1 entry daha
  • zamanında altın plak konumuna da geçmiş ve hangi yabancı şarkının aranjmanı olduğunu bilemediğim bim bam bom'un kapağı da ayrı bir tuhaflıktır doğrusu: yasemin kumral'ı, sonradan huzuru dinde arayacak temiz yüzlü kıbrıslı sanatçımızı, deniz kıyısında bir mağaranın önünde görürüz. üzerinde uzun, yeşil, kadife eteği ve fransız ihtilali zamanlarından kalmış gibi duran dantelli, fırfırlı acayip bluzu olmak üzere bir kayanın üstüne oturmuş, çıplak ayaklarını ise o yıllarda iç dekorasyonda pek revaçta olduğunu tahmin ettiğimiz oturma kısmı hasırdan bir sandalyenin üzerine uzatmıştır, ne alakaysa artık o kayalığın, denizin içinde hasır sandalye.. gözleri ufukta, bilinmez bir noktaya çevrilmiştir, yüzünde ise melankolik bir ifade vardır ki, yapımcıların kapak resmini şarkının güftesi ya da bestesine uydurmak gibi bir maksat gözetmediklerinin kanıtıdır.
    bir şarkıya neşe katabilecek her türlü unsur, ziller, trompet, hurşit yenigün ve ekibi şarkılarından alışık olduğumuz alkışlar, ıslıklar bu şarkıda buluşmuştur. bir eziklik manifestosu olarak da algılanabilecek sözler, içerdiği saflıktan dolayı olacak, bana çok tatlı, çok sevimli gelir. insana 60'ların, 70'lerin salon komedilerini, emel sayın'ı, gülşen bubikoğlu'nu çağrıştıran bu şarkıda bir zamanlar izzet-i nefsiyle oynanmış kızımız bu sefer bir nevi öfori içinde haykırmaktadır:

    oldu, en sonunda oldu, bim bam bom
    rüyalarım gerçek oldu, bim bam bom
    duyduk duymadık demesin hiç kimse
    işte ilan ediyorum herkese!

    oh, oh oh, çok şükür dostlar
    benim de artık bir sevgilim var
    hırsından çatlasın düşmanlar
    şimdi benim de bir sevdiğim var

    kim demiş "kimse ona bakmaz" diye
    "kimse onu koluna takmaz" diye
    "evde kalmaktan kurtulamaz" diye
    çatlasın, patlasın, dönsün deliye

    hah hah hay, dinleyin dostlar
    benim de artık bir sevgilim var
    hırsından çatlasın düşmanlar,
    benim de artık bir sevgilim var

    suratım asıkmış, hiç gülmezmişim
    iki laf etmesini bilmezmişim
    doğrusu hiç mi hiç çekilmezmişim
    gördünüz mü meğerse ben neymişim

    bim bam bom, çok şükür dostlar
    benim de artık bir sevgilim var
    bim bam bom, çatlasın düşmanlar
    benim de artık bir sevgilim var

    ne yapsam nafile, bu iş olmazmış
    benden daha çirkini bulunmazmış
    yüzyıl bekar kalsa benim almazmış
    milyonlar versem yanımda durmazmış

    hah hah hay, dinleyin dostlar
    benim de artık bir sevgilim var
    hırsından çatlasın düşmanlar,
    benim de artık bir sevgilim var

    itiraf edeyim ki, manevi değeri de yüksektir benim nazarımda bu şarkının. 1975 yazında aynı halet-i ruhiye içinde, aynı heyecan, aynı coşkuyla bu sözleri söylüyordum ben de. iki çocuğumun babası olacak sevgili enişteniz sergio ile çıkmaya başlamıştık zira, o vezüv'ün sık sık patladığı, meyve-sebze fiyatlarının fırladığı sıcak günlerde.
    bu entryi sana ve nurtopu gibi iki çocuğumuza ithaf ediyorum sergio.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap