• şekil itibarıyla kurumsallaşmış* olduğundan bahsedilebilecek bir düzen. ama işlerliği ne kadar geçerlidir, tartışılır. örneğin, iki gün önce yardımcı doçent kadrosuna merhaba demiş bir öğretim üyesiyle doktorasını bitirmek üzere olan biri arasında bireysel birikim dışında bir fark yoktur, olamaz da. nedir, anca kadronun getirdiği birtakım görevler, imza yetkisi, ders verme legalizasyonu, vs işin içine girer. bir de belki office koltuğuna sahip olursunuz extradan, rahat bir zeminde oturmaya başlarsınız. kimse "eyvah bu vatandaş yrd. doç. oldu, buna saygıda kusur etmemek lazım" demez, dememelidir. bu zihniyete sahip insanlar, bir başka deyişle, statüsel saygı, hürmet bekleyenler ve karışısında da futuristik-pragmatik düşünce yapısını iş edinmiş, hatta amaç edinmiş insanlar dombilidir, taocudur*.
    velhasıl-ı kelam, akademik hiyerarşik düzen ancak yaş, deneyim değişkenlerini gözeten saygı çerçevesinde vardır; bu da eşittir insan ilişkileri. olmayan şeyleri varmış gibi düşünmek, ya da gereksiz saptamalara, adlandırmalara gitmek ideolojiktir, belirli bir söylemin bir parçasıdır, düzenin bir parçası olmuş olmanın bir getirisidir(!). "amanın akademi şöyledir böyledir, satmışım anasını hiyerarşinin" diyenler, diyecek olanlar hiç bulaşmasınlar bu işe; işin içinde olup da oturup çay salonlarında, öğle yemeklerinde bu tip şeyleri tartışıp da vatan kurtarıyormuş edalarında polemik yapanları da daha yararlı işler yapmaya, üretmeye davet ediyorum. bitti.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap