emlakçı jargonu
-
-
- şuraya şuraya bir dolap falan koydun mu oda gibi olur burası, bak ne ferah yer
+ burası ev değil ki, daire hiç değil...
- bizde baştan dükkan olarak düşünmüştük aslında...
+ hımm... mutfak nerede ?
- bak şurada ocak var, ev sahibi güzellik yaptı.
+ ya banyo ?
- aha burası
+ duş yok, sadece bi tuvalet burası be
- bak yukarıdan hortum sarkıttık...
+ nası ısınacak ?
- önümüz yaz, bi de suyu mu ısıtacaksınız ? haramdır boşa harcama yapmak.
(gerçektir, konuşmanın bu kadar uzun sürmesinin sebebi sadece emlakçının ne kadar yaratıcı olabileceğini görmek amaçlıdır.) -
öyle bi jargondur ki bahsi gecen mesleğe bile bir yol bulunmuştur:
- ne iş yapıyosun?
güzel kız: + gayrimenkul danışmanıyım...
- (ulan karizmaya bak, uzman mıdır eksper midir nedir) ilginç. nedir tam olarak?
+ ya işte ofisimiz var, daire satıyoruz kiralıyoruz falan.
- haa emlakçısın yani.
+ e...evet......böhühüü... -
-
1+1+1, kombili:
şu anda reşit paşada bir emlakçıda (borsaya en yakın olanı) asılı ilan. 1 oda, 1 salon, 1 hol. bu hol nedir diye merak ettim, bakayım dedim. ayakkabıları koymak için kapının arkasındaki 1 m2 lik yere hol deniyormuş emlakçı jargonunda.
(bkz: halls of irdorath) -
merkezi yerde: şu gördüğün yokuşu ciğerin el verdiğince 15 dakikada çıkarsan ordan saat başı geçen otobüsle yaklaşık 1 saat sonra şehir merkezindesin.
-
kutu gibi - ozcan ciklet kutusundan az daha buyuk. gotuyle memesini ayni anda daireye sokabilene madalya takiyoruz.
ferah - pencereler cok eskidi. pencereleri kapasaniz bile evin icinde yel esiyor. evsahibi paragozun alasi, pimapen filan takmaz.
icinde kiraci var ama ay basina bosaltacak - icindeki kiraci cikmiyor. senin gibi salaklari tutup evi gezdirmeye goturuyorum ki gerilsin pezevenk. sen de bu duruma uzulup ortada kalinca, istediginin iki kati kirasi olan bir evi sana kakalayacagim. -
depozito kelimesinin bir türlü doğru telaffuz edilmediği jargondur. (dibizot, dipozit...)
ecnebiye: mal sahibi kirayı dolar ve/veya euro istiyor. biz de kazıklayacak adam arıyoruz.
güneş alır: sadece mutfak, banyo ve küçük oda aydınlığa bakıyor... ekikiki...
havadar: penceleri açılıyor.
möbleli: bir sehpa, bir çekyat var.
yüksek giriş: zeminin dibi.
şirin bahçe katı: arkada kıç kadar bir boşluk var, iki saksı koyarsın, yeşillik falan görmüş olursun işte. kedi, fare, bötür, böcek özel bir habitatı var yani. -
(bkz: emsalsiz)
(bkz: kupon daire)
bir de "önden -2.kot, arkadan 5.kat" diye bir şey var akıllara zarar. adama bırak hayatın neresinde olduğunu, yolun neresinde olduğunu sorgulatan teknik kelimeler. yarısı boş, yarısı dolu bardak...hüzün ve keyif...böhüü...ehiehi... -
ebebeyin banyo, barbukeli çatı: coştum, yakında bu portföyle turyap'a rakip olacağım.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap