öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• görsel
  görsel
  
  21 haziran 2021 tarihi bir gündü.
  gün dönümü olmasının yanında bence tıp tarihinde yeni bir dönüşümün miladı olan bir tarih oldu.
  
  biontech'in bnt111 aşısı faz 2 denemeleri için 120 gönüllü kanser hastasına verildi.
  
  biontech'in geliştirdiği yeni bir mrna aşısı olan bu aşı bu sefer bir virüsle değil bir tür cilt kanseri olan malign melonom ile savaşmak için geliştirildi.
  
  malign melanom çok hızlı ilerleyen korkunç bir hastalıktır
  
  +18
  görsel
  görsel
  görsel
  
  şu anda mrna yöntemiyle geliştirilmiş ve dünya genelinde kullanım onayı alan iki farklı aşı bulunuyor. biri malum biontech'in covid aşısı diğeri abd'li moderna şirketinin geliştirdiği covid aşısı.
  
  3. aşıda yolda
  bnt111
  
  mrna aşısının nasıl işe yaradığını artık az çok biliyoruz. ama bilmeyenler ve unutanlar için bir kere daha bilale anlatır gibi anlatayım.
  
  hücreyi mini bir şirket gibi düşünebiliriz. merkezinde yönetim binası var. oraya giriş çıkış yasak. içeridekiler dışarı dışarıdakiler içeri giremiyor. çekirdek burası. burada çok değerli bir hazine var. tüm vücudun genetik bilgisini taşıyan kromozomlar.
  yönetim binası ile şirketin diğer bölümleri arasında çift katlı bir duvar var. birbirinden kesin olarak ayrılmış. sadece içeridekiler dışarı bilgi aktarsın dışarıdan içeriye ihtiyaç olan enerji vs girsin diye minik delikler var.
  
  şirketin çekirdekden farklı başka çeşitli birimleri de var.
  
  mesela golgi cisimciği, onunda kendine ait ayrı bir binası bulunuyor. onunda etrafını saran zarlar var. bu cisimciğe bu güzel ismi onu keşfeden italyan doktor camillo golgi vermiş.
  golgi cisimciği bir tür kargo merkezi gibi çalışır. üretilen proteinlerin üzerine şeker fosfor falan ekleyip modifiye eder. paketler. hücre içine ya da dışına gönderir.
  
  mitokondiri diye bir başka bölüm var. orası kazan dairesi, enerji merkezi. besinler orada yakılıp enerjiye çevrilir. o da kendi ait duvarlarla kaplı ayrı bir yapı
  
  lizozom diye bir bölüm var. biyolojik arıtma tesisi gibi bir yer. yaşlanan bozulan hücre içi enzimler, proteinler falan buraya gelir. içinde herşeyi eriten enzimler var. orada eritilip yok edilir. olur ki hücre çok yaşlandı, enfekte oldu radyasyon etkisinde kaldı bir sebepten onarılamayacak kadar hasar gördü ise lizozom etrafındaki duvarları yıkar. içindeki kimyasallar hücrenin tamamına yayılıp tüm hücreyi eritip yok eder. hücrenin bu intihar etmesi kendi kendini sindirmesine otoliz denir.
  
  koful denilen bir organel var. orasıda katı atık deposu gibi. işe yaramaz şeyler orada depolanır.
  dövme yapınca dövmenin mürekkebi fibroblast hücresinin içinde buraya atılı halde durur. işe yaramaz birşey bu. gitsin ayak altından diye kofulda bekler. hücre ölmedikçe o boyayı oradan çıkarmanın bir yolu yoktur. o yüzden dövme silinmez
  
  ve ribozom
  bugün ki konumuz o.
  ribozom proteinlerin üretildiği yer. protein demek canlılık demek. protein deyince aklımıza siyah kutularda satılan beyaz tozlar gelse de canlılık için gerekli herşey proteindir. enzimler, hormonlar, hücrenin bir çok temel yapıtaşı herşey proteindir. proteinler bu kadar önemli oldukları için nasıl üretilecekleri çekirdekte saklı duran dna kontrolünde gerçekleşir.
  
  çekirdek hücrenin bir protein üretmesi gerektiğini düşünürse bir mrna üretir.
  mrna'nın açılımı masenger rna demek. mesajı ileten. çekirdek üretilmesini istediği proteinin mesajını ribozoma bu mrna ile gönderir.
  ribozoma mrna ulaşınca ribozom protein üretmeye başlar.
  
  mekanizma kabaca şu şekilde çalışır.
  
  mrna çeşitli kodlar taşıyan uzun bir mektup. bu kodların üç harfli her bir bölümü bir kelime gibi. onlara kodon ismi veririz.
  
  örneği "uaa" dur kodonudur. bu gelince protein sentezi durur.
  başlangıç için ayrı 3 harfli bir kodon var. her aminoasit için ayrı bir 3 harfli kodon.
  
  "aug" kodu metionin aminoasitini kodlar
  "uua" lösin
  "cga" arginin
  
  bize tıp fakültesinde nedense bu kodların hepsini ezberletirlerdi. sonra psikopat gibi sınavlarda sorarlardı. neyse konuyu dağıtmayım.
  
  her bir üç harfli kodon bir aminoasiti kodluyor. peki aminoasit ne?
  aminoasitler proteinin yapı yaşı. hepsi birbirinden farklı şekilde temel yapı taşı.
  
  mesela kıvırcık saçlı kişilerin saçlarında bolca sistein amino asidi vardır düz saçlı olanlara göre
  niye?
  çünkü babası ya da annesi kıvırcıktır. genleri öyle aktarım olmuş. çekirdekten saç üretilsin diye protein üretilirken sistein aminoasidini içeren ugu kodu bolca mrna ya yazılır. mrna da gider bol sisteinli bir protein üretir. kıvırcık saçlı olursun.
  sistein sadece saçta değil içine gidiği tüm proteinleri bir parça kıvırtır zaten. proteinleri 3 boyutlu hale getirir. dönüşü sağlayan bir lego parçası gibi hayal edin.
  
  peki bu iş nasıl oluyor. aminoasitler çekirdekten çıkıp gelen mrna larda yazan bilgiye göre nasıl bir araya gelip protein oluşturuyor. bunu da trma sağlıyor. yani yeni kahramanımız
  " taşıyıcı rna"
  görsel
  
  trna'nın iki ucu var. bir ucu mrna daki 3 harfli kod ile anahtar kilit uyumu var diğer ucuda bu 3 harfin anlatmaya çalıştığı aminoasitle anahtar kilit uyumu sağlıyor.
  
  bu trna arkadaş ribozomda protein sentezi başlayınca stoplazma da serbest duran aminoasitleri alıp getiriyor. her bir trna sadece bir çeşit amino asite bağlanabilir.
  arginin için ayrı trna var
  sistein için ayrı trna
  
  bunlar yakasından tutup getirdikleri aminoasitler ile mrnaya gelirler. bir ucu aminoaside bir diğer ucuda mrna ile anahtar kilit uyumu vardı. taşıyıcı rna eğer kilidi mrna ile uyuyorsa pat diye mrna ya bağlanır.
  
  mrna ince uzun bir mektup. ugu kodu var. trna da bu koda uyumlu. birbirlerine bağlanıyor. trna'nın diğer ucunda da saçı kıvırcık yapan ugu kodunun sisteini sallanıyor.
  sonra sıra diğer 3 harfli koda geliyor. yeni kodumuz uua
  önce bir trna geliyor bağlanmıyor. anahtar kilit uymuyor. sonra biri sonra öbürü nihayet ucunda lösin taşıyan trna gelene kadar. o uua ile uyumlu. pat diye bağlanıyor.
  
  bir önceki trna da kıvırcık sistein vardı bu sefer lösin geldi. trna ucundan sarkıyor ikisi de. yan yana duruyorlar. bari birbirime bağlanalım diyorlar. artı eksi değişik değişik yükleri var. farklı farklı atomlardan olmuş. biri kükürt içeriyor kimin azotu fazla. iyonik kovalent bağlar bir şekilde kuruluyor yan yana gelince.
  
  sonra bir sonraki 3 harf ve ona uygun aminoasit böyle böyle devam ediyor taki stop kodu gelene kadar.
  
  uaa stop kodu.
  
  bu gelince ribozom bu işin yapıldığı organel tamam arkadaşlar parti bitti diyor. işlemi sonlandırıyor.
  
  elimizde nur topu gibi bir protein oldu. bu protein duruma göre golgiye gidip sağına soluna ilave şeker falan kapanıyor ya da endoplazmik retikuluma gidip bir parça düzenleniyor. bişeyler oluyor. bazen bu ham haliyle kalıyor. hücre içinde ya da dışında çalışacak aktif molekül bu şekilde üretilmiş oluyor.
  
  bizim bu aralar vurulduğumuz biontech aşısı coronavirusün hücrenin yüzeyine bağlanmasını sağlayan spike proteininin mrna'sını taşıyor. biontech aşısı olarak kolumuzun içine bolca hücrelere spike proteini üret mesajı ileten mrna sıkıyoruz.
  
  bu aşı kolumuza yapınca biraz orada biraz kan ile gittiği çeşitli yerlerde hücrelerin içine giriyor. çekirdekten gelen mrna gibi hiç fark yok. gidiyor ribozoma. yukarıda anlatığım mekanizma ile spike proteinini üretiyor.
  
  bu spike proteini corona virüste olan ama biz insanlar olmayan bir protein.
  
  bizim bağışıklık sistemimiz güçlüdür ama biraz aptaldır. şu şekide çalışır
  
  etrafta t lenfositler makrofajlar dolaşıp durur. bizden olmayan biri var mı diye sürekli arar. bulduğu an ahan da bizden olmayan biri
  
  birden bağırmaya başlar
  
  tanımlanamayan bir cisim var. tanımlanamayan bir cisim var.
  tanımlanamayan bir cisim var.
  
  t lenfositler makrofajlar birileri gider o tanımlanamayan cismi gidip yok eder.
  
  bunlar çok sayıda ise tanımlanamayan bir cisim var çağrısını b lenfositleri de duyar
  bunlar mit elemanları. giderler kendileri öldürmezler antikor üretirler. üzerini işaretlerler. o işareti kim görürse o gidip öldürür zaten.
  
  bu mit elemanları aynı zamanda kindardır da!
  yaptıkları işlemi kayıt ederler.
  19 nisan 2021 bugün olağan görevim sırasında spike proteini taşıyan garip birşeyle karşılaştım. bizden biri değildi. antikor ile işaretledim. bir daha böyle birini görürsem asla acımam. direkt işaretleyip yok etmek gerek. bunlar hep dış mihrak, bunlar hep ajan
  
  işte bu kayıt olunca aşılanmış oluyoruz. antikorumuz oluyor. ama bu kayıt bazı durumlarda ömür boyu kalıyor ama bazı durumlarda 3 ay 6 ay.
  
  spike protine karşı antikor üretilmişse mit kayıt almışsa her yere spike proteininin resmi asılmış demektir. resmin üzerinde dikkat düşmandır görünce yok edin. bakın bu da onu tanımanız için işaret
  tüm bunlardan habersiz covid geliyor. gizli gizli hücreye tutunmaya sinsi sinsi hücrenin içine girmeye çalışırken aniden alarmlar çalıyor. spike proteini spike proteini virüs daha ne olduğunu anlayamadan zortingen oluyor.
  anında gelip yok ediyorlar.
  
  böylece hasta olmuyoruz.
  
  paki ana konumuz olan bnt111 aşısındaki olay ne?
  onda da kanserli melanom hücrelerinde olan ama normal hücrelerde olmayan ve antijenik özellik gösteren bir proteinin mesaj kodunu taşıyan mrna yı kola enjekte ediyoruz. tüm bağışıklık hücrelerini melonom ile ilgili eğitmiş oluyoruz. bunu görünce git yok et. bu düşman.
  zaten kanserin etkisini gösterebilmesi bağışıklık hücrelerinden çeşitli yollar ile saklanması sayesinde oluyor. onlar çeşitli kamuflaj yöntemleri ile normal hücreyiz biz gibi davranabiliyorlar. ama onların foyalarını ortaya çıkaracak eğitimi bağışıklık hücrelerine verince işleri bitiyor. vücutta her zaman bağışıklık kazanır. düşman ancak ondan gizli biçimde sayıca çook fazla çoğalacak vücudu güçsüz bırakacak vücut savaşta ölen bağışıklık hücrelerinin yenisini üretemeden düşman kanser olur virüs olur kendisi daha fazla üretir hale gelecek ancak o zaman kazanırlar.
  
  savaş vücudun içinde oluyor. almanlar nasıl rusya da kazanamadı. kolay değil taşıma suyla değirmen döndürmek.
  
  yeter ki bağışıklık hücreleri düşmanı çok geç olmadan tanısın.
  
  covid-19 da bu yöntemle yapılan aşı işe yaradı.
  bence melonomda da yarayacak.
  sonrasında prostat kanseri için faz 1 çalışması biten bir aşı var. yine biontech in.
  sıra belki ona gelecek.
  
  bnt111 başarısız olursa ne olur? hiç birşey olmaz. yöntem çok mantıklı ve işe yaradığını biliyoruz. demek melonomu yok etmek için verdiğimiz eğitim çok işe yaramadı. melonomda olan ama normal hücrede olmayan başka bir protein deneyelim. bu seferde bununla eğitelim denilecek. bir şekilde melonomun bağışıklıktan kaçabildiği kamuflajını ortadan kaldıracak şey bulunacak.
  
  artık ok yaydan çıktı. sadece zaman meselesi
  kanser
  hepatit
  hıv
  gibi bir çok hastalık artık bir tehdit unsuru olmaktan kalkacak. bunların gerçekleşmesi önünde tek engel zaman
  artık maddi engelde yok. covid salgınında biontech yeterince para kazandı. araştırmalarının finansman sorunu yok.
  
  o yüzden
  şunu rahatlıkla söyleyebilirim
  
  güzel günler göreceğiz çocuklar
  motorları maviliklere süreceğiz
  çocuklar inanın inanın çocuklar
  güzel günler göreceğiz güneşli günler
  
  ____________________________
  şuan aşı karşıtlığı yapan dallamaları ben olsam kayıt altına alırım. melonom olduklarında prostat ca olduklarında üzgünüm size aşı falan yok. bizim aşılar kısır yapıyor. siz gidin samırsak yeyin derdim
  ama dr. özlem türeci hocam (biontech'in kanser hastalıkları ile ilgili biriminde daha çok çalışıyor.) yüce gönüllüdür. etik olmaz der yine herkese yaptırmaya çalışır
  ____________________________________