599 entry daha
  • sabah kalkıyorsun erkenden, haziran ayı, tamamen yemyeşil bir doğanın içerisinde, yıllardır bahçemize diktiğimiz meyve ağaçları kocaman ve meyve verir durumda olduklarından öyle çok kuş var ki her tarafta, her bir taraftan ayrı sesleri yükseliyor, tıpkı penceren pencereye dedikodu yapan kadınlar gibi sanki sohbet havasındalar. sabah erken saatlerde hafifçe bir serinlik var ki insanın canın acan katıyor. koca bir dut ağacı var bahçenin ortasında, tam da mevsimi, yere çimlerin üzerine dökülmüşlerden bi kaç tane atıyorsun ağzına tadımlık sabah serininde. mis gibi her taraf çiçekler, hanımelleri, papatyalar, bahçede çeşit çeşit sebzeler dikmişsin, büyümüşlermi az daha diye şöyle bakınıyorsun, ıhlamurlar tomurcuklamış az biraz. şuradaki yenidünya ağacına kumrular yuva yapmış belliki. dünyayı coronavirus sarmış, sen buradasın, üzümlerin bu sene meyve verip vermediğine, yeni diktiğin elmanın meyve verdiğine, taflan ağacının gölgesine, narın çiçeğine bulanmışsın... ne yapacaksın demişler cennette ilk gün diye sormuşlar... 13 marttan beri ne yapıyorsam aynısını yaparım, çayımı yudumlayıp sabahları, yaşayan her canlının sevimli olduğu bu yerde, hala yapabiliyor ve hala huzur adına birşey bulabiliyorken, en sonunda da geceleri yıldızlara bakarak, güzel günlerden birisinin tadını çıkarırım...
323 entry daha
hesabın var mı? giriş yap