5 entry daha
  • annelerin çileden çıkaran lafıdır.
    yaş beş-altıdır. baba bütün gün evde yoktur. çocuk bütün gün evde azmış kudurmuş, kapılara kitaplıklara tırmanmış, koltuklardan zıplamış, ciyak ciyak bağırmış, oyuncak sepetini acımadan tepetaklak edip oyuncakları oradan oraya fırlatmıştır. anne de bütün gün çocuğun peşinden "oğlum yapma", "kızım bırak kardeşinin saçını" diye dört dönmüştür. akşama baba gelir. çocuğun hedef bellidir: babanın sırtı. baba sırtı yeri geldi mi kaydırak, yeri geldi mi salıncak olabilecektir. oysa baba eve girdi mi koltuğuna yığılıp kalır. çocuk babanın üstüne tırmanmaya çalışmaktadır. haklıdır, babayla vakit geçirmek istemektedir. onun keyfi de baba için de çocuk için de bir başkadır. o anda annenin tepkisi gelir işte:
    - yavrum bırak babayı, baba yorgun. gel benim yanıma.
    baba perişandır. anne de yorgundur. ama babanın haline bakar aynaya bakmadan. adam çorapları bir yere fırlatmış, ayaklarını ovuşturmaktadır. zaten anne arkasını döndü mü uyuyakalacaktır. kızarmış gözlerinden uyku akmaktadır. eli yavaşça çenesinin altına gider. artık kafasını kendi değil, o el tutmaktadır. yavaş yavaş el de kayacak, başı düşecek, uyku bedene gelecektir.

    çocuk annesinin zamanında kendisini "sinir eden" bu uyarısının nasıl duygularla yapıldığını ancak kendi de "adam yorgun" dediğinde anlayacaktır.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap