satoshi nakamoto

• gerçek kimliği hala kesin olarak bilinmeyen insan. ben satoshi nakamoto'nun kimliğinin bilinmemesini kabullenemiyorum arkadaş. bitcoin gibi dünyayı değiştiren, 2021 yılında 3 trilyon dolarlık değere ulaşmış bir marketin temelini oluşturan (bu arada bütün türkiye'nin gdp'si 700 küsür milyar dolar), hem teknolojik anlamda hem de teorik anlamda kriptoloji dünyasına yepyeni bir bakış açısı sunan bir şeyin mucidinin kimliğinin bilinmiyor olmasını kabul edemiyorum. bitcoin'in mucidi kim bilinmiyor ve insanlar rahat rahat hayatlarına devam ediyorlar, sabah kalkıp işlerine gidiyorlar, yemek yiyorlar, su içiyorlar. bu durumun absürtlüğünü kimse görmüyor mu? amerikan başkanı dahil herkes işi gücü bırakıp bu konuya odaklanmalı çünkü normal bir durum değil.
  
  satoshi nakamoto'nun kesinlikle gelecekten gelen bir zaman yolcusu olduğuna inanıyorum. son 3 aydır bu konuya kafayı takmış durumdayım. bitcoin ile ilgili ve satoshi nakamoto ile ilgili kaynak olarak insanlığın elinde ne varsa okudum. satoshi'nin forum'da yazdığı her bir entry'i okudum, yayınlanmış bütün e-maillerini okudum, p2pfoundation'da yazdığı yorumları okudum, cypherpunk e-mail grubunda paylaştıklarını okudum.
  
  bence gelecekteki insanlık için, bizim internete bağlanabilen telefonları (akıllı telefonları) icat ettiğimiz zaman aralığına yakın bir zamanda decentralized blockchain'i de icat etmemiz çok önemliydi. bu yüzden gelecekteki insanlık bizi gözlemledi. 90'larda e-cash denen kripto parayı andıran bir şey geliştirdik ve başarılı olamadı. sonra 1998'de wei dai'nin kendi blog'unda paylaştığı b-money fikri (bitcoin'e benzer bir decentralized para sistemi tarif ediyor) gelecekteki insanları heyecanlandırdı. ardından nick szabo'nun bit gold'u geldi ama bunların hepsinin sonu hüsrandı. 2005 yılından sonra da zaten hatrı sayılır bir gelişme yok. 2005 yılından sonrasını gelecekteki insanlar tedirginlik içinde izledi. sonra 2007'de iphone'un tanıtımı yapıldı ve insanlık yeni bir döneme girdi. ama bir şey eksikti, blockchain teknolojisi hala yoktu. gelecekteki insanların artık kendi iyilikleri için müdahale etmesi gerekiyordu. bunun için uzay-zaman teşkilatı, yazılımcı bir ajanı 2007 yılına, bizim içinde bulunduğumuz paralel evrene gönderdi. bu adam da kendini dünyaya satoshi nakamoto olarak tanıttı. bu adamın görevi bize blockchain'i tanıtıp blockchain'i benimsememizi sağlamaktı. blockchain'in ne olduğunu zaten biliyordu, icat etmesi gereken bir şey yoktu, sadece doğal yollardan icat edilmiş görüntüsü vermeliydi. bunun için plan yaptı ve devreye aldı. the rest is history. peki ne zaman görevi tamamlamış olacaktı ve geri dönecekti? elbette bitcoin dünya çapında benimsenmeye başladıktan sonra. bu da zaten tam olarak wikileaks'in bitcoin kabul edeceğini duyurmasından sonrasına denk geliyor. wikileaks, 2010 yılının sonlarına doğru bitcoin ile bağış kabul edeceğini açıkladı. satoshi'nin son forum entry'si 2010 aralık ayında. sondan bir önceki entry'sinde, wikileaks'in bitcoin'i kabul etmesinin iyi olmayacağını, bitcoin'in daha tam olgunlaşmadığını söylüyor. böyle söylüyor çünkü bu girişimin erkenden başarısızlığa uğramasını istemiyor. satoshi'nin internette bıraktığı son iz ise 2011 nisan ayında (mike hearn'e gönderdiği e-mailler). wikileaks'in resmi olarak bitcoin bağışına başladığı zaman ise 2011 haziran ayı (ben en eski 2011 haziran ayındaki bir bitcoin adresini bulabildim). bu tarihlerde zaten bitcoin'in değeri 10$'ı geçmişti, 2-3 ay içinde 10 kattan fazla değer kazanmıştı ve hala sağlam bir şekilde ayakta duruyordu. iphone tanıtım tarihi 29 haziran 2007'ydi, bu tarihten tam 4 sene sonra görev tamamlandı ve 2011 temmuz ayında satoshi geleceğe geri döndü.^*
  
  bence satoshi nakamoto'nun kimliğinin bilinmemesi ile ilgili en mantıklı açıklama bu. bu yüzden bütün herkes işi gücü bırakıp bu konudaki saçmalığa odaklanmalı. işin şakası bir yana, resmen gta'da yaşıyor gibiyiz. gta'da mesela saçmasapan olaylar oluyor, polisler bir adamın peşine düşüyor, sonra adam şifre yazıyor ve polisler az önce bazukayla 39 tane polis arabası patlatılmamış gibi normal bir şekilde hayatlarını yaşamaya devam ediyorlar. biz de benzer bir şekilde, kimliğini bilmediğimiz birisi dünyaya müthiş bir icat bırakmamış gibi hayatımızı yaşamaya devam ediyoruz.
  
  (not: bu entry tamamen eğlence amaçlı yazılmıştır.)