7 entry daha
  • mevdudi , tefhimul kuran isimli tefsirinde bu kavimle ilgili şunları belirtir ;

    semud'un eserlerinden bazıları bugüne kadar gelmiştir. ben bunları aralık 1959'da gördüm. ülkeleri, medine ile tebük arasında, hicaz'da el-ulâ, hz. peygamber (s.a) zamanındaki adıyla vad'il-kura'nın birkaç mil kuzeyinde idi. yerliler bugün bile buraya el-hicr ve medain-i salih diyorlar. el-ulâ, hala bol su kaynakları ve bahçeleri bulunan yeşil ve verimli bir vadiyken, el-hicr terkedilmiş bir yer görünümündedir.

    burada, zayıf insanlar, birkaç yeşillik ve içlerinden biri hz. salih'in (a.s) devesinin su içtiği söylenen kuyu olmak üzere birkaç tane de kuyu var. şimdi kuru olan bu kuyu, türkler zamanında terkedilmiş askerî bir karargahın içinde kalmaktadır. bu yöreye girip de el-ulâ'ya yaklaştığımızda sanki şiddetli bir depremle baştan aşağı parça parça olmuş görünümü veren tepelerle karşılaştık. aynı tip tepeleri doğuya, el-ulâ'dan hayber'e yaklaşık 90 mil ve ürdün içlerinde kuzeye 30-40 mil kadar giderken de gördük. demek ki, uzunluğuna 300-400 mil, enine 100 mil uzanan (300-400x100 mil2) bir alan korkuç bir depremle yerle bir olmuştu.

    el-hicr'de gördüğümüz semud türü anıtlardan bir kaçına, akabe körfezi kıyısında medyen'de ve ürdün'de petra'da rastladık. özellikle petra'da semud ve nebatiye eserleri, yanyana bir arada olup üslupları ve mimari özellikleri, şekilleri birbirinden öylesine farklıdır ki, bunları inceleyen biri onların ne aynı çağda, ne de aynı ulus tarafından yapılmadığını hemen farkeder. ingiliz müsteşrik daughty, kur'an'ın gerçek olmadığını güya kanıtlamak için el-hicr'de bulunan eserlerin semud tarafından değil, nabatiler tarafından oyulduğunu iddia etmişti. oysa, kayalardan ev oyma sanatı semud'la başlamış ve binlerce yıl sonra i.ö 2. ve 1. yüzyıllarda nebatiler tarafından önemli ölçüde geliştirilmiş, petra'dan yaklaşık 700 yıl sonra oyulan ellora mağaralarında doruğuna ulaşmıştır.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap