25 entry daha
  • insan ilişkilerine dair adeta akademik bilgiler içeren, kelimelere dökülememiş hislere tercüman olan ve bu sayede sayısız deja vu yaşatan bir kitaptır ayrıca... hmm... tam ifade edemedim galiba demek istediğimi. ama flaubert onu da yapmış zaten kitabın bir yerinde:

    "leon: "sizin de başınıza geldi mi bilmem?" dedi. "hani insanın kafasında belirsiz bir düşünce yer eder? ya da silik, karanlık bir hayal belirir. derken bir de bakarsınız ki, bir kitapta bütün bunlar gayet açık, belirli biçimde anlatılıvermiştir."
    emma: "evet, ben de hissettim bunu" diye yanıtladı."

    mesela;

    düz adam ve ideal erkek:

    "charles'ın sohbeti tıpkı bir kaldırım gibi dümdüz ve sıradandı. bu kaldırımda ise, herkesin ağzına sakız olmuş bazı düşünceler, insanda coşku, gülme ya da düş kurma isteği uyandırmaksızın bayağı kılıklarıyla geçip gidiyorlardı.

    bir erkek herşeyi bilmeli, çeşitli işleri büyük bir başarıyla yapmalı değil miydi? size tutkunun gücünü, yaşamın zevkli yanlarını, yeryüzündeki bütün sırları öğretmeli değil miydi?"

    * * *

    unutulmaz bir günün ertesinde:

    "emma için bu balonun anısı, hep zihnini kurcalayan bir şey oldu. her çarşamba günü sabahleyin uyanırken, "hah! sekiz gün önce... on beş gün önce... üç hafta önce oradaydım." diyordu kendi kendine"

    * * *

    ölüm anı üzerine:

    "bir insan öldükten sonra, hemen her zaman, şaşkınlığa benzer bir şey çöker ortalığa; hiçliğin böyle birdenbire gelişini anlamak, boyun eğerek inanmak o denli güçtür."

    * * *

    kadercilik üzerine:

    "charles: "sana kızmıyorum" dedi.
    rodolphe hiç sesini çıkarmadı.
    charles başını iki elinin arasına alarak sönük bir sesle, sonsuz kederlerin o boyun eğen edasıyla: "hayır, kızmıyorum sana artık" dedi.
    büyük bir laf da ekledi üstelik, ömründe söylediği tek büyük laftı bu:
    "kader böyleymiş n'apalım!"
    bu kaderi kendisi yönetmiş olan rodolphe, charles'ın haline bakarak, bu durumda biri için onu çok gevşek, zayıf, üstelik gülünç, biraz da aşağılık buldu."

    * * *

    madame bovary'nin tek parağrafta özeti:

    "mutlu değildi, hiçbir zaman da mutluluğa kavuşamamıştı. yaşamın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin bu birdenbire çürüyüverişi neden ileri geliyordu?.. ama, bir yerde güçlü kuvvetli, yakışıklı bir ruh, melek kılığına girmiş bir ozan yüreği, şiirlerini göklere yükselten tunç telli bir saz varsa, ne diye raslantı sonucu gelip emma'yı bulmasındı? ama, hiçbir şey, bir araştırma yapmanın zahmetine değmiyordu; her şey yalandı çünkü! her gülümseyiş sıkıntılı bir esneme, her sevinç bir lanet, her zevk bir tiksinti gizliyordu; en güzel öpüşler bile insanın dudaklarında, daha yüksek bir şehvetin gerçekleştirilemeyen isteğinden başka şey bırakmıyordu."

    * * *

    "güzel bir günün sıcağında
    sevdayı düşünür küçük kız hep"

    madam bovary, gustave flaubert, çeviri: celal öner, alkım yayınevi, istanbul 2006.
245 entry daha
hesabın var mı? giriş yap