8 entry daha
  • suçluluk duygusu yaratan bilinçdışı tehlikeli, yasak dürtü ve eğilimler çok yoğun olduğunda, bu dürtü ve eğilimlerin represe edilmesi de güçleştiğinden, bu dürtü ve eğilimlerin tam karşıtı olan bilinçli tutum ve davranışlar geliştirerek kişi kendini korumaya çalışır. jung’a göre, “aşırı davranışlar zıt olasılıklardan şüphelenmeye davet eder.” baskılanmış düşmanca duygular sevgi gösterileriyle, saldırgan istekler sevecenlikle, cinsel istekler ahlak savunuculuğuyla, eşcinsel eğilimler karşı cinse yönelik abartılmış ilgi ve etkinliklerle maskelenir. böylece kişi, içsel dürtülerine keskin engeller koyarak represyon mekanizmalarını pekiştirir ve duygularını bilinç düzeyinden uzak tutmuş olur.

    reaksiyon-formasyon mekanizmasını kullanan kişiler, kendi yaşamlarında olduğu gibi yakın çevrelerindeki insanların davranışlarını da baskı altında tutma eğilimindedirler. yaşam alanlarını dar tutarak kendilerini koruduklarından, içsel isteklerini kışkırtabilecek her türlü değişikliğe ve yeniliğe karşı çıkarlar. reaksiyon-formasyon mekanizmasını kullanan kişi, gerçekte yaşamak istediği ancak yaşarsa suçlanacağı istek ve dürtülerini kışkırtabilecek her türlü durumu, diğer insanlar tarafından olağan karşılanmasına rağmen, şiddetle reddeder.

    reaksiyon-formasyon mekanizması, kişilik yapısında kesin ve kalıcı bir değişiklik yaparak, diğer represif mekanizmaların kullanılmasına gerek bırakmaz. ideal benliği gerçek benliğe en çok yabancılaştıran savunma mekanizmasıdır. bir kişide reaksiyon-formasyon mekanizmasının yerleşmesi, çoğu kez, obsesif kompulsif nevrozun ortaya çıkmasına neden olur. psikanalitik kuramda “anal kişilik” diye bilinen ve aşırı cimrilik, düzenlilik, titizlik, inatçılık ve kararsızlık özellikleri gösteren obsesif kişilik türünde bu savunma düzeneği yoğun olarak kullanılır.
14 entry daha
hesabın var mı? giriş yap