11 entry daha
  • sen de biliyorsun kavafis
    hiçbir yolculuğun uzun sürmediğini
    içimizde perişan şehirler çoğalttığını giderek
    taştan şehirler.

    çınar ağacı gölgeli saray bahçeleri
    sırmalı yalnızlıklar biçilmiş
    çarşılara yürürken
    nasıl çıktık güvercinli meydana
    kırmızı zamanlardan kavafis?
    anladım
    yasaklı meydanlara çıkan sokaklar
    kesiyor yollarımızı
    sepia fotoğraflı.
    yağ yeşili duvarlara
    birikiyor rüyalar,
    tembihlenmiş gibi her sabah
    aynı saatte uyanıyor
    özlemler kavafis
    şu kısacık ömre
    birbirimizin nefesine karışan gecelerden
    binlercesi sığıyor azaltmaya çalıştkça
    ve rüyalar
    yasaklı meydanlarda yürüyor

    mısır çarşılarında baharat kokuları sinmiyor
    üzerimize artık
    kapalı çarşıda renkli urbalara bir şey olmuş
    al öyleyse
    yolda rastladığımız bilgeleri,
    ilk baskı kitapları
    şiirleri ve zerdali çiçeklerini
    uzaklara bakan otel terasından
    seyretttiklerimizi, gece ışıklarının hepsini,
    tatlı yorgunluklara kat,
    iki örgülü saçlarımı al
    saten yorganların arasında unut
    bir de yaz ki kavafis
    kaldığın bütün otel odalarından ayrılırken
    kaç kez bir şey bıraktım mı diye ardına döndüğünü
    kaç kez
    kendinden gayrı
    herşeyi unutup döndüğünü.
    "aldanmış sanma kendini"diyorsun
    hiçbir avuntu umrumda değil,
    denize karşi söylediklerin
    akşamlari kolumdan tutan şehirlerin
    ve sen uğra sahaflara kavafis
    umrumda değil öğretilerin

    beni soğuk bir zamanın sokağında bırak
    kendime verdiğim sözleri tutmam için
    "ithakaya yola çıktığın zaman"
    yazlardan vazgeçtiğimi yaz çoktan

    kavafis örgülerimi açtım
    çocukluğumu bıraktım saçlarımdan
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap