3 entry daha
  • gone with the wind, the philadelphia story, holiday, gaslight, a star is born, adam's rib, born yesterday, a double life, let's make love ve daha nice filmin usta yönetmeni... katherine hepburn'ün "tahminen" favori yönetmenlerinden. tahminen diyorum, zira bilmiyorum fav. yönetmeni miydi, değil miydi. ama hepburn, cukor'la sıkça çalıştı kariyeri boyunca. the philly story, adam's rib, the corn is green, keeper of the flame, pat and mike, little women, sylvia scarlett ve holiday filmlerinde cukor'la çalışmış. judy holliday de cukor'la sıkça çalışmış.

    sevdiğim yönetmenlerden. özgün ve şaşırtıcı bir tarafı var. herkesin erkeklerin hikâyelerini anlattığı bir dönemde, yani hollywood'un altın çağında (40'lar, 50'ler) çıkıp kadınlara odaklanan filmler yaptı. yukarıda yazılmış, "kadın oyuncuları, kadın karakterleri ve kadınların hikâyelerini bu denli önemsemesi, gone with the wind'dan şutlanmasına sebep olmuş" diye. ama bu bir söylenti, doğru mu değil mi bilemiyoruz, imdb'deki trivia'da cukor'un kovulma nedeni ünlü yapımcı selznick'le filmin senaryosu ve yönetimi konusunda anlaşamamasıymış. neyse, cukor, gone'ın çoğunu çekmiş olsa da övgüleri yüz yıldır victor fleming kapıyor. bu arada, filmlerini izleyince adamın erkeklerden çok kadınların hikâyelerini anlatmaktan haz aldığını fark etmek mümkün. öte yandan filmografisine şöyle bir bakıldığında genelde romantik komedilere ve müzikallere imza attığı görülüyor. bu iki türü de çok seviyordu rahmetli. my fair lady en ünlü müzikali. ama bence bu iki türde sıkça film yapmış olsa da en iyi filmi açık ara gaslight. yani philly story, holiday, my fair lady iyi filmler. gone with the wind ve adam's rib de en iyi filmlerinden ama listenin zirvesine gaslight'ı koyarım ki cukor gerilimin de altından kalkabileceğini kanıtlamıştı bu filmiyle.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap