• "yalnızlığıma yenik düşüp bedbahtlığımı başkalarına anlatacak olduğum ender zamanlardan sonra, hep kendimden nefret etmişimdir. kendime yabancılaşıyor, adeta ihanet etmiş gibi hissediyorum."

    friedrich nietzsche
  • duygularını belli ederse incineceğinden korkan insan olabilir.

    duygularını belli ederse gururundan bişeyler kaybedeceğini düşünen insan olabilir.

    duygularını belli ederse karşısındakine karşı zayıf duruma düşeceğinden korkan insan olabilir.

    duygularını belli ederse zaaflarının karşısındaki tarafından kullanılacağından çekinen insan olabilir.

    kendini koruyordur bi şekilde. kınamak isteyip kınayamaz halde bulursunuz kendinizi. belki incinmiştir zamanında, belki zaafları kullanılmıştır. ya da sadece bencildir, kendini karşısındakinden fazla seviyordur. belki karşsındakini düşündüğü için böyle davranıyordur. bi sebebi vardır elbet, lakin yıpratır. eğer siz belli etmesini istiyorsanız ve o etmiyorsa yıpratır, üzer.
  • genelde aşırı duygusal insanlardır. ama bu duygusallığın başlarına iş açacağını bildikleri için belli etmemeye çalışırlar.
  • birileri "su an sunu hissediyorum su anki duygum a-ha bu" diye beyinlerine kazik cakmadigi surece onlarin duygularini anlamayan hissetmeyen insanlar tarafindan var oldugu iddia edilen insandir genelde (dur nefes alayim).

    hungur hungur aglayip yerlerde yuvarlanmadan da uzgun olabiliyor, "senin amina korum orospu cocugu" diye haykirip bicakla saldirmadan da sinirlenebiliyor ve agucu mucu deyip sirnasmadan da sevebiliyor insan. "duygularini belli etmeyen insan"mis yarraam sen kalin kafalisin.
  • "bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın. önce içine atarsın, sonra da susarsın." dizelerini bi' şekilde sindirmiş ve artık "n'aber?" sorusuna -aydınlık- yüzünü gösterip, "nasılsın?" sorusuna -karanlık- yüreğini açmayı seçmiş insandır.
    dolunay gibi... ne pahasına olursa olsun, karanlığını belli etmeden ışıltı saçmaya devam eder.
  • hayatıma damgasını vurmuş en başarılı örneği babamdır.*
    muhtemeldir ki bu sebepten, bütün çocukluğumu ve ilkgençliğimi kendisine yaranabilmek için geçirdim. daha ince olmak, daha güzel olmaya çalışmak, sınıfın en birincisi olmak, daha çoğunu okumak, daha fazlasını bilmek... çünkü babam için ortalama olmak yeterli değildi. "daha" olmak gerekiyordu onun takdirini kazanabilmek için. ama ben kendimi bildim bileli sıradandım. ve o zamanlar, sıradan olmanın, mutlu olmak için yeterli bir sebep olduğunun farkında değildim. babam kendi mutsuzluğunu, hep daha fazlasını isteyerek ört-bas ediyordu. ve ben en çocuk halimle buna alet oluyordum. sırf beni sevsin diye...
    babamın beni ve abimi -ne ve nasıl olursak olalım- zaten sevdiğini, sadece bunu içinden yaptıgını anlamam epey bi zamana, onlarca prozac reçetesine ve bacaklarımın kışın görünmeyen kısımlarında bir kaç kesik izine sebep oldu. ve ben, kendimden ödün verip başkalarını memnun ederek kaybettiğim zamanın asla telafi edilemeyeceğini 28 yaşımda farkettim. "şimdiki aklım"la başlayan cümleler kurmama sebebim bundandır. zira şimdiki aklım, bana, o zamanlarımın bir armağanı. şayet ben, o zamanlar kendimi parçalarcasına (kelime anlamıyla) babamdan takdir görmeye çalışmıyor olsaydım; bugün, hayatındaki insanlara kendini sevdimek için olmadığı biri gibi davranan ezici çoğunluktan biri olabilirdim. ama şimdi kendini güçlü göstermek için duygularını belli etmeyen insanlara en fazla, merhametle bakıyorum. çünkü onlar -en çocuk halleriyle- bir insanı içinden seviyor olmanın, o insana hiçbir faydasının dokunmadığının, aksine daha çok zarar verdiğinin farkında bile değiller.

    yine de, bütün bu bilinç hali, hayatımın geri kalanında hep bu tip adamlara meyilli olmamı engellemiyor tabii.
    teşekkürler elektra kompleksi!
  • kova burcuna mensuptur.

    herkes zırıl zırıl ağlar, bu taş kesilir.

    herkes anıra anıra güler, bu sadece tebessüm eder.

    bi sıkıntısı vardır, anlatamaz, içinde patlatır.

    mutludur, söyleyemez.

    hüzünlüdür, söyleyemez.

    "ulan amma taş kalplisin." sözü hayatında en çok duyduğu sözdür, bi saatten sonra siklememeyi, "he canım, haklısın." demeyi öğrenir.

    "bütün bunların hepsi güçlü görünmek için, azıcık sal kendini, aciz olarak algılanmaktan korkma bu kadar." sözünü de sık sık duyar, "ya ya sen daha iyi biliyosun." diye cevap verir.

    zordur hayatı. her yeni tanıdığı insana kendini anlatmak istemez artık. bi süre sonra "bana bu kadar kişi yeter." der, hayatına yeni hiç kimseyi sokmaz.

    ha unutmadan.. kafası rahattır aslında.
  • zamanında belli ettiği duygularından canı yanmış insandır.
  • kendini korumayı zaman zaman abartan insan.
    hem kırıcı hem de kırılgandır.
hesabın var mı? giriş yap