• doktorun hasta seçme hakkı var'dan sonrasını okumadım. devlet hastanesinde öyle bir hak yok. neden mi? kamu hizmetinin eşitlik ve genelliği ilkesinden.
  • ben de aynı sistemi şantiyemde uyguluyorum. 6 sene okul okumuşum hala da okuyorum. o işçi yanıma geldiğinde bırak eli cebinde dolaşmayı elinde sigara bile tutahahahaha. neyse sonra ciddiye falan alıyorsunuz. isterse yanımda nargile içsin ama işini yapsın. insanları hakir görmeyin lan.
  • aboo...memleketteki manyaklık doktor, şoför, akademisyen ayırt etmiyor, her yere sirayet etmiş. iyi ki eğitimin sağlığın kamu dışında da alternatifleri var da normal kafalarda insanlarla muhatap olabiliyoruz. imkanı olmayıp da el mahkum devletten bu hizmetleri almak zorunda olanlara da sabırlar diliyorum. günde 200 tane hasta bakmaktan kafayı sıyırmış muhtemelen arkadaş, ona da kızamıyorum.

    ne kadar az kişiyle hayatımızı idame ettirebilirsek o kadar iyi şu ortamda, tüh tüh tüh...
  • (bkz: aşağılık kompleksi)

    oldu olacak hazır olda selam verip karşında el pençe dursun. yok yok bir edit daha hatta tören düzenlesinler ya hasta kabulü sırasında. protokol filan oluşturun onun önünden geçerken uygun adım yürüsün. sonra odana çelenk bırakıp müsaitseniz muayene olsun. müsaitseniz tabii yoksa zorunlu değilsiniz. ne de olda gönüllü yapıyorsunuz bu işi devletten filan para almıyorsunuz. uyuz olduğunuza acil müdahaleye gerek yoktu der geçersiniz nasılsa. biraz daha etik babacım.
  • cepteki elin tedavi ile ilgisi yoksa kendini karşındakinden üstün gören dallama doktor. hipokrat yemini ettiğini unutmuş, tedavi yerine karşındakinin eline koluna takmıştır. hazımsızdır, komplekslidir. oldu olacak kıyafet zorunluluğu da getir hastaya. kravat takmayanı, tayyör giymeyeni muayene etme bari.
  • uzun uzadıya prensip havası verilmeye çalışılmış yok ben herkese şöyle davranırım, böyle davranırım. aynısını odana gelen il sağlık müdürüne, valiye veya daha üst düzey birilerine yapabilir misin peki?
    o zaman başka prensipler devreye girer tabi değil mi "aslanım"?

    edit: başlığı okuyunca aklıma geldi. eli olmayan (bilekten sonrası kesik) bir arkadaşım devlet dairesinde bir işini halletmeye çalışırken oranın müdüründen benzer bir talep gelmiş. "elim cebimde değil efendim" diye anlatmaya çalışırken adam "çıkar elini dedim!" diye bağırınca en son göstermek zorunda kalmış. durduk yere tatsızlık, tuzsuzluk. böyle ihtimaller de var hayatta. insanlık meslekten daha önemli sonuçta.
  • çalıştığın hastaneyide yazda eşimizi dostumuzu göndermeyelim. şaka gibi arkadas polat alemdar küfürler kafirler üsluba bak x kişi elini cebine sokmuş ta bilmem ne de. bir terbiyesizlik saygısızlık olmadığı sürece sen extra neyin saygısını bekliyorsun. o bahsettigin saygiyi evinde cocuklarindan beklersin doktor arkadasim o hastaya bakmazmis. zaten seçtiğin kelimelerle o saygın kişiliğini cok guzel anlatmışsın.
    doktorsun sen yahu ürdün de internet cafe işletmecisi değil.
    ne demişler 00/00 eğitim/öğretim yılı yani once evde egitim buda boyle birşey işte.
  • ben elimi cebimden çıkartırım ama o da bana sen sen sen diye hitap edip berbat bir lakayt tavırla, hayatta yüksek eğitim almış tek insan kendisiymiş gibi davranmazsa. emekli öğretmen olan naif annemle babama amcaa abii sen ne diyon ben anlamiyom şeklinde konuşmazsa. altında çalışan hemşirelerin hastalarla, elini sık, elini açç, tamam gidebilirsin, şeklinde konuşmamalarini sağlarsa.

    o an onlara muhtaçsın, sağlığın canın söz diye ağzına ediyorlar hastanelerde.

    not: sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddetin karşısındayım. sadece onlara saygıyla yaklaşan ve doktor bey, hemşire hanım şeklinde hitap eden kendim ve aileme hakettiğimiz şekilde davranmalarını istiyorum.
  • askeri ortamla hastaneyi karıştıran doktordur. askerliğinde çok fırça yemiş olabilir. doktor gel buraya diye bağıran albay yüzündendir... konuşması önemlidir, eli cebinde arkasında önemli değil. sizli konuşması yeterlidir.
  • işte böyle mallar bi sik olamadıkları için her zaman yaptıkları işi ön plana alırlar,çünkü bir sik değillerdir
hesabın var mı? giriş yap