ithaka
-
sen de biliyorsun kavafis
hiçbir yolculuğun uzun sürmediğini
içimizde perişan şehirler çoğalttığını giderek
taştan şehirler.
çınar ağacı gölgeli saray bahçeleri
sırmalı yalnızlıklar biçilmiş
çarşılara yürürken
nasıl çıktık güvercinli meydana
kırmızı zamanlardan kavafis?
anladım
yasaklı meydanlara çıkan sokaklar
kesiyor yollarımızı
sepia fotoğraflı.
yağ yeşili duvarlara
birikiyor rüyalar,
tembihlenmiş gibi her sabah
aynı saatte uyanıyor
özlemler kavafis
şu kısacık ömre
birbirimizin nefesine karışan gecelerden
binlercesi sığıyor azaltmaya çalıştkça
ve rüyalar
yasaklı meydanlarda yürüyor
mısır çarşılarında baharat kokuları sinmiyor
üzerimize artık
kapalı çarşıda renkli urbalara bir şey olmuş
al öyleyse
yolda rastladığımız bilgeleri,
ilk baskı kitapları
şiirleri ve zerdali çiçeklerini
uzaklara bakan otel terasından
seyretttiklerimizi, gece ışıklarının hepsini,
tatlı yorgunluklara kat,
iki örgülü saçlarımı al
saten yorganların arasında unut
bir de yaz ki kavafis
kaldığın bütün otel odalarından ayrılırken
kaç kez bir şey bıraktım mı diye ardına döndüğünü
kaç kez
kendinden gayrı
herşeyi unutup döndüğünü.
"aldanmış sanma kendini"diyorsun
hiçbir avuntu umrumda değil,
denize karşi söylediklerin
akşamlari kolumdan tutan şehirlerin
ve sen uğra sahaflara kavafis
umrumda değil öğretilerin
beni soğuk bir zamanın sokağında bırak
kendime verdiğim sözleri tutmam için
"ithakaya yola çıktığın zaman"
yazlardan vazgeçtiğimi yaz çoktan
kavafis örgülerimi açtım
çocukluğumu bıraktım saçlarımdan
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap