53 entry daha
  • yasar, mirkelam ve yavuz bingol' un ne yapmaya calistiklari belli olmayan album. bu yaptiklarina eger yorumlamak denilebilirse, olabilecek en kotu halleriyle yorumlamislar.

    ozellikle sarkilarinda cilgin atan yasar' in ruzgar gulu' nu, teoman' la ozdeslesmis umursamaz, umarsiz, bitik, vazgecmis, sarhos, uykusuz, yenilgiyi, iliskinin bitisini henuz kabul etmis, ozguveni yerle bir erkek havalarinda soylemek adina sesini alcaltip, olabildigine bas yapip ve ayni anda bagirmamaya calisip bir de ustune cok yavas soylemek icin ikinmasi burada tarif edilemez bir fecaat cikarmis ortaya.(bu cumle eger dusuk vs degilse helal olsun bana.) utanc icinde, uzulerek, hem sarkiya, hem de sesini sevdigim yasar' in sesini soktugu hale icim aciyarak bir iki kere dinledim. su an da elestirimi dogru yapabilmek adina tekrar dinliyorum.

    "dibe vurduysan ya da hala dusuyorsan" kismini olabilecek en kotu haliyle soyluyor. bu kisimlari yokusa hem yavas hem de ucuncu viteste girmis ancak ikiye alip devirlenmesi biraz mumkun olan ve fakat soforu tarafindan ihmal edilmis bir sahin' in artik bire alsan dahi kurtarmaz der gibi cikardigi hiriltili sese benzemekte.

    sonrasinda birden bire "bir yaz gunu bir yaz gunu" kismina gecilmekte, o sirada henuz bogulmus motora ihmalkar soforun "bu ancak kurtarir" telasiyla vitesi bire dusurup, ayak debriyajdayken kavrama esnasinda arabanin hiz kazanmasi umidiyle gaza yuklenerek debriyaji kaldirmasi anindaki sarsilarak kendine gelmeye calisan ve fakat 'simdi mi aklina geldi gaza basmak" dercesine surat(yuz anlaminda, hiz degil) arabanin motor sesine benzemekte.

    yazar burada yasarin sesini motor sesine benzetmemekte, sadece sesin sarki esnasindaki inis cikisi, toparlanamayisi babinda bir ortak nokta bulmaktadir. benden bu kadar sanat elestirisi cikar. hadi bakalim.

    albume donersek;
    nil karaibrahimgil, sesini saklayamamis ama olmayan sesiyle sarki soyleyisi ve duzenleme harika.(objektif oldugumu iddia edemeyecegim.)
    izel, gayet guzel(hadi bakalim kafiye de oldu.)
    irem candar, sadece dus yorumu icin bu album alinir, kendisinin konserine vs gidilir. el daldirilir, kalbi alinir, o kadar. hastasiyim. icindeyim-icimdesin kismini cok guzel soyluyorlar.
    sezen aksu, en azindan teoman' in sarkisini soyluyorum, ona alternatif tribal bir yorum yapayim derdine giren ve bu halleriyle komik hallere dusen sanatcilardan farkli olarak, "ben boyle soyluyorum, yerse." demis, iyi yapmis ama gayet ve hatta cok kotu olmustur yorumu. ama kendine has olmustur. begenmemenizin sebebi samimiyetsizligi veya yorumun komikligi degil, tarzinin teoman' in o sarkisina uymamis olmasindandir.
    harun tekin dumduz soylemis, sesi de uymus ama el boyunda baligi turuncu yapmis, kavunici degil miydi?
    kre kim bilmiyorum ama o da fark yaratmis gibi gelmedi, kendi sarkisi olarak ciksa e iyiymis denir idi sanirim.
    rashit ve hayko cepkin' in yorumlari benim anlayamayacagim kadar gurultuluydu, diyemem bir sey.
    candan ercetin, kotu degil ama neredeyse tum sarkilari ayni tonda soylemekte, kendi sarkilarini soylesin, ona daha cok yakisiyor.
    yalin' in o neseli, sabun kopugu ruh halini gonulcelen' e o kadar iyi yerlestirmis ki, sesi bastan gitmek zorunda degilmis, bosuna burak kut' un hirsli ve kizgin sarki soyledigi anlar olur ya, ona benzemis. daha neseli soyleyebilirmis, zira nakarata girerken, gonulcelen der demez zaten bir neseli cocuk cikiyor, o sarkinin verdigi ruh halini tamamen unutturuyor,
    emre aydin' i da sevdigimden midir, yoksa surpriz' i cok sevdigimden midir, bilmiyorum, gayet guzel geldi...

    bu yazinin yonetici ozeti:
    irem candar oradan vursa gol olur, vurdu, tam doksandan gol!

    not: gereksiz yere yazida bir "sabun kopugu" diyesim gelmis, bir de onu butun gereksizligiyle birlikte "balon kopugu" olarak yazmisim. bu komediyi editle ortbas etmek ayip olurdu.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap