157 entry daha
  • her daim uzerinde "aslinda guldugume bakmayin, derdim dunyadan buyuk" ifadesini tasiyan, unutulmaz ve olumsuz sanat abidesi. cesitli roportajlarinda da o neseli tavirlarinin altindaki huzun ve aciyi zaman zaman belli ederdi. hakkinda hep "bir kadina asik oldu, kabul gormeyince bir daha asla mutlu olmadi" efsanesi donerdi. bu kadinin cahide sonku veya belgin doruk oldugu soylense de hicbir zaman acikliga kavusmamistir. alfabem 23 e indi adli siiri ile birseyler anlatmaya calistigi aciktir. konu ne olursa olsun sesinde ve yuzunde neseli tavirlari ve kibarligi ile gizlemeye calissa da derin bir aci ifadesi her zaman gorulebilir.

    sanirim zeki muren'i diger sanatcilardan ayiran en onemli ozelligi -o essiz sesinin yaninda- kendisini seven halka karsi tavirlaridir. her firsatta "beni siz yarattiniz" diyip on metre yanina yanastiginizda korumalardan dayak yiyeceginiz riyakarlara benzemez zeki pasa. sevenlerine sonsuz bir saygi gosterir, ne sart altinda olursa olsun kirmamaya gayret gosterir. sirf imzali resim isteyen bir hayranina resim veremedi diye uzulecek ve masasina davet edecek kadar hem de. tabii muhtesem sesini ve bu tavirlarini karsiliksiz birakmaz halk, onu herseyiyle kabul eder ve bastaci yapar.onunla huzunlenir onunla neselenir.

    butun bunlarin yaninda "zeki muren filmleri" denen bir olgu var deginmek gereken;
    siyah beyaz film doneminde cesitli filmler yapmistir. bu filmler "klip" olgusunun olmadigi bir devirde adeta birer klip yerine gecer. ayrica bu filmler icin daha sonra tureyecek "arabesk sarkicisi filmleri"nin onculu diyebiliriz. cunku hemen hemen ayni yapidadirlar bu iki ayri donem yapitlari. zeki muren herhangi bir filminde mutlaka ya ses sanatcisi rolunde (cogunlukla kendi ismiyle hem de) ya da sesi guzel bir gariban rolunde oynar. filmlerin temposu asagi yukari aynidir. on dakika senaryo, bes dakika sarki seklinde gecer. evet daha sonra bu sistem butun arabesk sarkicilarin filmlerinde de kullanilmistir. sesini asla dublajlatmaz, kendi kendini seslendirir. tabii bu bazen komik durumlara yolacabilir. mesela bir ayakkabi boyacisi, bir bahcevan, bir bakkal olur muren ama o duzgun turkcesi daima aynidir. boyaciyken "sizi tenzih ederim, nacizane gorevimi yerine getirmekle muserref oldum efendim" gibi cumleler kurar. bakkalken "oyle mes'udum ki bu hulya bitmesin" der. kendisine bazi filmlerde kavga sahneleri yazilmistir, bildigimiz zeki muren ise her daim kibar ve beyefendi tavirlidir, o yuzden bu sahneler genellikle "figuranlarin kendi kendini dovmesi" seklinde gecer.

    klasik turk musikisi, turk sanat muzigi ve daha sonra gecis yaptigi "fantezi-arabesk" turunde esi bulunmaz isler ortaya koymustur. kendi yaptigi besteler ile icindeki hicrani ortaya dokmektende cekinmez. muzeyyen senar ve zeki muren'den baska kisiye gerek yoktur diyebilirim bile. her ustun basariya erismis insan gibi olumsuzluge ulasmistir. sesinin tinisi kulaklarimizda oldukca hep yasayacaktir. kendisini sevenlere karsi tavirlari ve sonsuz saygisiyla bastaci yapilmaya devam edilecektir.
1740 entry daha
hesabın var mı? giriş yap