17 entry daha
  • cogu die-hard iron maiden sempatizani tarafindan bayik, kayik ve hatta -i$i daha da ileri goturerek- "boktan" bulunarak aforoz edilen mukemmel album.

    $imdi, ne demeli bilemiyorum... "sikilmis samael" olayi gibi bir$ey bu yahu dupeduz...

    turk rock severi (!), hani zamaninda nonserviam gibi platformlarda ele$tirilip $ebek heavy metal fanzin gibi ucube olu$umlarla destelenen bir "dinozor" zihniyetine sahip, evet. yillarca bunun aksini ispat etmeye cali$tiysam da artik ben de yava$ yava$ idrak ediyorum... yanli$ anla$ilmasin, $ebek'i ben de senelerce takip ettim. ama "alexis machine" vardi hani, bilen bilir. ne guzel giydirmi$ti bunlara caglan tekil'e yazdigi bir mektup vasitasiyla... ici hic ciz etmeden yayinladi onu caglan kesin ya, neyse... cok guzel yerlere temas etmi$ti, biraz isiran gozlerle okusam da o mektubu o yillarda, gene de bir ent edasiyla "hmmm... hummmm" seslerim e$lik etmi$ti okuma surecine. sonralari, defalarca donup dola$ip okuyup, memlekette neden muzigin bir yerlere gelemedigini ve neden ismail yk'nin bile artik distortion soundu kullandigini kendi kendime sorar oldum...

    new wave of british heavy metal'i yaratan, hadi yaratmadi diyelim de en azindan bayraktari olan bir grup devrimci midir?
    evet!

    bu muzige her yeniligi zaten kendisi getirmemi$ midir?
    evet!

    kendini tekrar etmekten korkmaz, her bir albumde yeni bir maceraya atilmaktan cekinmez mi bunlar yahu?
    evet!

    o zaman?

    steve harris ister produktor koltugunda, ister bas gitariyla dansettigi me$hur taburesinde otursun, hic farketmiyor. adam zaten iron maiden'in kaptani. beyni, frontmani, soz yazari, bestecisi; kisaca lideri. ki bu albumle cikarttigi i$ bence bu albumun genel havasina uyan en uygun kalibrede.

    bu albumun blaze bayley'nin ses rengine gore kotarildigi gibi $ehir efsanelerine asla inanmayiniz. kendisi, maiden diskografisinde yer alan pirlanta nevisinden bir sesler butunudur. depresif havasi, dozunda kullanilan synth destegi, olaganustu kalitedeki besteleri, her zamankinden daha derin konulara dirsek degdiren $arki sozleri, guncellerine kafa tutacak sounduyla donemine damgasini vurdugu gibi, 1996 ki$inda guzide ve buz gibi bir cumartesi gununde, bakirkoy meydan'in orada tezgah acan -tam olarak hatirlayamadigim bir kac sene evvel belediye karariyla hat boyunun daha ilerisindeki parkimsi yere ta$inan ve akabinde zaten kirintilari kalmi$ bulunan tum ruhunu da kaybeden- kitapcilarda dolanirken "bak * bu yeni geldi, biraz degi$ik. maiden seviyorsun biliyorum... bir de bunu tadiver bakalim!" cumlesinin ardindan beni de kalbimden vurmu$tur hic tereddutsuz...

    bu yazin, yukarida bahsedilen cumleyi kuran, $u fakiri bu pislige bula$tirmakta ba$rolu oynami$, hayatimin bir doneminde fon muzigi olarak gorev yapan cogu albumle beni tani$tirmi$, eleba$i, buyuk insan, gaga, muhterem buyugum eloy hakan ve tum bakirkoy meydan tayfasi'na ithaf edilmi$tir.
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap