8077 entry daha
  • toplumda o kadar fazla yanlış bilgi var ki, bazı şeyleri anlatmaya nereden başlamam gerektiği konusunda bazen kafam çok karışıyor.

    bugün sürü bağışıklığı üzerine bir şeyler anlatmaya çalışacağım. sizden ricam son 1 yılda öğrendiğiniz, gözlemlediğiniz her şeyi bu yazı bitene kadar rafa kaldırmanız olacak. sanki 2019 yılındaki halinize anlatıyormuşum gibi düşünün. yazı bittikten sonra yine istediğinize inanmaya devam edin.

    tıpta grip benzeri semptomlarla ortaya çıkan mevsimsel hastalıklar için influenza like illness(ili) veya flu like symptoms (fls) şeklinde tanımlamalar vardır. bu hastalıklar sizi hastanelik yapacak seviyeye geldiyse de severe acute respiratory infection yani (sari) olarak tanımlanır. mevcut sars-cov-2 virüsüne bağlı gelişen covid-19 hastalığımız da influenza like illness kategorisindedir ve bazı insanlarda severe acute respiratory infection'a yol açabilmektedir.

    bazı arkadaşlar grip üzerinden karşılaştırmalara çok sinirleniyorlar ama bu hastalığın bilimsel tanımı bu şekilde, yapacak bir şey yok. siz kızıyorsunuz diye hastalığın kategorisini değiştiremeyiz. zaten bakın ili'nin tanımlamasında aynen şu şekilde yazmaktadır; most cases of ili are caused not by influenza but by other viruses (e.g., rhinoviruses, coronaviruses, human respiratory syncytial virus, adenoviruses, and human parainfluenza viruses). https://en.wikipedia.org/…za-like_illness#diagnosis

    anlamayanlar için çeviri de yapalım. yani diyor ki grip benzeri hastalıkların çoğu aslında influenza virüs ailesinden bir virüse bağlı değil de rhino, corona vesaire gibi virüs ailelerinden bir virüs nedeniyle gerçeklemektedir.

    bunları şunun için anlatıyorum: ortada benzeri hiç görülmemiş çok acayip bir virüs varmış gibi davranan arkadaşlar var. sars-cov-2 virüsü corona virüs ailesinden grip benzeri semptomlara neden olan covid-19 adını verdikleri bir hastalık yapar ve insanlık olarak bugüne kadar bu fls neden olan virüslerin neden olduğu salgınları durduracak bir tedavi yöntemi geliştiremedik. bunun nedeni de sık sık genetik yapılarının değişmesi, yani mutasyona uğramalarıdır. mesela insanlığın sonunu getirebildiği yegane ve çok ölümcül bir dna virüsü olan çiçek virüsü sadece insanda hastalığa yol açmaktadır ve bugüne kadar toplamda 2 varyantı tespit edilmiştir. oysa diğer yandan bırakın her bir virüs ailesi içerisindeki çeşitleri, sadece sars-cov-2 virüsünün bile 1 yıl gibi bir sürede on binlerce farklı genetik dizilimi tespit edilmiştir. yani "o da virüs, bu da virüs" diyip geçmeyin, arada dağlar kadar fark var. aşılama ile bir virüsün sonunu getirebilmeniz için belli özelliklere sahip olması gerekir.

    sars-cov-2 virüsü bu özelliklere sahip değildir. aksini söyleyen insan ya yalan söylüyordur, ya da inanmak istiyordur. sars-cov-2 virüsü hızla mutasyona uğrayabilen, çok bulaşıcı ve öldürücülük oranı düşük bir virüstür. hemen sinirlenmeyin, unutmayın yazının başında son 1 yılda öğrendiklerinizi rafa kaldırma sözü vermiştiniz. bakın en son yapılan çalışmada https://onlinelibrary.wiley.com/…/10.1111/eci.13554 virüsün ifr oranı 0.15% olarak hesaplanmıştır. çalışmayı hazırlayan kişi türkiye'de uzman diye televizyonlara çıkarılan bütün profesörlerin toplamda aldığı atıftan fazlasını almış john ioannidis'tir (uzman sözü dinleyecekseniz, dinlediğiniz adam uzmana benzesin). ili'ler için ifr oranları genellikle buna benzer oranlardadır. mesela öldürücülüğü yüksek bir virüs merak ediyorsanız size ebola örneğini verebilirim. bu virüs için ölüm oranı %70'lerin üstünde hesaplanmaktadır. çok korkutucu değil mi? değil aslında. çünkü onu önlemlerle kontrol altına alabiliyoruz.

    bu noktada olayın bulaşıcılık kısmına değinmek gerekir. ilk defa çin'de tespit edilen bir virüs 1 yıldan kısa bir sürede dünyanın bütün ülkelerine yayılmayı başardı. düşünsenize bir kişide başlayan hastalık koca bir gezenegene bulaşıyor. gerçi 2019 sonbahar aylarında avrupa'da virüsün görüldüğünü gösteren çok güçlü emareler var ama her iki durumda da çok bulaşıcı bir virüs olduğu apaçık bir gerçek. aynı grip benzeri hastalıklara yol açan diğer virüsler gibi. bu virüslerin tam olarak nasıl bulaştığı konusunda elimizdeki veriler tahmin ettiğinizden çok daha yetersiz. bu nedenle geçen sene "aman elinizi günde 100 kere yıkamayı unutmayın" noktasından "aslında virüs yüzeylerden bulaşmıyormuş kıh kıh" seviyesinde alakasız açıklamalar yapılabiliyor. ve yine bu nedenle alınan önlemler ve etkileri arasında arzulanan ilişki kurulamıyor.

    her neyse konumuzdan sapmayalım. grip benzeri hastalıklar için kanıtlanmış, iyileştirici tedavi yöntemleri yoktur. grip ilaçla 7 günde, ilaçsız 1 haftada geçer diye güzel bir halk tabiri de vardır hatta. tedavi genellikle semptomlara yöneliktir ve kişinin bağışıklığının hastalığı alt edebilmesi için desteklenmesi gerekebilir. tabi bunlar ili'den ölümleri ortadan kaldırmaya yetmez. bu hastalıklara bağlı olarak doğrudan ve dolaylı olarak her yıl milyonlarca insan ölmektedir. eğer sars-cov-2'da yaptığımız gibi eskiden de uçan kuşa test yapıyor olsaydık ve kronik hastalıkları görmezden gelip pozitif ölen herkese ili etiketi yapıştırmış olsaydık bugünkü kadar vaka ve ölüm istatistiğini grip salgının sert olduğu her yıl tutturabilirdik. ama yapmadık. çünkü tedavi veya aşı ile çözemediğimiz bu hastalıkları bu şekilde takip etmenin faydadan çok zararı olacağını yıllar önce who, cdc, nhs gibi kurumlar kabul ettiler ve olası pandemi önlemler listelerinde bugün bize dayatılan maske, temaslı takip, lockdown ve benzeri önlemlerin tamamını uzak durulması gereken, etkisiz müdehaleler listelerinde senelerce yayınladılar. şimdi bulmakla uğraşamayacağım ama merak eden varsa arayıp bulabilir, bilinen bir gerçekten bahsediyorum. 2020 yılı itibariyle artık ne olduysa bu dökümanların hepsi sitelerden kaldırıldı ama internette bulmak mümkün.

    peki bu hastalıkların çözümü nedir? şu an için işe yaradığını bildiğimiz tek çözüm sürü bağışıklığıdır. gerçi ortada bir seçenek olduğunu sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz, çünkü yüzlerce yıldır yaşanmış, yaşanan ve bundan sonra yaşanacak olan da budur. peki sürü bağışıklığına neden aşı ile ulaşamıyoruz? cevabı başlarda vermiştim, çok basit, çünkü virüs takip edilemeyecek hızla mutasyona uğruyor. çiçek hastalığını nasıl yenmiştik? virüs mutasyona uğramadığı için. hmm, o zaman taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordur diye düşünüyorum.

    ili'ye neden olan virüslerle ilgili son bir bilgi verip artık mevcut durum analizine geçebiliriz. nedir bu kritik ve herkesin görmezden geldiği bilgi? insanların en büyük yanılgısı, herkesin bu virüse bir şekilde yakalanacağını düşünmeleridir. hayatınız boyunca ili'ye neden olan yüzlerce farklı virüs ile karşılaşırsınız. mevcut bağışıklık seviyenize ve daha önce geçirdiğiniz hastalıklara göre bu virüslerin bir kısmı sizi yataklara yatırabilirken, kimi ise temas ettiğinizi bile anlamadan bağışıklık sisteminiz tarafından alt edilebilir. sars-cov-2 virüsünün ilk varyantı için hasta olabilecek nüfus oranı %20 seviyesinde tahmin ediliyordu. tam oranı bulmak mümkün değil ama %100 olmadığı çok açık bir gerçek. eğer %20 tahmini doğru ise ki mevcut durum onu gösteriyor (detayını anlatacağım) yani hasta kişi bu %80 içerisindeki birinin ağzına bile tükürse karşısındaki insan hastalanmaz (kesin gel ben ağzına tükürücem diye mesaj atacak birileri). bu bilgiye vakıf olursanız eğer aynı ev içerisinde neden herkesin aynı anda hasta olmadığını da anlayabilirsiniz. ancak o varyant tarafından hasta olmayan kişi başka bir varyant tarafından ölümüne hasta olabilir. yani her bir varyant için susceptible nüfus oranı ve üyeleri değişkenlik gösterir. bu bilgiyi de gerçekten anlarsanız kafanıza yatmayan birçok tutarsızlık birden anlamlı hale gelecektir. (anlamazsanız çekinmeyin mesaj atın, elimden geldiğince detaylı anlatmaya çalışırım.)

    peki ne diyorsun, sonuca gel derseniz eğer; sars-cov-2 virüsü güçlü bir grip virüsüdür ve dünya genelinde varyantları bazı ülkelerde 4. kez toplum bağışıklığına ulaşmıştır. türkiye özelinde konuşacak olurak 3. toplum bağışıklığına ulaştığımızı tahmin ediyorum ve en son yazımda söylediğim gibi çok kısa bir zaman içerisinde vaka sayıları hızla düşecektir. bir sonraki vaka artışı da en geç sonbahara kadar yaşanacaktır. belki çok daha kısa bir sürede de yaşanabilir ama eğer aynı şekilde test yapmaya devam edersek en geç sonbahara kadar vakaların arttığını göreceğiz. müneccim boku yemedim tabi ki, 2. dalganın ne zaman inişe geçeceğini öncesinde nasıl tahmin ettiysem bunu da aynı şekilde tahmin ediyorum. çünkü ili'ye bağlı vaka artış ve azalışları tarihte vaka sayıları takip edilmeye başlandığı günden buyana bu şekilde yaşanmıştır. hiçbir zaman hastalık nüfusun tamamına bulaşıp sönüp yok olmaz. 1918'de kayıt altına alınan ispanyol gribi varyantları tarafından 100 yılı aşkın süredir hala devam etmektedir. bu virüs için farklı bir senaryonun yaşacağını düşünmemiz için ortada hiçbir sebep yok maalesef.

    aslında bu bilgiyi farkında olmadan birçok kişi kabul ediyor da kabul ettiğini fark etmiyor. hastalığın başında hatırlarsanız daha mutasyon kelimesinin m'si geçmezken virüsün yüzlerce varyantı çoktan tespit edilmeye başlanmıştı. 2020 ilkbahar aylarında salgına neden olan dominant virüs varyantı sizce bugün nereye gitti? 1 kişiden on milyonlara bulaştı da on milyonlardan milyarlara bulaşacak fırsatı mı bulamadı? milyonlarca kişide bu varyant varken tek bir vakada yaşanan mutasyon nasıl oldu da milyonlarca kişi önde olan bu ilk varyantın yerini aldı? 3. bir varyant 2. varyantın yerini alırken, 2. varyant nasıl oldu da yine milyarlara ulaşamadan azaldı ve aynı 1. varyant gibi yerini yeni bir varyanta kaptırdı?...

    https://www.worldometers.info/…virus/country/italy/

    bakın italya'da 4 tane dalga görebilirsiniz. ilk vaka dalgasının diğerlerinden küçük olmasının tek sebebi, pandeminin başında yapılabilen test sayısının bugünkünden çok daha az olmasıdır. eğer aşağı iner ve ölümleri gösteren grafiği incelerseniz her dalgada benzer sayıda insanın öldüğünü de görebilirsiniz. yani her varyant aşağı yukarı benzer sayıda insana bulaşmış, benzer sayıda ölüme neden olmuş ve benzer süre aralıklarında sürü bağışıklığını tamamlamış. üşenmesem grafik üzerinden tek tek çizip göstereceğim ama gerçekten okuması çok basit grafikler bunlar.

    durum bu iken hala insanlara "az kaldı sürü bağışıklığına ulaşacağız ve eski günlerimize döneceğiz" şeklinde havuç gösterilmesi gerçekten komik. hadi halk bu konu hakkında bilgili olmak zorunda değil de, koca koca profesörlerin ağzından çıkan lafları duydukça gerçekten bataklığa battığımızı hissediyorum. kimse de bu sözde uzmanlara "hocam önlemleri değişmediğimiz zaman aralıklarında vaka sayıları neden arttı, sonra neden azaldı?" veya "avrupa'da yazın bütün önlemler kaldırılmasına rağmen neden vaka sayılarında patlama yaşanmadı" veya "virüs neden sürekli artan bir grafikle söyledikleri gibi herkese bulaşmak yerine dalga dalga bir grafik izliyor" diye sormuyor.

    gerçekten hiç merak etmiyor musunuz bu virüs neye göre dalga dalga grafik çiziyor diye? 80 milyonluk ülkede günde 60bin kişiye bulaştığını tespit ettiğin virüs, nüfusun hepsine bulaşabiliyor olsa, bulaşmadan senin ülkende aldığın komik, bilimsel temeli olmayan önlemlerle sürü bağışıklığına ulaşmadan inişe geçer mi? buna gerçekten inanabiliyor musunuz?

    olmaz arkadaşlar, olmaz. eşyanın tabiatına aykırı iddia ettiğiniz şey. temel bilimleri yok saymaktır bu dediğiniz. orman yanmış, ortada yanacak ağaç kalmamış kendi kendine sönüyor, siz de bahçe hortumuyla ormanı kendiniz söndürdünüz sanıyorsunuz. yangın bir başka ormana geçiyor siz yine musluğun başına geçiyorsunuz, söndürmek için. orman yine yanıyor, ortada ağaç kalmıyor, siz dönüyorsunuz ve diyorsunuz ki "bak söndüremem sanıyordun di mi?"hortumla yangını değil ancak mangalı sönüdürürsünüz.

    ortada bir düşman varsa ve bu düşmandan sonsuza kadar kaçamayacağınız belliyse, yardımınıza gelecek birisi de yoksa eğer yapacağınız tek şey düşman gelmeden önce hazır olmaktır. bunun için de bağışıklığınızı güçlendirmek bireysel olarak alabileceğiniz, etkinliği kanıtlanmış tek önlemdir. bağışıklık da evde oturmakla, dezenfektanlarla, maskeyle, mesafeyle, korkuyla güçlenmez aksine baskılanır. bağışıklık; sağlıklı beslenme, bol hareket, güneş, temiz hava ve en önemlisi sevdiğiniz insanlarla kaliteli zaman geçirmekle güçlenir. siz yapılması gerekenin tam zıttını yapıp bahaneyi hastalıkta buluyorsunuz.

    virüs yüzünden değil ancak alınan önlemler yüzünden toplum sağlığı çökmek üzere. bunun farkına yakın bir zamanda varmazsanız, ileride covid'ten çok daha korkunç hastalıklarla, sorunlarla karşılaşmanız kaçınılmaz olacak.

    herkese sağlık dolu, mutlu ve en çok da korkularla ziyan edilmemiş bir ömür dilerim.
7168 entry daha
hesabın var mı? giriş yap