• bu yazdıklarımı yazar olmadığım için insanlar görsün diye değil de ben daha sonra okuyayım diye yazıyorum.ben içimde ki sıkıntıyı kolay anlatabilen biri değilim çünkü.kimse bilmesin derim anlatmam.hani anlatmazsan içine atarsın atarsın da patlama noktasına gelirsin ya.o noktaya yaklaştığımı hissettiğim için yazıyorum.sözlüğe anlatmış oluyorum bir nevi.

    zor geçiyor sözlük.hayatımın dönüm noktası dediğim zamanı nerdeyse 1 sene geçti. öyle sevgilimden ayrıldım şu oldu bu oldu değil benim ki. dayım vefat etti 21 mayıs 2017 12:45 kanser sebebiyle.
    bu tarih benim için çok önemli sözlük.herkesin idolü vardır illa ki. kiminin babası, kiminin annesi, kiminin okuduğu kitaptaki kahramanı, kiminin de sevdiği vs vs. benim de dayım. o gittiğinden beri hayat üstüme üstüme o kadar geliyor ki. hani sanki yalnız kaldın gördün mü al bunu da der gibi vuruyor resmen. o olsaydı yine de sıkıntı olur muydu? olurdu tabi ama gölgesi yeter derler ya. öyle adamdı benim dayım. o varken herşeyi kaldırıyordum ama o gittiğinden beri hayat daha bir zor gelir oldu.

    ben bir kadını çok sevdim sözlük.öyle çok sevdim ki yerine kimseyi koyamaz oldum. ara sıra arıyor konuşuyoruz, görüşüyoruz.neden beraber değiliz dediğinde öyle olması gerekiyor diyorum.şimdi bunla onun ne alakası var? dayından bir anda oraya nasıl geçtin diyorsun tabi. işte benim itirafın burda başlıyor sözlük.araftayım!

    ben dayıma o kadınla evleneceğim dayı dediğimde dayım ilk defa benim istediğim bir şeye hayır dedi. sonra tabi sen istiyorsan farklı dedi ama. üzüldüğünü gördüm sözlük istemedi yani.
    dayım vefat edeli bir sene olacak. onu üzecek kıracak herşeyden yaşadığı zaman boyunca hep uzak durdum.
    ama beni bu sıkıntılardan uzaklaştıracak belki de biraz olsun nefes almamı sağlayacak kadın o dayımın istemediği kadın.ne yapacağım sözlük?
    idolüm, babadan daha çok baba gördüğüm adamın sözünden çıkmayacağım.

    bu kimselere anlatamadığım size göre aptalca gelebilecek kıssayı biraz olsun içimi dökmek için yazdım.yazdıklarımı okuduktan sonra görüyorum ki içimi hala kapalı kapılar ardında bile açık bir şekilde dile getiremiyorum.maalesef!
  • doktorların artık şu nostalji hastalığına bi çözüm bulması lazım. hastalıktan muzdarip biri olarak diyorum ki mağdur oluyoruz :)
  • yüzüme taktığım bir maske var, "iyiyim ben" maskesi. konuşulanlardan çok öte şeyler yaşıyorum. düştüm mü? düştüm ama ben kimsenin yardımıyla kalkmayacağım. o gücü kendimde bulmadıkça ve istemedikçe hiç kimse yardım edemez ki zaten. hiç birşeye tahammülümün kalmadığı ve yapmam gereken şeyler varken koşulların buna izin vermediği noktadayım. elimde olsaydı birşeyler yapardım ama köşeye sıkıştım. duvarlar arasında kıpırdayacak yerim yok, ya duvarları yıkarsam?
  • senin denizinde boğuluyorum hiç çırpınmadan akıntına kapılarak..
  • sıkıldım.

    her şeyden, herkesten, kısacası bu dünyadan çok sıkıldım.
  • bağır bağır daha uzaydan duyulmadı sesin.abi insanlara yeni güncellemeyle volüm düğmesi gelsin ya hu şu seslerini ayarlamayı öğrensinler.
  • sabah taksiyle işe gelirken yaklaşık 50 küsür yaşlarındaki taksiciyle biraz sohbet ettim.
    abi bu uber taksi olayları nedir falan dedim.

    ''kardeşim, arabada bayan yok o yüzden rahat konuşacağım.'' dedi.

    ''tamamen bizim götümüz kaşındığı için çıktı bu olay. hapçıyı, hırsızı tecavüzcüyü, kaba saba adamı taksici yaparsan olacağı bu. adam kısa mesafe götürmez, küfürlü konuşur, anadolu'dan aldığı müşteriyi sabiha gökçen'e bırakmak için gider avrupa yakasını dolaşır öyle götürür. buradaki suç, taksi sahiplerinin suçu. plaka sahibi diyor ki; istersen dolaştır, istersen şöyle yap, böyle yap! bana her gün şu kadar para getir gerisine karışmam. ''

    ''uber taksi öyle değil. 10 liralık mesafeye de götürüyor, 500 liralık mesafeye de götürüyor. şoförler kibar, araç temiz ve önemli olan müşteri memnuniyeti.''

    ''bu orospu evlatları taksiciler yüzünden bizler mağdur oluyoruz.'' dedi.
  • eşimden çok soğudum. bana olan tavırlarından. tek ortak paydamızın çocuk olmasından. eskiden bi sürü hayal kurardık birlikte. beni öper, koklardı. akşam geldiğinde hep seni çok seviyorum, derdi. şimdi geliyo, bebeğimizle biraz oynuyo, sonra maç izleyip uyuyo. ona bi sır anlatmıştım, bi tartışma esnasında yüzüme vurdu. ondan bunu hiç beklemezdim halbuki. “kıymetimi bil” diyip duruyo, sanki ben çok değersizmişim onu hak etmiyormuşum gibi. hem bebek grip hem de ben. beni biraz özlesin diye annemlerin yanına gitmek istiyorum bebeğimle ama annemin de laflarını duymak istemiyorum. eve yardımcı da istemiyo kocam ve ben bunaldım ev işi-bebek-evde tek olmak-çalışmamaktan. gerçi bakıcı bulsam bile ileride vicdan azabı çekmekten (minicik bebeğe bakıcı tuttum, sıksaydım ya dişimi 2 yaşına gelene kadar diye) korkuyorum. kayınvalidemi eve bebeğe bakması için çağırmak istemiyorum çünkü şehir dışında ve gelirse bizde kalcak doğal olarak, kayınvalidemle yaşamak istemiyorum. galiba şunu istiyorum şimdi: bebeğimle ayrı bi evde yaşamak, ev işlerine yardım eden ama bebeğe bakmayan iyi bi kadın bulmak. annemlerle aynı şehirde olduğumuz için imkansız bu söylediğim, belki eşim de kabul ederdi bunu ama, cıngar çıkar yani kayınvalidemler de noluyo falan der. aman ya. yurt dışına gitme ihtimalimiz var, o olsun inşallah da kafam rahat etsin. biraz uzaklaşmak istiyorum galiba.

    edit: galiba ne varsa anamda var. benim de hasta olduğumu duyunca “hemen geliyoruz” dedi. anam anam garib anam :(
  • 4 yaşındaki kızım bu sabah çok neşeli uyandı. birlikte kreş için hazırlandık onun ufak kahkahaları ve oyunlar eşliğinde. bir anda beynimin içinden yine duydum; "nasıl kıyıyorlar?". "nasıl uyuyabiliyorlar bu kahkahaları söndürdükten sonra?". gözlerim doldu yine, kızımın modu düştü birden, "noldu annecim? üzüldün mü annecim?." gidip bir peçete alıp geldi gözlerimi silmek için.
    ben bu duyguyla, bu buruklukla yaşamaktan nefret ediyorum. buna mecbur bırakılmaktan nefret ediyorum. her gün okuduklarımın, aslında onları düşünmüyor olduğumu düşündüğüm anlarda bile içimi yemesinden nefret ediyorum. ben bu ülkeden çok nefret ediyorum.

    edit: imla
  • mükemmel ve dolu dolu geçen bir hafta sonundan sonra iş o kadar zor geliyor ki sözlük. aklımda sürekli şu oynuyor:

    bırakıp da gittin gideli, dudaklarım bomboş şimdi, giderken hiç düşünmedin mi?

    ne güzel şarkıdır. 90’lar tümden güzel ya.
hesabın var mı? giriş yap