3596 entry daha
  • hem yazacak çok şey var hem de hiçbir şey yok. ön satışa biletler çıkar çıkmaz heyecanla alınan biletler var fakat cuma akşamı ben ne izledim diye unutmak istediğim bir film de var ortada.

    klişedir şu söyleyeceğim ama genellikle ekşide her şeyi kötüleme trendi olduğundan kendim izlemeden, okumadan, görmeden inanmam yazılanlara. fakat bu sefer yazılanları sonuna kadar hakkettiğine inanıyorum ve kötüleme timinin içine katılıyorum efenim (filme puanım taş çatlasın 2/10).

    oldukça yüzeysel çekilmiş ve 20 sene önceki teknoloji ile dahi yapılan filmlerden eser kalmamış. çekim teknikleri, efektler vasat ve akılda kalan tek bir replik dahi yok. hikayede geçişler düzensiz, dövüş sahneleri kalitesiz, aksiyon zayıf yani serinin eski görsel tatmini yok olmuş maalesef. örneğin, binadan atlama sahnesinde doğallık yok sanki trinity halatla havada asılı bırakılmış gibi. hele önceki filmlerden kesilip koyulan sahnelere yorum dahi yapmak istemiyorum. cidden, bugünün teknolojisi ile olacak iş değil dedirtiyor izleyiciye.

    izlediğimiz tek şey bir aşk hikayesine dönmüş. peki, matrix bu mu ? hani nerede felsefesi, alt metinleri, derinliği, aksiyonu ? wachowski yalnızca neo ve trinity’nin ilişkisini yeniden alevdendirmek dışında hiçbir şeyle ilgilenmemiş gibi. veya sadece bir süper kahraman filmi çekmek istemiş gibi. keanu reeves ve carrie-anne moss’un senaryoyu okuduktan sonra kabul etmeleri bile hata gibi geliyor bana, ki bi o kadar da isteksiz oynadıkları belliyken. bence laurence fishburne en doğrusunu yapmış fakat bu sefer de yeni morpheus karakterini batırmışlar. nereden tutsan elinde kalan bir yapım. ne kadar üzücü… umarım, hollywood ve kapatilizme yenilmiş serinin devamını getirmek gibi bir hata yapılmaz, biz de bu filmin varlığını unutup gerçek üçleme ile hayatımıza devam ederiz.

    kısaca sevgili sözlük, bazı şeyler gerçekten tadında kalmalı…
903 entry daha
hesabın var mı? giriş yap