emulator

• bir synth türü. 80'lerin başında bayağı bir modaydı..
• çocukluğunuzu geri getirir , bilinç altınızı deşer. samurai shodown, dynasty wars gibi oyunları yeniden ağzınızın suları aka aka oynarsınız. onu bitirir mustafaya başlarsınız (bkz: cadillacs and dinosaurs) ... yetmedi mi? gidin golden axe i indirin , bir iki round final fight çevirin.
• (bkz: vmware)
  (bkz: plex86)
  (bkz: bochs)
  (bkz: virtual pc)
  (bkz: user mode linux)
  (bkz: pearpc)
• arcade makinelerin veri işleme ve aktarım kurallarını taklitederek oyunların orjinal board donanımlarından oluşturulmuş görüntülerini pcde çalıştırırlar
• coculugumda onlarca jetonla oynamama ragmen bitiremedigim pang, super volleyball, captain commando oyunlari belese bitirmemi saglayan icat
• (bkz: gömülator)
• (bkz: ludmilla)
• elektronik dünyasında, bir işlemci çekirdeğine, daha hızlı başka bir işlemci üzerinde yazılım sayesinde çalışıyor taklidi yaptırmaya yarayan alet. geliştirme sırasında koddaki aksaklıkları, bug'ları, işlemcinin yazmaçlarını, compiler kullanılıyorsa değişkenleri, programdaki dallanmaları ve tabi ki hafızadaki verilerin durumlarını çoğu zaman gerçek zamanlı olarak izlemeyi sağlar. kodu adım adım çalıştırma ve breakpoint'ler koyma imkanı vardır. emülatörlerin çoğu jtag üzerinden host sisteme^* bağlanır. emülatörle host pc arasındaki bağlantı genelde paralel port, özel pci kartlar, usb1.1, usb2.0 üzerinden yapılır.
  
  yaygın görüş emülatör nesnesinin pahalı birşey olduğudur. 32bitlik bir işlemci eğer çekirdek üzerinde dahili debugging ünitesi içermiyorsa, karmaşık uygulamalarda emülatöre ihtiyaç duyulur ve 5000-10000$ gibi fiyatlar gayet doğal karşılanmaktadır. dsp'ler için de emülatörler yaygın olarak kullanılır.
  
  emülatörü almakla, çoğu zaman işler hallolmamaktadır. bazı emülatörler emüle edilecek işlemcinin bağlanacağı bir pod almayı da gerektirir ki bu pod'lar da hiç ucuz değildir.
  
  ticari emülatörler dışında bir de bazı çekirdekler için el yapımı yapılabilecek open source-open hardware emülatörler vardır. bunları kendin pişir kendin ye mantığı ile yapmak mümkündür yalnız bunlar genelde paralel porttan jtag debugging yapmaya yarayan basit şeylerdir ve gerçek bir emülatörün verdiği verimliliği vermeleri pek beklenmez.
• çocuk çocukken her şey güzeldi. sonra çocuk büyüdü. baktı, internette bir sürü eski çocuk, beraberce, çocukluklarının antolojisini yazmışlar. çocuk okudu; okudukça tekrar çocuklaştı, çocuklaştıkça bilgeleşti. çocukluğunu bir kez daha keşfetti. öncül kullanıcılarından birisi olduğu (d)ev bilgisayar kültürü mevhumu, oynanan oyunlar, yaşanan dostluklar, geçirilen güzel zamanlar bir kez daha tecrübe edildi. zaten sanaldılar, bu kez daha sanal bir şekilde sağlaması yapıldı. çocuk bütün bu yaşadıklarından şu sonucu çıkardı:
  
  emülatörler, sadece makineye atılan jeton sesini değil, o jetonun kendisini de, üstelik "yerine oynamak yassah" diyen atarici abi ile, yanında dikilip "geçiyim mi abi, geçiyim mi abi" diye katatonik krize giren bıcırık velet ile, oyun makinasının yan tarafına asılmış "varillerin üstünde beklemek yasaktır" notu ile beraber emüle etmediği sürece hiçbir işe yaramazlar. üstelik şöyle de bir şey var, final fight'ı zipleyince 1.4 mb oluyor. tek hd diskete sığıyor. ama işte, bir anlam ifade etmesi için terabaytlar kaplaması lazım o zip dosyasının. belki gelecekte. henüz yaşadığımız anlar emüle edilemiyor çünkü, winrar ile sıkışmıyor o eski yıllar.
• eski oyunlarda takili kalmis (benim gibi) bir grup umutsuz vakanin hayallerini gerceklestirip eski platformlari emule eden vazgecilmez araclar. en iyi ornekleri icin;
  
  (bkz: winuae) (her turlu amiga versiyonu itina ile emule edilir)
  (bkz: vice) (haci commodore 64 gibisi yok, o mavi ekran ciktimiydi kendimden geciyorum)
  (bkz: dosbox) (aga dos versiyon oyunlari oynarim, oyle windows'mus, vista'ymis bana gelmez)