44 entry daha
  • çok kısa bir süre bizim olmuş, bizimle olmuş ailenin ilk ve tek otomobili.

    beyazdı, eski modeldi; lakin bir başka görünürdü gözüme, gözümüze. 1993 - 1996 seneleri arasındaki her yolculuğumuzda ayaklarımızı yerden kesen, zaman zaman bizi yolda bıraksa da bir yerlere ulaştırmak için hep son bir nefesi kalan, arka koltuğu benim için vazgeçilmez olan ve hep de öyle kalacak olandı. "nereye gitsek?" sorusu yanıtlandığında çıkılırdı yola. geçilen her tünel eğlencemizdi. özellikle bir de gece yolculuğu ise pek bir mutlu olurduk, tünelin ışıkları karanlık olan arabamızın içini aydınlattığında. 'oley'ler, 'hey'ler, 'yuppie'ler dökülürdü ağızlarımızdan.

    izmir alsancak'ta oturduğumuz senelerde, lojmanın arka otoparkında dururdu. odamın penceresi arka tarafa baktığı için her an kontrolümdeydi. bazı zamanlar huzursuz hissettiğimde bakıp yerli yerinde durduğunu gördüğüm vakit beni mutlu edendi. kısacası uzunca bir süre olamasa da yaşamımıza renk getirendi; ama her güzel var oluş gibi bir gidiş zamanı vardı onun da.

    alsancak'taki lojmanımız denizin tam kenarındaydı. sabah kalktığımızda algılananlar üzücüydü. sel basmıştı. dalgalar, palmiyeleri aşıp ev camlarını kırmakla kalmamış, metrelerce içlere kadar girmişti. aklıma ilk gelen arkaya gidip bakmaktı, gördüğümse su içinde yüzen arabamızdı. tüm iç tesisatın kafası oldukça karışmıştı. ön camlardan birini açmak için düğmeye bastığımızda, açık kalmış olan arka camlardan biri kapanıyordu. tamir için çok harcanması gerektiği, tamir edilse dahi eskisi gibi olmayacağı, sorun çıkartacağı söylenmişti.

    küçük bir çocuk için, o zaman bunun ayırdına varmak pek de kolay değildi; ailenin yeterince maddi gücünün olmaması nedeniyle öylesine çok benimsenmiş bir şeyden ayrılmak gerekliliği. evet, çok zor olmuştu, çok ağlanmış, üzülünmüştü; ama gitmişti.

    yaklaşık 10 sene öncesine dahi dayansa bu olanlar, hep içimde kalan olmuştur. daha çok arka koltuğunda uyuyacağım vakitler, daha çok birlikte gideceğimiz yerler vardı hayalimde. gerçekleşememiş olsalar bile her tünelde, her aydınlıkta aklıma gelmeleri, onu bana yine hatırlatmaları beni en mutlu eden ayrıntılardır.
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap