlendirmemek...

    farkında olmadan bir insanın, ömrünü bomboş geçirmesini sağlar.
  • bir uyaran karşısında yanıt vermeye engel olamama durumu.
  • türk toplumu olarak fazlasıyla maruz kaldığımız durum.
    bir bireyin ve dolayısıyla toplumun olgunluğu, dürtüselliği ne oranda yönetebildiği ile ölçülür.
hesabın var mı? giriş yap