• kaçınılmaz olan şeylerden biri hırsızlıktır. hele hele kamuya açık yerlere birilerinin çalabileceği şeyler koyarsanız hırsızlar için bu durum "yeme de yanında yat" tabir olabilecek müthiş, lezzetli, soslu bir yemek olacaktır.

    ekşi sözlük'ten aşırmaları kaçırmaları biliyoruz. ama bunları tam da saptayamıyoruz, birileri farkediyor ama çalma işini kimin nerede yaptığını tam da belgeleyemiyoruz.

    her insan tıkanır, tökezler, "olmak" ve "yapmak" ister, ama bazıları hal böyleyken olamayıp, yapamadığında da hemen çalmaya, çaldığını değiştirip kendisine mal etmeye başlar.

    diyorlar ki ekşi sözlük'ten niye uzaksın? çalıyorlar hamına koym. kimin neyi çaldığını hatırlamıyorum bile artık.

    sözlüğün içinde ve dışında; çeşitli ekşi sözlük başlıklarının altında, karikatürlerde, basında, makalelerde, şarkılarda, dizilerde, filmlerde o kadar çok buradan çalınmış malzemeye rastlıyorum ki artık illallah ettim.

    buna bir önlem almanın mümkünü yok, ama bunları teşhir etmek en azından yaptıklarının yanlış bir şey olduğunu belki kendilerine gösterebilir.

    neticede herkesin görebileceği ve istediğini alabileceği bir yere, bir şeyler koymak, "alın, yiyin, götürün" demek gibi bir şey olarak algılanır olmuş. etrafa üççüzbin lale dikmişler, millet koparıp eve götürüyor. açıkta bulduğu her şeyi hemen kendisi için yapılmış gibi yerinden koparıp götürüyor bu insanlar. gördüğü her şeyi, kendisine aitmiş gibi alarak, altına da adlarını yazmaktan utanç, beis duymuyorlar.

    entry hırsızlığı da beni en çok rahatsız eden şeylerden biri bu noktada. maalesef "o da bir şeyler yapmaya çalışıyor işte" diyen eski hoşgörüm artık yok. bunun hoşgörülecek bir yanı var mı onu da bilmiyorum hatta. sadece "allah belanızı versin" diyebiliyorum bunu gördüğümde.
  • maskeli beşler isimli esprilerle ama tabii ki çalıntı esprilerle bezeli filmden sadece bir örnek versem yeter herhalde.

    filmin son entry'si, pardon esprisi, eyco'nun açtığı bir başlıkla biter: "polonyalı mendil". #211881
  • geçen sözlükten bir arkadaş, yellow nick'li yazarımız hakkında şunu iletti. kendisine teşekkür ediyorum.

    yellow isimli şahısa hırsız demiyorum elbette; ama bunun ne olduğuna insanlar karar versin, kendisi karar versin...

    senin estetik yargıların,
    beni azaltıyor, sana soğutuyor,
    hani hep içimi,
    kalbimi,
    ruhumu seviyordun ya,
    seni kaşlarımı
    alırken yakaladım,
    hayallerim,
    aşkım
    ve
    estetik kaygılı cımbız darbelerin.

    (cyrano)

    #404142
    ----------------------------------------------
    senin hijyen kaygıların,
    beni hissizleştiriyor,
    senden uzaklaştırıyor...
    hani en çok benimle
    öpüşmeyi seviyordun ya,
    bugün dilinde gargara tadı aldım..
    dokunuşların,
    sevgin
    ve hijyen kaygılı
    dil darbelerin...

    (yellow)

    #8924716
  • (bkz: ertem sener)
  • zannedersem benzer şeylerin başkaları tarafından da düşünebileceğinin unutulması ya da ekşi sözlük okumakla farkında olmadan bilinçaltında kalan bir şeyi kendinin sanmakla da itham edilerek içine düşülebilecek kategorizasyon. şimdi çocuktur mocuktur ordan copy eder paste eder yapar bir fikir hırsızlığı bilmem ne dersin bu yapılan tabii ki karaktersizlik falan filan. ama şu da var. her naneyi mülk edinme manyaklığı. yahu bilgi ve fikir de ortak olsun be gözüm. bi boka da imza atmayın, sahiplenmeyin, süper espri yaptım hani madalyam demeyin. anonim sözler ne de güzeldirler. keşke her söz öyle olsa. bitse şu ego manyaklığı en azından bazı konularda.
  • bir suserin butun entrylerini silmesi ve sozlukten gitmesi de bence bu hırsızlık türüne girer. *
  • yazdığı hiçbir cümlede fikir ya da yaratıcılık kırıntısı olmayanların pışpışlayacağı hırsızlar. bir başka versiyonu için (bkz: deviantart hortumcusu turkler)
hesabın var mı? giriş yap